KÜÇÜK KRALİÇE

ÖZÜR DİLERİM

Gözünü bile kırpmadan kalbine hançeri sapladı

Üç hafta sonra
"Ne zaman söylemeyi düşünüyorsun ?" 
"Nasıl söyleyeceğim ?"
"Git de direk "
"Sevmiyorum de "
"Lan Ezgi kalbimi okudu başka biri var de"
"Ben ne alaka ya ?"
"Öz dragon olmak bunu gerektirir"
"Saçmalamayın kıza öyle denmez "
"Gökhan derdin ne kanka direk söylesene"
"Ya başka biri var mı yok mu bilmiyorum tamamı beni öptüğü zaman sanki ihanet ediyormuş gibi hissediyorum ona her bakışım da birine ihanet ediyor gibiyim"
"Yalnız bu mühür"
"Mühürlenseydim haberim olurdu dimi?"
"Lan sen anlatın bu mührünü aldatırsan olur" Ezgi ayağa kalktı ve yanıma geldi elini bana uzattı kalbimdekini görecekti elini tutum gözlerini kapattı değişti kumral saçlı bir kız oldu gözlerin de orman taşıyan biri
"Bu o " diye fısıldadı Aybüke
"Kim ?"
"Rüyama da gördüm ben onu bana yüzük veriyordu " Ezgi ye döndüm aynadan kendisine bakıyordu
"Bizden birini aldılar "
"Bizim canımız olan birini "
"Adı neydi acaba ?"
"Gökçe " herkes bana döndü
"Öyle hissediyorum " Yağmur içeri girdi Ezgi eski haline anında geldi
"Selam "
"Selam " dedi Ezgi ve önüme geçti koluna girdi
"Biraz yürüyüş yapıp konuşmak istemiyorum benimle gelir misin ?"
"Tabi "
"Gökhan hangi filmi izleyeceğimizi düşün" kafamı salladım ve çıktılar Aybüke yanıma geldi
"İyi misin ?"
"Nerde acaba ?" Onu hissetmiyordum acaba bağlanmamış mıydık
"Şifacı Ana bilir "
"Evet " kapıya doğru ilerledim kolumu tutu
"Gökhan önce Yağmuru halletsen "
"Sonra yaparım "
"Bekledikçe zorlaşıyor Gökhan hallet şu işi"
"Tamam " kapıdan çıktım Ezgi'nin kokusunu takip ettim uçurum da oturmuş konuşuyorlardı yanlarına gittim Ezgi ayağa kalktı
"Güzel konuşmaydı "
"Evet " dedi dönüp elimi tutu gözleri yeşil olup eski haline geldi kalkan yapmıştı bana gülümsedim kanatlarının çıkarıp kayboldu
"Bir şey mi oldu aşkım ?" Nasıl diyeceğim lan ben ?
"Bir sorun var "
"Nasıl bir sorun ?"
"İkimizin arasında ki şey doğru gelmiyor"
"Nasıl yani ?"
"Ayrılmak istiyorum "
"Ne doğru gelmiyor ?"
"Senle beraber iken birine ihanet etmiş gibi hissediyorum "
"Kime ?"
"Bilmiyorum "
"Boş bir sebep..."
"Özür dilerim Yağmur ama ikimiz farklı kişiliklere sahibiz ve birbirimizi hak etmiyoruz " dedi ve arkamı dönüp ormana doğru ilerledim ilk defa bir kızı üzmüştüm gerçekten de berbat bir durmuş Ezgi Aybüke ve Kaya Şifacı Ananın kapısında bekliyorlardı
"Diğerleri nerde ?"
"Kalabalık olmasın diye gittiler " Ezgi kapıyı çaldı Şifacı Ana kapıyı yavaşça açtı
"Hoş geldiniz bende gelmenizi bekliyordum diye fısıldadı " yavaşça içeri girdik
"Biz..."
"Evet biliyorum Gökçe "
"Nasıl bulacağız onu ?"
"Onu bulamasınız "
"Neden ?"
"Oturun, onu bulmanız için onu hatırlamanız lazım "
"Onun neden unuttuk ?"
"Bilmiyorum dikkat ettiyseniz herkes unuttu sadece siz değil ben bile unuttum"
"Ama onun adını biliyorsun " boynum da ki kolyeyi gösterdi ucunda bir yüzük vardı onun orda olduğunu unutmuştum
"Çünkü o Gökçe'nindi ve ben vermiştim ona" elimle yüzüğü tutum
"Sen bunu nasıl hatırladın? "
"O yüzük ile bir bağım olduğunu hatırladım ve onu takip ettim sizde onla sizin aranızda ki bağı takip edin " arkasındaki kutulardan toz çıkardı
"Bunu gece yatmadan önce için o size gösterecektir bağı " içeriye Taya girdi
"Bana da verir misin ?"
"Sen...."
"Şşşşş burada olduğunu biliyordunuz oda bağ arıyor kim önce hatır ise bulmanız kolaylaşır onu "
"Kaya Şifacı Ana haklı bırak alsın " bana dönüp tip tip baktı kafamı dediklerini yap diye salladım yerine oturdu içeri girdi ve yanıma oturdu ona tek saldırmayacak kişi ben olduğumu biliyor du Şifacı Ana ona da tozdan verdi
"Gece içip uyuyun ve size anı göstermesin anı da ki en önemli parçayı siz bulun ve parçayı devam ettirip onu kurtarın"
"Ölmüş olabilir mi ?" Dedi Taya korku ile herkesin aklın da olup söylemediği şeyi söylemiş di
"Ölse onu hatırlayamazdık " en azından yaşıyor onu öğrendim ayağa kalkıp evden çıktık
"Gökhan " diye seslendi Şifacı Ana ona döndüm
"Küçük derdin ona "
"Küçük mü ?"
"Evet benim küçüğüm derdin ona " kafamı salladım ve evden çıktım
🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚

