9. Bölüm: Karahindiba Mezarlığı (O)

532 51 65
                                    

Kısa da olsa uzun da olsa fark etmez, yorumlarınızın hepsini satır aralarında görmek istiyorum.🥀❤️

Bölüm 9: Karahindiba Mezarlığı (O)

Kaan'dan:

Yıldızların tüm güzelliği ile parladığı havayı balkonda yere çömelip sırtımı duvara yaslamış bir vaziyette sigaramla izliyordum.

Havanın soğuk oluşuna aldırış etmediğim üzerimdeki ince tişört ve hırkadan belliydi. Lakin şu an hissettiğim şey üşümemek daha farklıydı.

Küçüklükten beri yaşamış olduğum kötü sahneler gözümün önüne gelidiği yetmiyormuş gibi rüyalarımı da katlediyordu.

Kan ter içinde uyandığım geceler sadece bu gece ile sınırlı değildi.

İzmariti söndürüp küllüğün içine attıktan sonra ayağa kalkıp bir duş aldım. Duştan sonra havanın hafiften aydınlanmaya başladığını fark ettim.

Islak saçlarımla koltuğa yayıldım ve kendimi oylamak için masanın üstünden aldığım kitap ve dergilere göz attım.

Altını çizdiğim cümleleri defalarca okudum ama kafam başka yerdeydi. İç çekip gördüğüm rüyayı sorguladım.

Güzel bir kadın kahvenin en güzel tonu olan saçlarının rüzgarın oyuncağı olmasına izin verdi.

Yüzündeki masum gülüş gün batımın yüzüne yansıyan turuncu ışıklarıyla gülüşüne daha da güzellik kattı.

Onun bu tatlılığına dayanamayan çocuk yanağına ufak bir buse kondurduktan sonra başını dizlerine koydu ve "Anne sen neden çiçekleri bu kadar seviyorsun?" dedi.

Orta yaşlarında olmasına rağmen hamileliğinden dolayı şişmiş karnı ve tüm güzelliği ile gülümseyen kadın yanıtladı. "Ben masum olan her şeyi çok seviyorum annem" diyerek oğlunun saçlarını okşadı.

"O halde gel anne..." dedi birden ayağa kalkıp. Annesi onun mavi gözlerine merakla bakarken o annesinin elinden tutup onu yakınlarda ki bir tarlaya doğru sürükledi.

Annesi "Kaan, nereye oğlum?" derken o tıpkı büyümüş olan Kaan gibi konuşmak yerine sadece ufak bir şeyi gösterip insanları şaşırtmak istiyordu. Keza annesine de aynı şeyi yaptı.

Çiçeklerle dolu olan bu tarlaya bakan annesi gülümsedi. Baharın yanında getirdiği çiçekler açmıştı.

Oğlu sordu "Anne sen en çok hangi çiçeği seversin?" diye.

Annesi oğluna sarıldı ve onu öpüp yanıtladı "Ben mor renkli olan çiçekleri en çok da karahindibayı çok severim" dedi.

Oğlu annesinin kolarından sıyrılıp tarlada annesinin sevdiği çiçekleri topladı. Annesi ona yardım oldu ve gün batımını çok keyifli bir şekilde geçirdiler.

Ama kim bilebilirdi, bu onların birlikte geçirdiği son gün batımının olduğunu?

Annesiyle beraber tüm karahindibaları üfleyip gülerken annesi kulağına fısıldadı "Sana bir sır vereyim mi Kaan?"

√61+2x≠-4y [MAZRUB]Where stories live. Discover now