YÜZÜK

87 7 0
                                    

"kızım bana kızgındır diye düşündüm "
"Kızınız size minnettar olmalı efendim onu kurtarmak için kalbinizden, sözünüzden vazgeçtiniz " gülümsedi
"Umarım beni seviyordur "
"Umarım efendim "

Gökhan arabayı durdu
"Gitmesek mi ?"
"Saçmalama Gökçe o kadar geldik " arabadan indik sıra sıra dizilmiş bir sürü ağaçtan evlerin en baştakinin önüne geldik kapıyı çaldı kahverengi saçlı uzun ve güzel kadın açtı
"Hoş geldiniz " dedi içeri girdik kadın bana gülümseyerek baktı mavi gözleri Gökhan'ın anımsatıyordu
"Anne bu Gökçe "
"Merhaba efendim "
"Merhaba " dedi kadın heyecanlı heyecanlı
"Çık da içeri geçsinler kızım " dedi yaşlı kadın
"Hiç öyle bakma küçük kraliçe hiçte yaşlı değilim "
"En azından çok deneyimli siniz efendim" kadın şaşırarak gülümsedi
"işini çok iyi biliyorsun Hadi yemeğe " dedi Gökhan'ın annesi evleri dış cephede olduğu gibi kahverengi ağırlıkta idi kapının karşısındaki masaya oturduk sofrada bir sürü yemek vardı
"Tabanı uzatır mısın?"
"Tavuklu pilav ister misin ?" Kafamı salladım Gökhan güldü ona baktım
"Öyle bir baktın ki tavuklu pilava kıskanmadım değil " tabağı mı alıp oturdum yemek yemeye başladık
"Annen de çok severdi " dedi yaşlı kadın
"Annemi tanıyor musunuz ?"
"Tabi ki " dedi durdu ve gözlerime odaklandı
"Sana hiç ondan bahsetmediler mi ?"
"Hayır efendim bu bana yasak " kadın şok olmuş bir şekilde bana baktı
"Namını söylemediler mi ? Peki baban?"
"Biz onla ayrı yaşadık ben sarayda yaşadım o güç emiciler ile "
"Annen çok güzel bir kadındı , zarifi, merhametli idi babanın ona aşk olmasının en başlı özelliği aynı senin gibi orman yeşili  gözleri olmasıydı , saçları o kadar kızıldı ki bazılarının dediği ne göre ateşini kullandığı zaman saçları ateşe dönermiş ve ona güç verirmiş ,o kadar masum bir kadındı ki babanın içindeki kötülüğü yok ederdi onu sakinleştirdi "sanki bir anıya gitmiş gibi gülümsedi
"Sen doğunca herkes sana bir dilek sundu annenin dileği çok iyi biri olmandı sana o kadar güzel bakardı ki bir çok kişi bakışları ile kalkan yaptığını söylerdi o kadar eşsiz bir kızdın ki daha çok küçükken minik bir kahkahan dağları titretirdi bize huzur verirdi "
"Annemin beni doğururken öldüğü söylemişlerdi"
"Sana söylenen bir çok şey yalan"
"Mesela "
"Zamanı gelince bunu sen öğreneceksin küçük kraliçe"
"Siz bir gelecek görücüsünüz "
"Evet " dedi sandalyeye tutunarak ayağa kalktı yan koltuktaki çantayı alıp içinden kırmızı bir kutu çıkardı
"Sana vereceğim hediye annenindi zamanı gelince sana vereceğimi söylemişti " kutuyu bana verdi yavaşça açtım bir yüzük vardı(yukarıda ki yüzük)
"Bu çok güzel "
"Baban annen için yapmıştı "
"Babam...." Elini kaldırdı
"Yalanlar " dedi sustum yüzüğü aldım ve parmağıma taktım ilk defa onun olan bir şeyi alıyordum
"Çok yakıştı " dedi Gökhan ona bakarak gülümsedim
Yemeklerimizi yedik annesinin toplamasına yardım etim annesi ile çok iyi anlaşmıştık
"Eee Gökçe derslerin nasıl ? Sen birinci sınıfın dimi ?"
"Sınıf atladım efendim şuan 4. Sınıfım"
"Ooo bizimkilerin 4 yıldır yapmak istediği şeyi sen yarım dönemde mi yaptın ?"
"Anne öyle deme dersleri o kadar iyi ki beni bile geçiyor okulun şuana kadar yaptığı en iyi ortalamalara sahip "
"Oğlum sende çalışsan geldiğinden beri Gökçe oraya Gökçe buraya diyordun hiç öyle değilmiş"
"Çalışıyor ya oda ben küçükken aldığım dersler olduğu için bu kadar iyim yoksa Gökhan da dönemin en iyisi "
"Alçak gönüllük desen oda var "
"Ne ? Okulun birincisi benim neden alçak gönüllük yapayım  bu konuda ?" Ayağa kalktı
"Biz babamın yanına da gidelim " dedi Gökhan bende kalktım
"Sizle tanıştığıma çok memnun oldum efendim "
"Bende çok memnun oldum " yaşlı kadına baktım
"Merak etme tatlım deden bana bir şey yapamaz dedenin yanında tak o yüzüğü"
"Size zarar verecek kadar cesaretli değildir" gülümsedi
"Çok iyi bir kraliçe olacaksın " gülümsedim ve evden çıktık ormanın içine girdik önümden dalgın dalgın yürüyordu yanına gidip elini tuttum gülümsedi
"Bu gün çok güzeldi "
"Bence de"
"En sevdiğim yer " yüzüğü havaya kaldırdım
"Benim ki annenin anlattıkları yer gözümün önüne sen geldin onlar anlattıkça "
"İlk defa annemi anlatmaları dinledim ilk defa ona ait bir şey beni oldu "
"Şifacı Ana'nın dediğine göre sen annenin kumral saçlı halimiymişsin"
"Teyzem de öyle derdi "
"Siz anne kız gözlerinizle erkekleri tavlıyorsunuz" 
"Sizin en güzel okyanusları anlatan mavi gözleriniz yanında benimkiler hiç efendim"
"Bende en sevdiğim şey gözlerimi yani?"
"Hayır "
"Ney ?" Kafamı göğsüne koydum
"Bura " elini omuzuma atı yürümeye devam etik
"Annen ve baban ayrımı yaşıyordu ?"
"Onun gibi bir şey "  yanmış kulübenin önüne geldik elimi tutu kulübenin arkasına geldik mezarlıktı bura en son mezarın yanına geldik
"Evet bu babam Gökçe " dedi ve mezarın yanına oturdu karşısına oturdum
"Ben 12 yaşındayken öldü "
"Başın sağ olsun " gülümsedi
"Toprak beni öldürmek için gelmişti babam önüme geçti ikimize de yanmış demir sapladı " kazağını çıkardı göğsünde hiç bir iz yoktu elimi göğsüne koydum yanık izini gördüm yarası geçmişti ama kendini suçluyordu
"Benim babam ölmedi"
"Nasıl ?"
"Annemin ölümü benim suçum olduğunu ve asla bir ailem olmayacağını söyledi ve ruhunu güç emiciler sattı dolaylı yoldan anne ve babamın ölümüne sebep oldum"
"Annenin ölmesi senin suçun değil babanın şerefsizliği senin suçun değil"
"Babanın fedakarlığı senin suçun değil anneannem ölmeden önce bana  dediği şey senin için fedakarlık eden insanların yaptıklarına üzülme onlar seni yukarda görmek istiyor eğer yukarıda olmazsan her şey hiç olur" gülümsedi ama gözlerinin dolduğunu gördüm mezara baktı elimi çenesine koyup bana bakmasını sağladım yavaşça yaklaştım dudağını öptüm geri çekilirken izin vermedi elini yanağıma koydu
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
"Eee nasıl geçti dün geç geldin biraz ?"
"Çok güzeldi bak " dedim elimi kaldırdım
"Annenin yüzüğü nerden buldun ?"
"Şifacı Ana benim için saklamış " Teyzemin gözleri doldu
"Bunu taktığı zaman mutluluğunu hatırlıyorum çok sevmişti "
"Çok güzel bir yüzük ama "
"Babam evlenme teklifi ederken takmış"
"Oha ondan beklenmeyecek hareket ben onları odun geldi odun gidecek beklerdim "
"Annem hakkında bir sürü şey öğrendim "
"Ney mesela?"
"Saçları kızılmış benim gibi gücü içindeymiş ateş büyüsü yaparken saçları yanarmış gözleri benimki gibiymiş en sevdiğimiz yemek te aynı "
"Annemle biz gibi "
"Evet " dedim heyecanla acaba hayata olsa  bizde Su teyze ve Ezgi gibi mi olurduk?
"Ve ben doğduğum da beni o kadar sevmiş ki gözleri ile  kalkan yapıyormuş bana"
"Ama annen ölmüştü "
"Evet teyzem öyle demişti "
"Bana mı inanıyorsun yoksa daha yeni tanığın bir kadına mı ?"
"Bir kere bile teyzemin lafını ettirmedin evde ilk gördüğü anda onun kızı olduğunu anlayıp anlatmış bence o kadına inanmalı" teyzem ayağa kalktı
"Ben bu konuda konuşmak istemiyorum"
" sen kız kardeşinin acısını çekiyor olabilirsin ama Gökçe annesiz bir hayatın acısını çekiyor onu öldürdüğü için acı çekiyor anlat işte anne "
"Beni rahat bırakın " dedi ve çıktı
"Yaptığın haksızlık " diye bağırdı Ezgi
"Ezgi ben bu kadar tepki vermedi ya "
"Dün sen gelmedin ya bir endişe vardı içinde dedi ki ya ona bir şey anlatırlarsa bu ne demek? Gizlediği bir şey var "
"Bir şeyi gizlemeye çalışırsan o elbet  ortaya çıkar hatırla sıkıştırmayalım nasıl olsa gelir anlatır"
"Peki " dedi ver oturdu
"Akşam Aybüke ile gizli yere gidecek miyiz ?"
"Planın mı var?"
"Yoo anlatacaklarım var hem de ikinci aşamaya geçelim yeteri kadar mola verdik "
"Tamam konuşuruz o zaman"

Selam
Sizce Su Teyze ne saklıyor ?
Gökhan ve Gökçeyi seviyor musunuz?
Yüzük hoşunuza gitti mi ?
Kızların ikinci hamlesi ne olacak?

KÜÇÜK KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin