KAYIP SÜRÜ

132 13 0
                                    

Birini kaybettirmek istiyorsan en yakınında kişiyi yok etmelisin çünkü onu koruyan hep o dur 

Sabahın ilk ışıklarıyla uyandım hemen üstüme tayt ve sporcu atleti giydim saçımı toplayıp ayakkabımı giyip odana çıktım koşarak aşağı inip kurtların idman sahasına geldim hiç kimse yoktu saate baktım 07.40 bu saate kadar gelmiş olmalılardı dün bahçeye çıktım ormanın sınırın oraya gittim
"Gelmeleri lazımdı " dedi Taya arkamı döndüm 
"Dün dolunay sırasında bir şey mi oldu acaba ?"
"Bilmiyorum ama Ankalar bile ortalıkta yok "     
"Ne olmuş olabilir ?"
"Bilmiyorum Gökçe ormana hiç girmedim " 
"Kahvaltı ya gidelim belki ordadırlar "
"Belki de " deyip saraya girdik yemekhaneye girdiğimizde de yoklar idi hocalar oturmuş konuşuyorlardı onların yanına gittik
"Hocam kurtlar yok "
"Nasıl idmandalardır ?"
"Hayır hocam yoklar "
"Dün akşam odalarına da girmemişler "
"Çocuklar iyi baktınız mı ?"
"Evet hocam "
"Gökçe acı falan hissediyor musun?" Dedi büyücülerin hocası
"Biz sadece mühürlüyüz daha bağ yok hocam "
"Aslan(kurtların hocası ) da yok "
"Ormanda başlarına bir şey gelmemiştir dimi hocam ?" Dedi Taya
"Umarım çocuklar siz derslerinize gidin Gökçe sende kurtlarla değil de  vampirlerle derse gir biz kral ve kraliçe ye diyelim "
"Peki hocam " Vampirler masasına oturdum Taya yanıma geldi
"Ne oldu canım ?"
"Lena lütfen" kaşlarını çattı masaya oturdu
"Ne oldu ?" Ciddi sordu
"Sürüden hiç kimse yok ormanda kalmışlar "
"Nasıl ? Hala ordalar mı ? Gelmediler mi ?"
"Gelmediler " Adam yanıma geldi elini omuzuma atı
"Gökhan'a bir şey olmaz merak etme "
"Aybüke ve Ezgi de onlarla "
"Onlar kendi başlarının çaresine bakabilir "
"Umarım "
"Hem şöyle bir şey var saray muhafızları onları hemen bulur onları kimse geçemez "
"Evet kraliçe onları ormana göndermiştir bile "gülümsedim Taya ayağa kalktı
"Ders saati " dedi bana baktı
"Hadi fare derse " ayağa kalktım ve sınıfa gittim  Lena'nın kardeşini yanına oturdum evet Vampirler de en anlaştığım o ve lider Adamdı yani Adamlara iyi anlaşıyorum
"Offf ne depresyon modundasın " göz devirdim dediğine
"Neden acaba iki yakın arkadaşım ormanda olduğu için olabilir mi ?" 
"Olabilir sana bir şey soracağım "
"Sor "
"Ablamla tekrar kavga etsen yani bu sefer sen kazansan benle konuşmayı keser misin?"
"Adam sen nadir iyi anlaştığım vampirler densin seni kolay kolay salmam"
"Salma beni sende anlaştığım tek arabulucusun ve en güzeli de sensin "
"Teşekkürler canım "
"Sağ ol bende yakışıklı olduğumu biliyorum " dedi güldüm Lena ve o çok farklılardı zaten biri annesinde kalıyormuş diğeri babasıyla . Akşam oldu hala bir haber yoktu
"Tüm öğrencileri mavi ormanın önüne kayıp olan sürüye ulaşmak için hocaları dinleyin " Adam elimden tutup beni dışarı çıkartı yanımızdan yaralı üç saray şövalyesi geçti şövalyeler böyleyse sürü onlar nasıldı dragonların evlerinden çıkan ateşleri gördüm kurtlar görsün diye  olmalıydı vampirler Gökhan diye bağırıyordu büyücüler yer bulma büyüsü yapıyordu. Onlar ölmüş olabilir miydi Ezgi'nin ölü hali gözümün önüne geldi Aybüke'nin yerde ölü hali çığlık atmak istiyordum yanaklarım da el hissetim Adamın gözlerini gördüm bir şeyler diyordu anlamıyordum
"Gökçe hadi yardım et " çığlık atma isteği bedenimi ele geçiriyordu Adamı geri itekledim gözlerimi kapattım çığlık atım ciğerlerim deki hava boşalmıştı üstümde kocaman ağırlık kalkmıştı gözlerimi açtım ormandaki ağaçlar yemyeşil olmuştu ve bir yola ayrılmıştı yolun sonunda Gökhan'ın gördüm güç emicileri engellemeye çalışıyordu Ezgiyi gördüm yerde yatıyordu Aybüke hemen yanındaydı ormana doğru koşmaya başladı
