BÜYÜCÜLER

405 20 2
                                    

Herkes yaşamak istediği hayatı yaşar bu nasıl bir cümle kim acı çekerek yaşamak ister ki

Ufak bir büyü patlamasından sonra bir kaç uyarı almıştım kız da okuldan atılmıştı ilk gün  dragonlarla kaynaşma günüydü bu gün de büyücüler ile birlikte olacaktım mavi kot pantolon giydim üstüme kalçalarıma kadar uzanan beyaz kısa kollu tişört giydim kumral hafif dalgalı saçlarımı açık bıraktım beyaz spor ayakkabımı giyip aşağıya indim acaba yanlarına gitsem mi? gitmesem mi? Arasında idim Dragonların masasına yönelmemle ayaklarımın yerden kesilmesi bir oldu büyüyle büyücülerin masasının oraya geldim yavaşça beni yere bıraktı mavi gözlü sarı saçlı çocuk ayağı kalktı
"Selam Gökçe ben Taya " dedi onu biliyordum o ilk büyücü ailesindendi gülümsedim hepsi sırayla adını söyledi o sırada yemekler geldi masada aklınızdan geçen tüm her şey vardı patates , süt , patatesli börek aldım
"Sen küçük bir patatesin " dedi Taya güldüm o tabağına daha sağlıklı şeyler almıştı yulaf ,süt ve meyve
"Siz diyete misiniz ?" Öbürlerinin tabaklarına baktım hepsi öyle az almıştı
"Kurtlar ve Dragonlar ile büyüdüğün için bunu sorman normal onlar çok yer biz normaller bu kadar yer hata insanlar daha az yiyor bizden bile "
"Ya ben kurtları görünce beni de yiyecekler diye çekiniyorum " dedi Hal güldüm
"Büyücü etti sevmiyorlar diye biliyorum ama " elini kalbine koyup oh çekti hepsi güldü yemeklerimizi yiyip büyü odasına gittik burada hocalar sana büyünün gücünü ve kontrol durumu gösterir ben Tayan'ın yanındaydım
"Neden geriliyorsun ki ?" Dedi Taya
"Dün yaptıklarımı görmedin mi ?"
"Ne yani üç beş tane yıldırım çarptırdın diye gücüne hakim olmadığını mı söylüyorsun hem burada olma sebebin de bu eğitim " gülümsedim
"Üç beş yıldırım gibi görmedi yada onun için konuşmadı kimse "
"Gökçe insanlar her şeyi konuşur ve onlar ölmediğini daha çok konuştu artı olarak bir çok kişi aynısı yapar mesela ben saraya kabul gününde toprağa basan herkesi ağlamıştım duygu patlaması yaptırmıştım "
"Herkesi mi ?"
"Kraliçeyi ağlarken görmek istemezsin çok çirkin oluyor " güldüm hafifçe belimden tutup öne ittirdi sıra bana gelmişti ne çabuk elimi altın sarısı olan kasenin yanına koydum derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım odaklanmam daha iyi olurdu elektriği mi yavaşça dışarı vermeye başladım yavaşça gözlerimi açtım kasede altın sarısı ve elektriğim dolanıyordu kafamı yukarı kaldırım kontrol şimşek kontrol 6/10 arabulucu güç kontrol 0/10 arabulucu gücüm mü var benim elimi çektim hızla hocaya baktım gülümsüyordu
"Nasıl bir tane olması lazım ?"
"Sence bu çok saçma olmaz mı ? Bir sürü şeye dönüşüyor sun ama bir gücün var " hoca haklıydı aslında Taya'nın yanına gittim koluyla yavaşça vurdu
"Saçmalama Gökçe onu da kontrol  vardır keşfetmediğin için öyle keşfet kontrolü gelir" sadece kafamı salladım 
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Akşam yemeği için aşağıya indik tüm gün Taya ile birlikteydim tatlı ve zeki bir çocuktu kurtlar ve vampirler daha gelmemişti . Taya'nın yeteneği hissetmek ti vücudun da olan her şeyi hissedebiliyor ve kontrol edebiliyordu vampirler ön masada belirdi birden kurtlar da onlar yerine oturunca yemekhane den içeri girdiler
"Birlikteler miymiş ?" Dedi benle yaşıt olan mavi saçlı kız
"Büyük ihtimalle Gökhan ve Lena buluşmuştur sürü ve vampirler de korumak için ordadır " dedi Taya
"Neden buluşuyorlar ki ?"
