4. Bölüm

67.6K 3.1K 565
                                    


*
*

"Sevda sana yüz vermeyecek, Fiko. Unut sen onu." Diyerek önümde ki çekirdeği çitlemeye devam ettim.

Homurdandı. "Teşekkürler, çok yardımcı oldunuz."

Omuz silkerek gülümsedim, "Ne demek, her zaman."

Bir süre sessizlik olduğunda Yağmur'un yola dikmiş olduğu boş bakışlar çarptı gözüme. Bacağımla dürttüm yavaşça. "Pişt, hayırdır?"

"Pişt deme bana, basıyorlar." Gözlerimi kıstım, "Noldu be?"

Pişt diyince asıl basmaları gereken, bendim.

Derin bir nefes alıp ayaklandı. "Yok bir şey. Boş boş oturuyoruz, ben eve çıkıyorum." Hızlı adımlarla düzgünce bir veda bile etmeden sokağın sonuna ilerleyen Yağmur'un arkasından bakakaldık.

"Herkes kafayı yemiş," diyerek gözlerimi devirdim. Fiko'nun sessiz kaldığını görmemle ofladım ve ellerimi birbirine sürterek ayağa kalktım. "Ben de kaçar."

Kafasını salladı, "Görüşürüz."

O da ayağa kalkarken bizim eve doğru sallana sallana yürümeye başladım. Sezen Aksu'nun Seni Yerler şarkısı dudaklarımda dolanırken dans etmekten alıkoyamadım kendimi.

"Sen bizim mahalleye geldin geleli canım.."

Aklıma istemsizce Kaan geldiğinde irkilerek toparlandım. Tövbestağfirullah.

"Naber?"

Tanıdık sesi işitmemle besmele çekerek arkamı döndüm. İyi insan lafının üstüne mi gelirdi, yoksa iti an çomağı hazırla mıydı?

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin