DÖVME

233 13 0
                                    

"annecim bir dilek tut "
"Hmmm güzel bir hayatın olması "
"Anneeee daha güzel bir dilek " kafamı kaldırıp kraliçeye baktım
"Kraliçemize huzur " arkasına dönüp bakmadı yada pencereden gülümsemesini görmedim
"Tanrı kraliçeye huzur versin ".......

Akşam olmuştu dövme zamanı gelmişti aşırı derecede gergindi Ezgi
"Sence kimliğim ortaya çıkacak mı?"
"Büyük ihtimalle"
"Sağ ol ya " dedi kızgın kızgın Ezgi aslında bir Anka idi (Anka: Dragon doğan bir kişinin kurt gibi sadık olması ama aynı zamanda Dragon gibide merhametli ve güçlü olmasıdır )
"Biraz sakin ol en fazla dedemin torunu olmasın "
"Gökçe " güldüm
"Ne olacak ya bence gayet gurur verici bir şey ki dedem saygı gösterir buna eğer bundan korkuyorsan"
"Öyle  mi  diyorsun ? "
"Yani " derin nefes aldı
"Ezgi sıra sende " dedi hoca beyaz bir demirden koltuğa oturdu gücü ona zarar vermesin diye elleri kelepçelendi  . herkes okuldaki herkes korkusunu izleyecekti hoca boynuna iğneyi batırdı ve Ezgi bilinç altına girdi
                            Ezgi'den
Her yerde ağaç vardı havada oldukça kara idi 14 yaşındaki halinde idim 
"Gökçe sanırım suyu bulamadı " diye bağırdım ve koşmaya başladım  birden Gökçe önümde belirdi bu halinden nefret ediyorum her an her yerden çıkabilir
"Dedim sana Ezgi ormanın sonunda diye"
"Bende dedim sana bulamam diye " göz devirdi
"Çık sırtıma götüreyim seni " sırtına çıktım küçükken buna bayılırdım ve denizin önünde belir dik sırtında aşağıya indim Mavideniz idi bura arkasını dönüp  saraya baktı
"Bir gün bu okulda öğrenci olacağız  "
"Evet sonrada kraliçe olacaksın "
"Böyle bir niyetim yok Ezgi "
"Olmalı Gökçe sen son kurtarıcısın " Derin nefes aldı bu nefret ettiği bir konuydu
"Canımı acıtma dan can acıtmak istemiyorum " dedi gülümsedim
"Sen bilirsin" dedim denize  ilerledi bu olayı biliyordum bu bir anıydı Gökçenin ilk öldüğü günün anısıydı  bu . İlerleyip konuşmak istedim durmasını istedim denizden su içti
"İsterimsin ?" 
"Hayır " gülümsedi
"hadi eve gidelim geç olmadan " kafamı salladım
"Ne oldu sana ?"
"Bilmiyorum bir şey canımı sıkmış gibi " gülümsedi
"Nefes " gülümsedim bu bizim aramızda bir sakinleş me önerisi gibiydi sırtına çıktım ormanın ortasında durdu
"Ne oldu ?"
"Biri bizi takip ediyor " dedi hemen sırtından indim
"Kim ki ?" Gözlerini kapattı seslere odaklanıyor olmalıydı
"Selam " dedi Toprak o bir saray korumacılarındandı ve Gökçe ile oldukça ilgileniyordu
"Selam Toprak "
"Ne işin var burada ?"
"Siyah orman küçükler için değil Gökçe seni korumak için buradayım " güldü
"Çıkmamı  ister misin Toprak ? " göz devrildi
"Burada seni düşünüyorum Gökçe "
"Sağ ol kalsın " bana doğru döndü ve babaannesi belirdi kalbini yerinden çıkardı Gökçe üstüme düştü beni ve kendisini gizli mekanımıza ışınladı buraya bizden başka kimse giremezdi Ağlamaya başladım
"Bu bir anı değil kuzen unuttuğun bir şey var bura senin korkularının yüzleştiğin yer "yerde yatan o değildi annemdi karşımda gülüyordu değişti ve Babaannesi oldu sonra kendi oldu
"Bilmiyor musun sana çok acıyorum türün bile bana sağdık ama yapacakları mı bilmiyorlar "
"Bu sadece bir test " o kadar gerçekti ki buna inanmak için zorlanıyordum güldü
"Savaş benle kuzen ,karşı koy bana , beni engele " elektrik kılıcı oluştu
"Hayır "
"BENİMLE SAVAŞ" diye bağırdı üstüme atladı kılıcıyla ateşten kılıç yaptım kendime ve kılıcını engelledim  kılıçlarımızın değdiği yerden alevler çıkıyordu o hep saldıran taraftı bende ise savunan taraf  kafamda bir ışık parladı birden her hastalandığım da görürdüm Gökçe ile savaşıp öldüğümü sesi aklımda yankılandı
"Eğer bir savaşta aynı tarafta değilsek o savaş benim için çoktan bitmiştir sen her zaman doğru taraftasındır bunu bildiğim için kendimi yormadan geri çekilirim "  babaannesi bana ve ona kılıç kullanmayı güç kullanmayı öğretmişti ve bize adımız gibi ezberlettiği bir şey varsa oda asla saldıran taraf hep sen olma yorulursun ve ölümün çok basit olur ölürseniz bile zor ölün kanatları mı  çıkarttım bu beni sakinleştirdi ateşten kalkan yaptım nefes al ver al ver kalbini düzene sok nefes al ver al ver etraf birden karardı dövme yapıldığı büyük salona döndüm herkes çok şaşkındı (iç ses )Anka olduğunu öğrendiler bir zahmet  Gökçe yanıma gelip güç çeken kelepçeleri açmaya başladı
"Bendende iyi korkuyorsun he" göz devirdim
"Dövmem ne ?" koltuğun arkasından alığı aynayı sırtıma doğru çevirdi 

KÜÇÜK KRALİÇEWhere stories live. Discover now