Tüm ekip çember oluşturduk tozu suyla karıştırıp şat bardaklarına doldurduk
"Şimdi bunu içince hatırlayacak mıyız ?"
"Hayır Cantaş bize anısını gösterecek "
"Bu niye burada ?"
"Harbiden...."
"Yeter ne kadar kişi bilgi yakalarsa o kadar iyi için şunu " havaya kaldırdı Ezgi ateşin üstünde bardakları getirdik
"Lord show me it  (Tanrım bana onu göster)" dedi Ezgi ve kafasına dikti aynısı deyip kafama diktim herkes aynısı yaptı yere yığıldı herkes anında etraf karadı ve vücudum büyük bir acıya maruz kaldı beynim kendini zorluyordu ormanın ortasında idim
"Bul beni " sesi yapılacak kadar güzeldi düz bir şekilde koşmaya başladım arkası dönük duruyordu onu görünce durdum
"Gökçe " yavaşça arkasına döndü ona doğru koşmaya başladım bana doğru koşmaya başladı vampir hızıyla boynuma atladı teni sıcacıktı kokusu lavanta gibiydi
"Seni çok özledim" diye fısıldadı ona daha sıkı sarıldım geri çekildi gözlerinde ki ormanda kaybolmak istiyorum orda ölmek istiyorum
"Neden geldin ?" Konuşamadım cevap veremedim onu kıracak bir şey demek istemiyordum
"Beni kıramazsın Gökhan "
"Seni unuttum " diye fısıldadım gülümsedi
"Kendimi hatırlatma mı  gerek ? "
"İyi olabilir " acı bir şekilde gülümsedi
"Öncelikle vampir değilim bir arabulucuyum "
"Evet biliyorum bir arabulucu ile mühürlenmem gerek "
"Çalan şarkıyı duyuyor musun ?" Rihanna Diamond çalıyordu
"Bu sana göstereceğim ilk ipucu "
"Özür dilerim "
"Neden ?"
"Seni unuttuğum için "
"Bu gün fazlası ile özür dilemedin mi sence de ?"
"Affetmedin mi?"
"Senin elinde olan bir şey değildi hem de acı çekmen den iyidir "
"Sensizim mutlu olamam "
"Uyanma çok az kaldı " elini kalbimin üstüne koydu tişörtüm yok oldu parmağı ile göğsüme hilal çizdi dövme yapmıştı
"En acısız dövmem " gülümsedi
"Sadece bir dövme yaptır o dövme  anılarımızın seni bulmasını sağlar "
"Seni seviyorum " diye fısıldadım gülümsedi
"Benim kadar olamaz "  dedi ve göğsüme sertçe vurdu korku ile ayağa kalktım beyaz bir oda da yatak da yatıyordum
"Ne dedi ?"dedi Şifacı Ana
"Dövme yapmamı söyledi "
"Başka bir şey söylemedi mi ?"
"Şarkı dinleti "
"Ne şarkısı ?"
"Rihanna'nın şarkısı "kimse uyanmamıştı
"Beş gündür uyuyorsunuz "
"Beş mi ? Üç saniye gibi gelmişti  bana"

Aaaaaaaa çok güzel bir bölüm düüüü
Çok mutluyum bu arada yorumlarınızı çok merak ediyorum
Umarım kitabımı beğenirsiniz
İyi okumalar 😊