Eveet, ard arda iki bölüm atıyorum.. Eh artık olaylar bir yerden başlamalı sonuçta değil mi?Sol en alt köşede içi boş bir yıldız olacak, bölümü beğenirseniz o yıldızın içini doldurmayı unutmayıın.
Buyrun efenim bölüme, iyi okumalar.
*
*Hoş bulmuştum.
Ağzıma bir sarma daha atarken sırtımı sıvazladı annem. "Oh yarasın prensesime."
Anneme gülümserken her zaman ki gibi abim girdi araya. Bir yerden çıkıpta bana laf sokamayacak diye aklı çıkıyordu.
"Prenses mi?" Ağzında henüz yeni boğazından geçmiş böreğin kırıntıları vardı, yüzümü buruşturdum. "Olsa olsa bundan tosuncuk olur be!"
Haha! Ne komik herifsin sen ya?
"Uğraşma benim kızımla, Hakan. Yiyin de gidin artık siz hadi." Abimin gözleri açıldı. "Pabucum dama mı atılıyor?" Sırıtarak ağzıma bir sarma daha attım ve göz kırptım. "Çoktan atıldı bile."
"Hazal'ım çok güzel bir genç kız olmuşsun maşallah." Diyen Esra Teyzeye bakıp öpücük attım. "O senin güzelliğin Esra Teyzeciğim." Kıkırdayarak çatalını oynattı. "Ay kız, utandırıyorsun."
"Giray var ya," diye başladı söze Tekin Abi. Evet, Giray vardı. Aşağı sokakta oturan bir çocuktu. Masadaki herkesin suratına kısaca baktıktan sonra arkasına yaslandı, ürkütücü bir sessizlik oluştu. "Hazal ile görüşmek için izin istedi. Abisine sor dedim."
Abim alayla güldü, belli ki ciddiye almamıştı. "Bizim sümüklüyle, ha?" Sağ kaşımı meydan okurcasına havaya kaldırdım. "Noldu paşam, beğenemedin mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Düşler Mahallesi
Teen FictionBir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Yoksa, saatlerce beklediği salıncak sırasını size verdiğinde mi? Hazal, bu sorunun cevabını biliyordu. Fakat cevabı bilmesi gereken kişi, o d...