2. Bölüm: Zift

896 62 156
                                    

Multimediada ki arkadaş geçen bölüm kendini camdaki metni okumaktan alıkoyamayan Kaan. Nasıl buldunuz?

Bölüm 2: Zift
"03.11.2021 Günümüz"

Kardelen'den:

"Maalesef Kardelen kızım, inan bizde böyle olsun istemezdik ancak zor durumdayız. "

Çaresizlikle başımı eğip sandalyesinde oturan orta yaşlı adama baktım. "Peki" diyebildim hayal kırıklığımın bulaştığı sesimle. "Sen de haklısın Rıza amca"

Başımı istemsizce yere eğip bundan sonra ne yapacağımı düşündüm bir anlığına.

"Her şeye rağmen sen bizim de bir kızımızsın eğer olur ki bir şeye ihtiyacın olursa biz yanındayız evladım bunu unutma" dedi. Zoraki gülümseyerek bu nazik davranışına karşı şükranlarımı sunup izin istedim ve odadan dışarı çıktım.

"Of" dedim ellerimi alnım koyup geri geri götürüp saçlarıma yaptığım baskıyla iterek.

İşte şimdi işler daha güç hale gelmişti.

Tam kendimi toplamıştım, her şey yoluna girdi derken yine şansıma yenilmiştim.

İşten atılmam sadece beni değil arkadaşlarımı da zor durumda bırakacaktı. Nihayetinde hepimiz öğrenciydik ve zamanında verdiğimiz ortak para ile sıcak bir evde oturabiliyorduk. Parayı geciktirmem onlarında zor durumda kalmasına sebebiyet gösterebilirdi.

Sıkıntıyla bir of çekip tezgaha doğru ilerledim. Tezgahın altındaki beremi alıp kafama yerleştirdim ve dışarı çıktım. Yüzümdeki hayal kırıklığı ile sakince yürümeye başladım.

Umutsuzluğun verdiği bir sakinlik... Rahatsız ediyordu beni.

Soğuk hava yüzüme nüfuz ederken ellerim cebimde neler yapabileceğimi düşündüm.

Yarın bursum hesabıma yatacaktı. Aynı zamanda kütüphane için haftalığımı üç gün sonra alacaktım. Gerçi kütüphane de sadece hafta sonları çalıştığım için oradan aldığım paranın pek bir yararı olmuyordu da neyse. Yine de bu beni biraz toparlardı. Ay sonuna daha çok vardı. O zamana kadar kira ve diğer giderler için kendi payıma düşen miktarı toplardım.

Zor bir durumdaydım ama bunun altından kalkmak zorundaydım. Ev arkadaşlarıma da yük olmak istemiyordum. Onlarda benim gibi çalışıp hem kendilerini geçindirmeye çalışıyorlardı hem de ellerinden geldikçe kardeşlerine harçlık yollamaya çalışıyorlardı. Tıpkı benim gibi.

Tüm bunları düşününce üstümde biraz daha baskı hissedip rahatlamak amacıyla istikametimi değiştirdim.

Sahile gidip biraz yürüyüş yapmak istiyordum çünkü beni en çok rahatlacak şey dalgaların sesiydi.

Cebimden telefonumu çıkarıp saati kontrol ettim. Daha çok vardı. Onunla hasret gidermeme...

Sesini özlemiştim onun. Beni kendisine bağlayıp aşık eden sesine... Hoş, sesinden başka hiçbir şeyini bilmiyordum. Ha birde kalbi vardı. Onu atlamamak lazım. Güzel kalbi. Sert gözüken ama içi şefkat dolu olan o 'kalbi'.

Uzun zamandır ortalıkta yoktu, belki onun da benim gibi canı sıkılmıştır? Onun canı sıkılmasın ama.

Bu gün uzun süre ardından tekrar canlı yayın yapacaktı. Onun için zamanında eve gitmeliydim.

Bir banka geçip yavaştan başlayan yağmur altında onun sözlerini anımsadım "Kimsenin ellerinden tutmasına ihtiyacın yok, kendin kalkacaksın seni ittikleri soğuk kaldırımlardan"

√61+2x≠-4y [MAZRUB]Where stories live. Discover now