35. Bölüm

38.8K 2.1K 974
                                    


ARKADAŞLAR BÖLÜM GELDİİİİİ. İNANABİLİYOR MUSUNUZ? BÖLÜM ATTIM. HAHDJAHSHAHS BEN DE ÇOK ŞAŞKINIM.

Bunun şerefine bol bol yorumunuzu alırım artık. Özlemişsinizdir bizimkileri. Onlar da birbirini özledi bölümde göreceksiniz zaten.

Ay ay ay hadi iyi okumalar. Bölüm sonunda görüşelim.

*

Zaman geçmiyor. Geçmiyor zaman. Geçmiyor. Vakit. Zaman. Geçmiyor.

"Bu korkutuyor beni," diyerek omzumu sarstı abim sertçe. "Kızım bakmasana öyle bir yere dik dik. Bir şey görmüş gibi. Tövbe tövbe.."

"Ne görmüş gibi?" Dedim ürkütücü bir sesle bakışlarımı saatten alarak ve abime çevirdim. "Saatin bulunduğu duvarın arkasında ne görebilirim ki mesela?"

Abim bir anda ne ara eline aldığını bilmediğim çorabı ağzıma tıkıştırmaya çalıştığında gözlerim irileşti ve çığlık atmaya başladım.

En büyük hata işte tam olarak buydu.

Kamu spotu; birisi ağzınıza çorap tıkıştırmaya çalıştığında ağzınızı sıkıca kapatın.

'Hedef ben miyim Tayfun' dercesine ağzınızı kocaman açıp, savaş meydanına savunmasız gitmeyin..

Öğürerek çorapı itelediğimde abim üzerine kusmamdan korkmuş olacak ki daha fazla uğraşmayarak çorabını bir kenara fırlattı.

Koşarak tuvalete gidip birkaç kez lavaboya tükürdüm ve defalarca ağzımı çalkaladım.

"Aşağılık şerefsiz," diye bağrınmaktan da geri kalmıyordum. "Yedireceğim o çorabı sana, yedireceğim!"

"Diğer eşi hâlâ ayağımda, ona göre."

Olduğum yerde tepinerek bir süre sakinleşmeye çalıştım ve ardından tekrar içeriye giderek abimden en uzak olan koltuğa oturdum.

Göz ucuyla bakıp gevşek gevşek gülüyordu, haysiyetsiz.

Kollarımı göğsümde bağlayarak dizlerimi kendime çektim ve abimin sabahtan beri kıçını yayıp izlediği diziyi izlemeye devam ettim.

"Şşt," diye seslendi keyifli bir sesle. "Küstün mü sarı kız?"

Onunla konuşmama planım hemen suya düştü, "İnek miyim ben be? Sensin sarı kız."

"Küstün yani?"

Sesli söylemek yerine yalnızca kafamı salladığımda hiç beklemediğim bir cevapla karşı karşıya geldim.

"Oh, sonunda."

Ona dik dik bakmaya başladığımda 'banane' dercesine omuz silkti. "Ne var kızım? Dövüyorum küsüyorsun, öpüyorum küsüyorsun, şaka yapıyorum ağlıyorsun.. Ben daha ne yapayım he? Az insaf be."

Kaan'ı getir bana. Sevdiceğimi getir.

"Ayarsızsın çünkü," diyerek savunmaya geçtim. "Tamam anladık güçlüsün. Niye durduk yere gücünü benim üstümde deniyorsun? Ben katlanmak zorunda mıyım sana? Aa, delinin zoruna bak."

Pembe Düşler Mahallesi Where stories live. Discover now