"Gökçe kalkan " diye bağırma  sesini duydum ormanın kalkanı olmalıydı daha hızlı koştum kalkanın içinden geçtim anında üstüm değişti siyah bot siyah tayt siyah uzun kolu bir tişört hepsi büyü  geçirmezdi ormanı farklı görüyordum arabulucuydum şuan onların yanına iki saniye de gittim bana doğru hamle yaptı güç emici kılıcı mı çıkardım ve kalbini bıçakladım hepsi üstüme koştu onlarla savaşmaya başladım birinin elinde kılıç gördüm metal bir kılıçtı kılıcı mı yere fırlattım kılıç kalkanı ile tüm büyü emiciler yere düştü   gidip kılıca baktım kılıç almak için ya çok güçlü olmalıydı yada sarayda okuyor olmalıydı vampir kılıcı idi yerden alıp kalkanın öbür tarafına fırlattım herkes şokla beni izliyordu Vampirlerin liderinin önüne fırlattım
"Sahibini bul Adam " diye bağırdım kılıcı mı elime çektim güç emiciler baygın bir şekilde  yerde yatıyorlardı   Ezgi ve Aybüke'yi sırtıma aldım diğerlerini büyü ile  kaldırdım dönüşüm ve güç emiciler onları yormuş olmalıydı kalkanı geçtim başım dönüyordu bu gün  çok güç tüketmiştim kurtları hafifçe yere bıraktım ayaklarım güçsüz kalıp dizlerimin üzerine düştüm kızları yavaşça omuzumdan indirdim kollarımda ki kanı gördüm güç emiciler yapmıştı büyü işlemeyen zırhı patlatmışlardı kızların yanına yüz üstü düştüm karanlık oldu her yer
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Gözlerimi açtım yukarda tabloları gördüm hepsi bana hayran hayran bakıyordu hasta yada doktorlardı olanları hatırladım hızla ayağa kalktım tüm sürü buradaydı  yanımda ki yatağa baktım Ezgi vardı onun yanında Aybüke vardı Kaya başını seviyordu hemşire geldi
"İğne yapmalıyım bu acıyı çok az çekecek" dedi güç emicinin acısını tam çekene kadar uyanılmazdı
"Ben çekerim acılarını " dedim ve ilerledim yatağın içinden geçtim korkuyla arkama baktım Gökhan'ı gördüm başımda bekliyordu ben yatıyordum . O iğne canlarını çok yakacaktı ben yardım etmeliyim kafama vurdum
"Uyan " bedenimin yanına geldim
"Uyan lütfen " gözlerimi açmayı bekledim hiç bir şey olmuyordu
"Uyan "
"Uyan"
"Uyan "
"Uyan " kulaklarım ağrımaya başladı çığlık atım birden dimdik oldum uyandım ayağa kalktım
"Dur iğne yapma " doktor şok içindeydi
"Sen nasıl kalktın? yaran çok derindi "
"Ölmüştün "dedi hemşire
"Ben ölümsüzüm " ikisinin yatakların arasındaki  boşluğa geçtim ellerini tutum      acılarını emmeye başladım damarlarım siyah olmuştu onların damarlarından siyah kan bana geçiyordu Aybüke gözlerini açtı Ezgi de aynı şekilde o kadar canım acıyordu ki dişlerimi olabildiğince sıktım elektrikler gidip gidip geliyordu çektiğim acı azaldı hafif huzur hissetim ellerini bıraktım ikisi de gözlerini kapattı ellerini tutum hafızalarında girdim bana arkaları dönüktü siyah bir odada idik
"Ezgi, Aybüke " arkasını döndü ikisi de koşarak gelip sarıldılar
"Nasılsınız ?"
"İyim ben acımı çektin hissetim " dedi Ezgi gülümsedi
"Bende iyim sadece biraz üşüyorum "
"Örterim üstünü birazdan " gözleri doldu Aybüke'nin
"Ölmek istemiyorum Gökçe "
"Saçmalama Aybüke ölmeyecek sin altı üstü büyün çekildi geri verdim ben sana hem de " bana sarıldı 
"Gitmem gerek burada olacağım  hep merak etmeyin "
"Seni seviyorum "
"Seni seviyorum"
"Sizi seviyorum" dedim ve sarıp çıktım  ağlamamak için elimle ağzımı kapattım  benim konuştukları mı duymuş olmalılardı Kaya bana baktı
"İyi biraz üşümüş sadece " üstünü örtü arkamı döndüm Gökhan  ile  göz göze geldim göğsüne  sarıldım hemen oda bana sarıldı
"Şşşş geçti iyiyiz " geri çekildim
"Masa sence toplanır mı ?"
"Bu akşam toplanacak bile " ona sarıldım tekrardan oda bana sarıldı saçımı sevdi göğsünde ağlamaya başladım çok korkmuştum onlara bir şey olacak diye onlar benim sadece en yakın arkadaşlarım değillerdi aynı zamanda kardeşimdeler imdi

Herkese merhaba ben geldim
Size tek bir sorum var bu bölüm sizce neden çığlık tek sığınacağı yer ?
İyi okumalar 😊

KÜÇÜK KRALİÇEWhere stories live. Discover now