15. Bölüm: Çizik Plaklar

495 48 18
                                    

Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın diyorum ama kimse yok 😕 Bak bu sefer gerçekten bekliyorum ona göre, çiçeklerim 😉🥀

Multimedia: Mete

Bölüm 15: Çizik Plaklar

Kaan'dan:

"Kısacası Kaan bey durumunuz son derece iyi. Bu gün taburcu oluyorsunuz." Doktor bey elindeki kağıtları kolunun arasına sıkıştırmış son haberleri iletirken, hemşirenin bitmiş serumu kolumdan çıkartmasıyla dikkatimi doktora verdim.

"Yalnız konuşmamız gereken bazı önemli hususlar var." Gözlerini hemşire ve odada bulunan Mete'ye dikti.  Hemşire işini halledip çıkarken Mete,

"Tabi. Ben dışarıdayım." diyerek odadan ayrıldı. Yanıma bir adım daha yaklaşan doktor sordu,

"Kaan bey, kullandığınız hiç antidepresan ilaçlar var mı?"

"Hayır"

"Peki ne sıklıkla psikolojik randevularınız var?" Doktorun sorduğu sorular karşında şaşkınlıkla yanıt verdim

"Daha önce hiç bir psikiyatriste görünmedim. Neden sordunuz?"

"Hastalığınızın kaynağının psikolojik olduğunu düşünüyorum. Hastaneye geldiğinizdeki sayıklamalar ve belirtiler..." Doktorun daha açık konuşmasını istedim.

"Yani?"

"Bir psikoloğa görünmeniz iyi olur. Hatta çok iyi olur. Çok sağlıklısınız lakin yaşıyor olduklarınız ya da yaşamış olduklarınız sizi çok yıpratıyor. Daha kötü sonuçlar almak istemiyorsanız benc-" işte o an doktorun sözünü ben tamamladım.

"Teşekkür ederim, benimle çok ilgilendiniz.  Sayenizde daha iyiyim." İşin psikologlara falan bağlanmasını istemiyordum.

"Yine de siz bilirsiniz. Bu sözlerimi ciddiye almanızı öneririm. Bu karakterinize bile yansıyor." Gülümsedim tek kaşım havaya kalmış bir biçimde.

"Agresifsiniz"

"Ara ara bana geliyor kabul. Ama hep suratsız değilim." Sırıtarak müsaade isteyip odadan çıktım.

Merdivenleri birer birer inip Mete'nin arabasını buldum. Hemen ön koltuğa geçtim soğuk havadan kaçarcasına. İlk defa soğuktan böyle kaçıyordum.

"Eee, n'oldu?" dedi Mete beni görünce elindeki telefonu bırakıp.

"Psikolog falan... Boş ver" Arka koltuktan telefonumu, cüzdanımı ve üzerime giymem için bana en son hediye edilen petrol mavisi hırkayı verdi şaşkınlıkla karışık sinirli bir tavırla bir tavırla.

"Nasıl boş vereyim oğlum? Doktor da söylemiş, sen baygındın o yüzden hiç bir şeyin farkında değildin, sürekli Kumru falan sayıklıyordun. Anne baba falan diyordun?"

Meraklı gözleri üstündeyken onun gerçekten samimi birisi olduğunu bildiğim için bazı şeyleri hatta hayatımdaki en önemli şeyleri söylemekte bir sakınca görmedim.

"Oğlum biz yıllardır arkadaşız lan. Eğer anlatmak istersen dinlerim. İstemezsen de o psikoloğa seni ben götürürüm. "

Derin bir nefes alıp başladım.

"Ben küçükken akciğer kanserinden dolayı babamı kaybettim. Aradan çok geçmeden de annemi..." Kısılan gözleri beni hüzünle izlerken sordu,

√61+2x≠-4y [MAZRUB]Where stories live. Discover now