"Çünkü sevgililer "
"Ne?" Kızla ikimiz aynı anda demiş idik kızla
"Gökhan doğru alfa değil mi ?" Dedi kız bildiğimiz bağırarak herkes sessizdi ben bile sessizdim şaşırmıştım
"Eee bu senle mühürlü olması gerek anlamına gelir " dedi beni göstererek sonra birden çığlık atı başına tutarak
"Kes şunu Lena " diye bağırdı Taya kıza kimse dokunamıyordu çünkü acı yayılırdı
"O benim maviş aklına sok bunu " dedi Lena ama bana bakıyordu gözlerindeki öfkeyi görebiliyordum ve garip olarak beni besliyordu kurt bedenine büründüm benden daha çok nefret etmesi için bu çok güzel bir duyguydu sanki çölde susuz kalırsın sonra karşına bir kuyu çıkar o kuyudan besleniyor gibiydim kızın elleri acıyla havaya kalktı vampir olup yanına belirdim benim yüzümden kimsenin acı çekmesine gerek yoktu tam karşısındaydım kızı çığlığı durdu beni beklemiyordu
"Eğer bazı şeyleri kanıtlamak istiyorsan ben buradayım" gözlerindeki minik korkusu kırıntısı beni hiç olmadığım kadar mutlu ediyordu hiç bir şey istemediğim kadar o korkunun büyüğünü istiyordum
"Büyük bir zevkle onun benim olduğumu kanıtlarım " kahkaha atım
"Keşke dediğin şeyler gerçek olsa ama 5 yaşında taptığın kraliçen sağ olsun benim oldu "
"Mühür bir aitlik değildir "
"O zaman neden bana meydan okuyorsun ? Madem senin benim varlığım onu senden alamaz nasıl olsa senin "
"Bana mantık işi yaptırma " kahkaha atım yüzüme yumruk yemem bir oldu kapının oraya uçtum
"Dönüşmeme değmesin " diye tısladım dişlerimin arasından ve ona doğru koşmaya başladım tam üstüne atladım sırada gene yumruk yedim bu sefer çok uzağa gitmedim kurtta döndüm zıpladım tam önümde belirdi takla atıp insana döndüm ve masadaki bıçakla koluma çizgi atım kan akıyordu kurt tırnaklarımı çıkarıp ona doğru koştum bu ikisi onu öldürürdü bu kimsenin bilmediği bir kurt lanetiydi zıpladı zıpladım ama birden kendimi yerde buldum Lena da yere çakıldı üstümde Gökhan vardı
"Bırak " diye çırpındım sırtım göğsündeydi ellerim sırtıma doğru bükmüştü bunu ne zaman yaptı eli belime iyice dolanmıştı
"Ne o Gökhan Gökçe zarar görür diye mi korktun ?"
"Kes" öyle bir tıslamıştı ki Lena korkmuştu kurtulmanın tam zamanı sağ sol yapmaya başladım ama tırnaklarım kendime batıyordu Gökhan a baktım bana bakmıyordu bile ilerliyor du
"İlk cezanı aldın tebrikler Küçük Kraliçe" diye bağırdı bana bakarak
"Çöz beni afalını ölçelim " güldü
"Dayak yemeye ne kadar meraklısın " göz devirdim yemek haneden çıktık
"Bırak bari canım acıyor "
"Hayır acımıyor"
"Acıyor " bana baktı
"Hissederim Gökçe şuan kanın tenimde "
"Bırak küçük alfa " diye tısladım beni zindana koydu buraya kurtlar dolunayda cezalı oldursa konurdu zindan güç çekerdi seni insana dönüştürürdü en büyük korkularını gösterir idi zindandı ayaklarımı kelepçeledi
"O suçlu o başlattı " diye geri geri gittim ellerimi kelepçeleyemezdi belimden tutup kendine çekti ellerimi kelepçeledi
"Büyürsen haber ver " dışarı doğru ilerledi
"Gökhan beni burada bırakma " diye bağırdım hiç bir şey duyamıyordum hiç bir ses yoktu güçlerin yoktu kelepçeler kapıya bağlıydı çekmeye başladım babaannemin sesi geldi kulaklarıma
"Bağlı bir kraliçe " tiksiniyormuş gibi çıkıyordu
"Hayır sen öldün " diye fısıldadım daha hızlı çekmeye başladım
"Ölsem beni duyamazdın" çekmekten bileklerim acımaya başlamıştı daha sert çektim insan vücudum en dayanıksızdı
"Sen asla bir kraliçe..."
