17. Bölüm

54.1K 2.7K 316
                                    


yazfirtinasi bu bölümü bitirip bugün atmamı kendisine borçluyuz, bahsetmeden geçmek istemedim 🥰

Yorum yapmaktan çekinmeyin lütfeeen. Sizin bir yorumunuz beni üç bölüm yazacak kadar motive edebiliyor. Ne kadar çok yorum o kadar hızlı bölüm ;)

İyi okumalar.

*
*

"Hadi kızım ya! Hazırlanmadın mı hala?" Annemin desibeli oldukça yükselen sesine yüzümü buruşturmakla yetindim.

Zira hazırlanacak halim yoktu.

İki gündür Kaan'ı görmüyordum. Ve öylesine öfke doluydum ki, kelimeler kifayetsiz kalıyordu.

Her seferinde kaçıyordu. Ortadan kayboluyordu. Böyle yapınca her şeyin düzeldiğini mi düşünüyordu? Aptal. Düpedüz aptal.

"Hazal! Kime diyorum ben?"

Annem odamın kapısını sertçe açıp içeri girince hızla kapalı perdelere yöneldi.

"Seninle oturup adam akıllı konuşmamız lazım. Ne bu tavırlar yine?"

"Anne! Kaan geldi kapıda, gittim ben hadi!"

Annemin abimin sesini duyunca odamdan geldiği hızla çıkıp aşağı indi. Ben de koşarak cama yapıştım.

Gerçekten de gelmişti.

Üstünde siyah salaş bir tişört ve kot pantolon vardı, arabasına yaslanmıştı.

Abim kapıdan çıktığında tokalaştılar ve hemen ardından çıkan annem ikisini de şaşırtsa da, Kaan elini öptü hemen.

Bak bak. Nasıl da ideal damat.

Annemin durmak bilmeden anlattıkları şeyleri ikisi de ciddiyetle dinlerken, bir anda Kaan'ın gözleri yukarı, odamın camına kaydı.

Göz göze gelişimizin ardından sağ dudağının yukarı kıvrıldığını farkettiğimde, anlık bir cesaret geldi ve normalde yapamayacağım bir şeyi yaparak telefonumu işaret ettim.

O konuşmasını bitirmiş anneme dönerken hızla mesaj kutusunu açtım ve onun sohbetine girdim.

'Ortadan kaybolman bir şeyi değiştirmedi. Aklımda ki sorular hala bıraktığın yerde.'

Annem içeri girerken abimle Kaan da arabaya bindi ve onlar gözden kaybolurken annemin odama geri dönmesi ihtimaliyle tekrar yatağıma kuruldum ben de.

Nitekim tam da dediğim gibi oldu, iki saniye sonra annem odamda başımdaydı.

"Güzel kızım, korkutma beni. Neyin var?" Dedi üzgün sesinle.

"İyiyim anne, gerçekten," dedim. Yalan değildi, Kaan'ı gördüğümden beri iyiydim.

Aslında tehlikeli olan buydu. Kaan'a yine çok bağlanmıştım istemeden. Hayatım mı Kaan'ı, Kaan mı hayatımı yönetiyordu? Artık bilemiyordum.

Kaan'ı görmediğim günlerin güzel geçmemesi tamamen batıl inançtan ibaretti. Emindim.

Annem sessiz kalırken bir eliyle elime uzandı, diğer elini saçlarımda dolaştırdı.

"Hazal'ım, sarı kuzum.. En son böyle davrandığında bir hafta sonra seni gurbete yollamıştım. Nolursun korkutma beni."

Gülümseyerek annemin boynuna dolladım kollarımı.

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin