ACI

59 4 0
                                    

Rüzgar saçlarını uçuşuyordu yüzüne
değiyordu ellerini havaya kaldırdı ellerine değiyordu
"Bazen sadece bir rüzgar olmak istersin"

Gökhan 
Ne güzeldi yüzü elimi saçlarına götürdüm okşadım benim bakmaya kıyamadığı mı öldürmüşlerdi elini tutum o kadar soğuktu ki tenim buz tutuyor gibi hissediyordum
"Bir battaniye daha Cantaş "
"Abi yeter bu kadar bırak hadi "
"Cantaş "
"Gökhan hadi abi " Hakan kolumdan tutup ondan uzaklaştırdı
"Hakan" gözlerim dolmuştu tekrardan
"Abi gel hadi biraz nefes alalım "
"Benim nefesim o bırakın durayım yanında "
"Gökhan iki gün oldu iki gündür aynı şeyi diyorsun huzura kavuşturmamız lazım"
"Hayır"
"Gökhan" Aybüke iki gün sonra ilk defa konuşmuştu
"Burada olması ona acı veriyor"
"Aybüke anla..."
"Emin ol acımız aynı sen anlamıyorsun onu hissediyor musun Gökhan? "
"Hayır"
"Deme ki gitti "
"Götürün onu hazırlıkları başlatın "dedi Alexi hiç bu kadar soğuk kanlı görmemiştim acı çekiyordu ama çok güzel saklıyordu o bir kral olarak eğitilmişti eğitimin hakkını çok güzel de veriyordu
✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙
Dışarıda çok yağmur yağıyordu ormanın ortasına açtıkları çukur anında su doluyor du sanki doğa gitmesini izin vermiyordu kral yavaşça kucağına aldı ve kazılan çukurun üstüne koydu yağmur anında kesildi çukurun yarısına kadar dolan su çekildi ağaç kökleri ona yatak yaptı üzerini kapattılar doğa onu kendine saklamıştı 
"Başın sağ olsun " sadece kafamı salladım herkes yavaş yavaş yanımdan geçiyordu hepsinin dediği 'geçer' ,'gelir ' gelmiyordu geçmiyordu mezarın başında Ezgi Aybüke ve ben kalmıştık onların yanına doğru ilerledim
"Gidelim mi ?"
"Belki gelir " diye fısıldadı Aybüke Ezgi yavaşça arkasına döndü
"Orman muhafızı almaya gelene kadar bekleyelim "
"Tamam " diye fısıldadım ondan ayrılmak istemiyordum zaten
Belki iki saat bekledik belki de üç yaşar mı acaba diye kulaklarımı aşırı derecede açmıştım toprakta sürünen solucanı bile duyabiliyordum ağaçların arasından siyah giyimi biri geldi her yer karardı almaya gelmişlerdi kafamı sertçe yere çarptım gitmişti gerçekten de gitmişti
✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙✨🌙
Yemekhaneden içeri girdim saçlarımdan sular damlıyordu kızlar karşıma oturdu okul çok sessizdi yağmurun cama vurduğu ses kulaklarım da yankılanıyordu içeri kral ve kraliçe girdi arkasından çocukları prenses yoktu belki de olmaması çok daha iyiydi bu odada bulunan herkes onu canlı canlı yerdi yerlerine geçip oturdular kraliçe ayağa kalktığı anda Atilla konuştu
"Küçük Kraliçe'nin ölümü hepinizi derinden üzdü ben abisi olarak sizden daha çok üzüldüm Gökçe'nin ölmeden önce hepinize bıraktığı bir hediye vardı . Vampirler..." büyü yaptı masalarının üstünde bir taç belirdi
"İşin sonunda buna biriniz layık olacağınızı söyledi ego ve akıl sizle olmadığı sürece Dragonlar size bir kılıç bıraktı ateşiniz ve merhamet iniz sizle beraber olduğu sürece bu kılıca biri layık olacak Kurtlar..." Camdan kalp masanın üzerinde belirdi iyice bakınca camın içinde ki yeşil denizi gördüm kalbini bize vermişti kızlar ağlamaya başladı
"Kalbi sizin sizin kaybedeceğiniz hiç bir şey olmadığını söyledi Ezgi ve Aybüke yaşamanızı istedi " biri çığlık atarak içeri girdi o tarafa doğru dönüm prensesti
"Anneeee buradalar anneee "
"Kim ?" Diye ayağa kalktım lütfen Gökçe de lütfen Gökçe de
"Gökçeeee " oraya doğru yürümeye başladım masadan atlayıp kapıya baktım nerde ?
"Laneti " dedi Alex hızla döndüm
"Hissetti öleceğini kimin yapacağını da biliyordu o yüzden cezasını verdi onu öldüren her gece kendi ölümünü görecek her sabah onun yanında görecek biz tahta kalana kadar bu devam edecek"
"O zaman ölün " altın sarısı bir büyü çıktı ve kraliçeyi uzağa doğru fırlattı
"Bizi koruyor " gözyaşlarım gözlerimde kalamazdı artık hızla saraydan çıktım ormanın içine girdim ilk öptüğü kütüğün oraya gittim yere sertçe oturdum burada ama değil yanımda ama değil yanıma Atilla oturdu ona döndüm
"Baştan beri emindim onun seni seçeceğini seveceğini "
"Efsanede yazıyor çünkü " güldü
"Tüm efsaneler çıkacak diye bir şey yok Gökçe bu gün değil dün ölecekti bunu oda biliyordu bunca şeyi bir günde mi yaptı sence sadece senle bir gün daha geçirmek istedi " kafamı sertçe kütüğe vurdum
"Sana bunu bıraktı " hızla kafamı kaldırıp baktım yüzüğü
"Ve dedi ki onun için geri gelmeyeceğim benim için geri gelsin " baş parmağımın ucu ile yüzüğü tutum ve öptüm avucumun içine aldım
"Sağ ol "
"Kendine dikkat et Gökhan sürüne de aynı şekilde annem bu seferki hedefi sensin"
"Ederim " kalktı yanımdan ve gitti

Bu bölüm çok kısa farkındayım
Bir sonraki bölüm telafi edeceğim
Gökçe sizce geri gelecek mi ?
Gökhan anlatmaya devam etsin mi ?
Umarım kitabımı beğenirsiniz
İyi okumalar 😊

KÜÇÜK KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin