Yorumlarınızı eksik etmeyiniz lütfen^^ Bu arada multimedia Kardelen. Nasıl buldunuz?
Bölüm 5: Çalıntı Notalar:
Kaan'dan:
Akşamüstü klasik kalabalık...
Seviyorum sebepsizce bu kalabalığı, teker teker insanların yüzündeki ifadelere bakıp basit tahminlerde bulunmayı ve dahasını...
Yine her zamanki gibi ihtiyacım olmasa bile sırf dolaşmak için geldiğim çarşıdan eli boş ayrılmak istememiş, biraz fındık alıp tanıdık esnafın halini hatrını sorduktan tabi bir bardak da sıcak çayın ardından sahil yolundan iş yerine dönmek için ayaklanmıştım.
Tabi ki de bu yürüyüşümde beni asla yalnız bırakmayan iki şey vardı; yağmur ve müzik...
Radyo yayınında bu gün ne konu işleyeceğimi bilmiyordum, belki bu gün dinleyiciler bir fikir verebilirdi bana.
İş yerime vardığımda direk olarak yayın odasına geçmek yerine kantinde Mete ile oturup biraz sohbet ettik. Nitekim benim yayın saatime henüz bir saat vardı. O süre zarfında belki Mete bana konuşacağım konu hakkında bir fikir verebilirdi.
Ancak umduğumun aksine sadece kız arkadaşı olan Banu'dan bahsedip durmuştu.
Bende Instagram'a girip belki dinleyicilerim bir fikir önermiş olabilirler diye dm' den yazılanları okumaya başladım. Genelde en çok eleştiri tarzında yaptığım yayınları beğeniyorlardı.
Bunun nedenini bilmiyordum, belki eleştirdiğim konuda bana destek olup o şeyin düzelmesi için çabalıyorlardı, belki tarafsız olmalarına rağmen bu konuyu dinlemek ve farklı bakış açılarından bir şeyler dinlemek hoşlarına gidiyordu ya da sadece eleştiri tarzı şeylerden hoşlandıkları için bu tarz yayını çok beğeniyorlardı.
Doğru cevap neydi bilmiyorum ama dinleyicilerin bu üç nedenden birisinden kaynaklı bu yayını sevdiklerinden ve fikrimi merak edip bana sormalarını sevdiğimi biliyordum.
Düşüncelerinin diğer insanlar tarafından beğenilmesi gurur verici bir duyguydu.
Yorum okumaya devam ederken klasik bir isime denk geldim 'Ciceklerolmesin' bazen kendi takma adımla alakalı bu adı 'Çiçek Katili'
Tabi o kişinin öylesine koyduğuna emindim, benimkisiyse tamamıyla çiçeklere olan bir nefretten başka bir şey değildi.
Yine bir mesajına denk geldim "Çiçeklere karşı neden ısrarla bu kadar merhametsizsin?"
Sana ne?
Mesajı okuduktan sonra cevaplamayıp yayın odasına geçtim. Sırasıyla tüm işlemleri hallettim ve kulaklıklarımı da taktıktan sonra yayını başlattım.
"Hoşgeldiniz, değerli mağdurlar. Umarım bu akşam iyi bir günün akşamı olmayı başarabilmiştir. Nasılsınız bakalım?"
Gelen yorumları sesli bir şekilde okudum "Yok be abi her gün Allah belamı veriyor- Eh işte abi sen nasılsın?- Çiçek Katili bizim klişe, ya senin?- İdare ediyorum desem adi bir yalan söylerim"
Güldükten sonra yanıtladım "Eh işte Çiçek Katili'nin de günü fena değildi. Aynı olaylar, klasik ruhsuz döngüler ve kendime merhametsiz haller..." Dm'den gelen o yorum gelmişti aklıma işte. Merhametsiz ha? Güldüm boş boş.
DU LIEST GERADE
√61+2x≠-4y [MAZRUB]
JugendliteraturRadyo sunucusunun sesi yetti onu kilometreler ötesinden aşık etmeye "Kalbimde bir fay hattı var, o gülünce yer yerinden oynuyor" BU ÇİÇEK KATİLİNİN BİR KARDELENE AŞIK OLUŞUNUN HİKAYESİ... Kardelen... √61'in genç yazarı, radyo yayını yapıp yüz binler...