"Gökhannnn " diye bağırdım çekmeye daha sert yapmaya başladım
"Gökhan seni öldüreceğim  "
"Aptal seni duyamaz okulun en altındayız ve sadece kurt girebilmesi için büyü var hemen merdivenin orda seni kimse duyamaz sadece sen ve ben eskiden olduğu gibi " ağlamaya başladım çığlık atım
"Seni dünyadan sileceğim Gökhan aynı Lena gibi " diye bağırdım
"Boş tehditler "
"Kes sesini yoksa tekrar ölürsün "
"Beni sen öldürdün "
"Evet karşıma çıktı tekrar öl " diye tısladım kelepçeleri  çekmekten yorulmuştum ellerim kanamaya başlamıştı ve de zindanın tek ışığı tavana yakın demir kolu pencere idi oradan da sadece ay gözüküyordu dönüşüm yapamayana en büyük cezayı gösterirdi dizlerimin üstüne düştüm babaannem konuşuyordu bileklerim kanıyordu insan vücudunda minik bir acı bile o kadar çoktu ki. Ben haklıyım o haksız diye geçirdim aklımdan , sen doğru olana yaptın
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Sabah olmuştu hiç uyumamıştım kapı açıldı Gökhan'dı yüzüme bakmıyordu kelepçeleri mi açtı yüzüme baktı
"Doya doya bak işe yaramış mı bari ?"
"Gayet yaramış "
"Umarım en büyük korkunun tarafından ölürsün " deyip yanından geçtim yukarı çıktım herkes bana bakıyordu ve fısıldıyordu
"Kesin sesinizi duya biliyorum aptallar " hepsi şaşırmıştı benim de iyiliğim buraya kadar
"İstediğimizi konuşuruz " dedi vampir kız meydan okuyarak
"Bence de konuşun ama önce senle konuşalım Alex Allah var yakışıklı çocuk sevmek ve odasına gizli aşk mektupları göndermekte haklısın " deyip yukarı çıktım ben daha dört yaşında akıl okumaya başlamıştım bu işi profesyonel olarak yapıyordum karşı taraf fark etmeden onun her şeyini öğrenebilirdim odama girip kaynar suda duş aldım bileklerim geçmemişti çünkü insan vücudunda olan yaralar zor geçerdi bu gün kurtlarla birlikteydim beyaz bilekleri bağlı eşofman giydim üstüme kalın askılı beyaz tişört giydim üstüme yeşil renkli kapüşonlu ceket giydim spor ayakkabı giyip aşağıya indim akşam yemeğini yememiştim ve öğle yemeğinde de hiçbir şey yememiştim çünkü ders çalışmıştık açlıktan ölüyordum yemekhaneden içeri girdim gidip kurtların masasına oturdum yemekler daha gelmemişti kız yavaşça omuzuma dokundu ona döndüm yeşil gözlü siyah saçlı bir kızdı
"İyi misin ?" Dedi benle yaşıt olmalıydı iyi niyetli bir soruydu gülümsedim
"Olmaya çalışıyorum"
"Bende bir kere oraya gitmiştim çok kötü bir yer " kafamı salladım evet anlamında
"Ben Aybüke"
"Gökçe " gülümsedi
"Senle çok iyi arkadaş olacağız " dedi gülerek gülümsedim
"Eee olmadık mı zaten?" dedim sırıtarak yemek gelmişti onu yedim ne yediğimi bilmiyorum baya bir şey yedim ama ayağa kalktım
"Hadi sınıfa gidelim " Dedi Aybüke
"Tamam" dedim ve yemekhaneden çıktık
Umarım kitabımı beğenmişsinizdir
Sizce Gökçe cezayı hak ediyor mu ?
Lena nasıl buldunuz ?
Taya nasıl biri ?
Gökçenin babaannesi iyi biri değil miydi neden kötü davrandı Gökçeye ?

KÜÇÜK KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin