30. Bölüm: İstasyon (DOŞ)

449 37 46
                                    

Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın çiçeklerim 🥀❤️

Bölüm 30: İstasyon (DOŞ)

Kardelen'den:

Pencerenin altında oturuyordum. Cam açık, soğuk rüzgar sırtıma vurup saçlarımla yüzümü saklıyor... Upuzun tül perdenin altındaydım. Rüzgar ile iyice içeriye doğru gerilirken ben onun arkasında saklanmış duvara bakıyordum. Aklımda o var... Hayallerim var... Ve bir anda hepsinin yıkılışı var.

Hayalet gibi durgun vücudum mumya gibi sarılı ayaklarım ve bileğim... Rüzgar uğultusuyla ninni söylüyor bana. Ama uyumam için değil, acıklı bir şarkı gibi gerçekleri sözler olmadan hissettirmek için.

"Üşütüceksin Kardelen. Lütfen gel şuraya." Özüm kanepeyi işaret ederken umursamadan boş boş duvara baktım.

Özüm pes edip yanıma geldiğinde önce camı kapattı sonra rüzgardan gücünü alamayıp dansını sonlandırmış olan perdeyi önümden çekip yanıma oturdu, Lacivert battaniyesini de üstümüze örterek.

"Hala onu düşünüyorsun değil mi?"

Güldüm ve başımı omzuna yaslayıp "Onu düşünmemek elde mi?" dedim.

Hastaneden geldiğimizde hemen odama geçmiş uyumuştum. Uyandığım gibi soluğu burada almıştım. Bu yüzden hiç konuşma fırsatı bulamamıştık.

"O beni büyüttü Özüm. Sorgulamayı, olgun bir insan olmayı ben onunla öğrendim. Kendimi sevmeyi onunla öğrendim. Her şeyi o bana öğretti. Ama o aşık olmayı öğretmenden ben çözdüm o işi, ona aşık olup." Acı acı güldüm.

"Salak gibiyim. Dizide gördüğü oyuncuya, sevdiği grubun solistine aşık olmak gibiydi benim ki. Aptallık. Değil mi? Dürüst ol." Sözlerime karşılık kafasını iki yana sallayan Özüm karşı çıktı,

"Hayır, seninki emsali görülmemiş bir aşk Kardelen."

Kafamı duvara yasladım "Mutlu mudur onunla? Yine yemek mi yiyorlar birlikte? Belki ele ele sokakta yürüyorlar? Belki camda onu bekliyor? Belki de onun gülüşünü izliyor?"

Özüm saçlarımı okşadı ve derin bir nefes alıp Handan'ın da yanımıza gelmesi ile dürüst oldu bana karşı "Kardelen... Şimdi birbirimize dürüst olup gerçekleri söyleyelim tamam mı?" Kafamı aşağı yukarı sallamamla devam etti "O seni tanımıyor, ve... Başka birisini seviyor. Eğer hayatında birisi olmasaydı yine aynı şey geçerli olacaktı. Ne biliyor musun? Karşılıklı bir aşkın olmadığı."

Canım yanıyor...

"Bak, o gece o senin yanında yoktu. Biz vardık. O küvette boğulmak üzere olan sendin, hastane de tüm gece 'Kaan' diye sayıklayan sendin, şu an eli ayağı sarılı olup yürümekte zorlanan sensin. Ve aşkının tek parçası sensin. O yok. Dürüst olalım Kardelen, o yok. Ve olmayan biri için artık üzülmemelisin."

Dolan gözlerimle kafamı iki yana salladım "Ama bir anda onu bırakamam."

Özüm yüzümü ellerinin arasına alıp sakince onu bırakmamı istedi benden "Yavaş yavaş... Onu unutacaksın. Yıllar sonra bunlar sadece bir anı olarak kalacak. İlk önce onu dinlemeyi bırakmalısın. Sonrası daha kolay olacak."

"Özüm bunu yapamam."

Dolan gözlerim fazla yaşı yanaklarıma bırakırken o gözlerimin içine bakarak acı gerçeği söyledi,

√61+2x≠-4y [MAZRUB]Where stories live. Discover now