Pembe Düşler Mahallesi

12. Bölüm

Tatiliniz nasıl gidiyor ballarım?

Tatilinize biraz renk getirmek için bol Kaan'lı, Hazal'lı, Fiko'lu, tüm ekipli bomba gibi bir bölüm ile geldim!

Satır arası yorumlarda buluşalım lütfen. 💃 Çok eğlenceli oluyor.

İyi okumalar ve iyi tatiller. ❤️

*
*

"Fiko ile Gökay'ı geçtiniz, susun artık." Diye yakınan abime, şikayet edercesine Kaan'ı gösterdim.

"Ya susmuyor ki, habire laf sokup duruyor! Siz de duyuyorsunuz."

Kaan yüzüme piç bir gülüş attı, "Bana top demeden önce düşünecektin onu."

Oflayarak yanaklarımı şişirdim, "Top demedim ya! Top diyormuş gibi yaptım, ne yapsaydım Gökay'a evet sen kız oldun mu deseydim?! Empati yeteneği sıfır, sıfır.."

"Ay çocuk gibisiniz!" Diye çıkıştı Yağmur ve elinde ki kartları masaya attı.

"Oynuyorsak oynayalım, vallahi gideceğim şimdi," diyerek devam etti. "Annemlerden betersiniz."

Omuzlarımı silkerek koltukta arkama yaslandım.

Kaan paşamız, kendisine dolaylı yoldan top demeye çalıştığımı ısrarla belirtiyor ve her cümlesinin arasında bana laf sokmaktan çekinmiyordu.

Sevdiğim adama neden top diyeyim koçum?

Ya sabır.

"Neden hep gerginsiniz siz ikiniz ya?" Diye sordu Tekin Abi alayla.

Kafamı telaşla ona çevirdiğimde o da koltukta rahatça arkasına yaslanmıştı, sırıtıyordu.

Acaba anladı mı?

Yok ya, anlamamıştır. İki atışıyoruz diye anlamaz herhalde. Yok yok.

"Gergin değiliz," dedim söylediğimin aksini iddia eden bir ses tonuyla. "Sadece bazı arkadaşlar, şakadan anlamıyor."