√61+2x≠-4y [MAZRUB]

11. Bölüm: CD 042S LÂL

Satır aralarında yorumlarınızı görmek istiyorum çiçeklerim, lütfen en ufak yorumunuzu bile esirgemeyin ❤️🥀

Multimedia Allium çiçeği

Bölüm 11: CD 042S Lâl

CD 042S Lâl*  Bir mercan türü olup aynı zamanda kırmızının da bir tonudur

Kaan'dan:

Hayatın özetini görmek istiyorsanız, çok basit. Hemen bir parka gidin ve tahterevallilere bakın.

Her zaman bir tarafı yüksekteyken bir tarafı aşağıda olur. İki kişinin üstündeki bu tahta parçasıdaki hikaye ise bundan ibaret değildir.

Güçlü olan kişi zayıf gördüğü kimseyi korkutmak için tüm ağırlığını verip zayıf kişiyi yukarıda asılı bırakır.

Bu tarz insanlar çok etrafımızda. Halbuki farkında değiller, onlar sadece kendilerini alçaltıp zayıf gördüğü kimseyi zirveye taşırlar. Hem de kendi elleriyle.

Kariyerimde böyle olmuştu. Tanıdığım tüm radyo sunucularının tek amacı müzik, komik olmayan espriler iken benim eleştiri yapamam onları memnun etmiyordu. Sadece onlar değil çoğu dinleyici de radyoyu kapatıp umursamazdı sözlerimi. Onlar beni eleştirir dururdu.

Sonra işler tersine döndü. Herkesin ünlü olması, ciddiyetin kalmaması, sanatın sadece para için yapılması herkesi rahatsız etti ve beni eleştiren kesim, bir gün dinleyicim oldu.

İşte tahterevalli hikayesi daha.

O zamandan beri umursamadım bana nefret saçan kimselerden. Çünkü biliyordum, beni zirveye taşıyanler beni eleştirenlerin ta kendileriydi.

Son zamanlarda o kitle fazlalaşmıştı sırf şarkı yapıyor diye aynı sözü beş yüz kere tekrarlayan birini beğenmediğimi söylediğim için. Sonra ne mi oldu? O 'şarkıcı' bütün bunların yani sanatın önemsiz olup dalgasını geçtiğini amacının eğlenmek olduğunu söyleyince şarkıcının savunucuları da öyle kalakaldı. Çünkü savundukları kişi bizzat benim eleştirilerimi kabul etmişti, yaptığım yayından haberi bile olmadan.

Bu olaylardan dolayı son bir kaç günüm oldukça linç yemeli ve yoğun geçerken şu süre zarfında iş yerinde olan kutlamaların ardı arkası kesilmiyordu. Kutlamaları sevmezdim ama sebebine göre tavrım değişiyordu. Konu baba olan birisinin tatlı dağıtması, işe başlayan birisinin arkadaşlarına ilk maaş jesti ise bunları sever, kutlamaya dahil olurdum. Ama ne bileyim söz konusu ilk göz göze gelişimiz, ilk yemeğimiz gibi kutlamalar olunca... Tek yaptığım şey duvarı izlemek oluyordu. Ve tabiki o muhabbetten kaçmak...

Hiç bir zaman kızların aşık olduğu bir erkek olmadım bu yüzden. Ve eğer bu sebepten ise kalsın... Gerek yok.

Belki de bu yüzden soğumuştum aşktan. Yalan yapmacık gülümsemeler, en ufak olayı sosyal medyaya taşımalar... Aşk özel bir şeydir. İnsanların kıskanması için el ele atılan fotoğraflardan çok fazlasıdır. Gözlerine bakmaya kıyamadığın, saçlarına dokunmaya cüret edemediğin kadar sevdiğin birisiyle ettiğin iki kelamdır.

Ve evet, yine 'ay aşkım makyajım aktı' diyen kızların gözünde sınıfta kaldım.

Gülmekten başka bir şey yapamıyorum.