BİR KRALİÇE

65 2 0
                                    

"nereye ?"
"Rihanna konserine " 

"Alex bu taç ölü kraliçenin değil ki "
"Ya ila Ölü Kraliçe mi olacak ?"
"Evet "
"Bence annem küçük kraliçenin tacını görürse daha çok sinirlenir" dedi Atilla
"Ona saygısızlık olmaz mı ?"
"Sanmıyorum"
"Elbise ile yakışır mı ki ?"
"Saray zevklidir bence annesinin elbisesini kızına göre ayarlar illaki "
"Ne alaka ya ?"
"Ufff Gökçe giy artık şunu ya "
"Tamam çıkın " odanın kapısından çıktılar
"Taç" diye bağırdım
"Girerken takarsın biraz daha geç kalırsan annem gelip Gökçe ne giydin diyecek" kapıyı kapattı kraliçe ölümü mü kutlamak için yapılan baloyu siyah temalı baloya çevirmişti çünkü ölmemiştim kraliçeyi sinirlendirmek için biz yani Atilla ve Alex Ölü Kraliçenin elbisesini giymeye karar verdik

Elbiseyi giydim saçlarımı açık bıraktım kapıyı açtım Attila ve Alex ağızları açık bana bakıyorlardı "Olmuş mu ?" "Çok güzel olmuş " "Kardeşimiz olmasaydın şuan leydim olurdun " dedi Attila"Ben zaten bir leydiyim " "Ama bizim değil " dedi Alex "Tam...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Elbiseyi giydim saçlarımı açık bıraktım kapıyı açtım Attila ve Alex ağızları açık bana bakıyorlardı
"Olmuş mu ?"
"Çok güzel olmuş "
"Kardeşimiz olmasaydın şuan leydim olurdun " dedi Attila
"Ben zaten bir leydiyim "
"Ama bizim değil " dedi Alex
"Tam bir kraliçe olmuşsun "
"Bunu sizin gibi kraldan duymak ne güzel?"
"Biz asla bir kral olmayacağız "
"Deme öyle "
"Yalan mı ?"
"Bir gün kral olacağız kardeşim "
"İçimde bir şey var "
"Nasıl bir şey ?"
"Kötü bir şey sanki her şeyin sonu gibi hissediyorum"
"Heyecandır "
"Evet hem de daha dün ölümden döndün normaldir " ikisinin de elini tuttum
"I with peace live on (huzura yaşayın)"
"Ooo lanet falan ayıp olmuyor mu ? "
"Bu gün bana biri bir şey yaparsa size olan laneti in zıttı da ona geçsin ve siz olduğunuz sürece onu bırakmasın "
"Lan ne biçim beddua bu ?"
"Çok kaliteli bir beddua tebrik ederim kardeşim "
"Darısı başınıza " güldüler
Herkes baloya gitmiş olmalıydı kraliyet toplantı odasının kapısının önüne geldik Atilla siyah kumaştan Küçük Kraliçenin tacını çıkartı yavaşça önüne eğildim başıma taktı

"Güzel bir gece olacak " "Evet " kapıları ikisinde sert bir şekilde açtı salon anında sesiz olmuştu kapıların ucunda kapanmasın diye durdular yavaşça içeri girdim kraliçe ve kral ile göz göze geldim kraliçenin kırmızı olan yüzü şu hayata hiç bir ş...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Güzel bir gece olacak "
"Evet " kapıları ikisinde sert bir şekilde açtı salon anında sesiz olmuştu kapıların ucunda kapanmasın diye durdular yavaşça içeri girdim kraliçe ve kral ile göz göze geldim kraliçenin kırmızı olan yüzü şu hayata hiç bir şeyin vermediği zevki verdi kral o kadar güzel bakıyordu ki kendimi sarayın en değerli parçası gibi hissettim yavaşça merdivenlerden indim Gökhan da bana doğru yürüdü gözleri parlıyordu merdivenin sonunda elini uzattı ama sadece onun eli yoktu kralın da eli vardı
"İlk dansınızı bana lütfeder misiniz?" Gökhan elini indirdi ve minik bir selam verdi kralın elini tutum hiç kimseden ses gelmiyordu beni dans pistinin tam ortasına getirdi
"Gözler çok üzerimizde olur " dedim yeri hiç beğenmemiştim güldü
"Zaten gözler bizim üzerimizde" müzik çalmaya başladı
"Hayır bu değil kraliyet müziğini çal"
"Baba onda sadece kraliyet den olanlar dans edebilir" dedi kralın kızı tam annesi gibiydi acımasız prenses kral gülümsedi cevap veremeyeceğine emindim çocuğunu korumak için susacaktı
"Lütfen annemden gelen o sinsi zekânı kulan ve cevabını sen ver sevgili kızım" bana döndü vay ve ne kadar saygılı laf soktu
"Benimle dans etmek istiyor musunuz ?"
"Sizinle dans etmek benim için bir şeref efendim reddedenin aklından şüphe ederim " Şarkı çalmaya başladı yavaşça eğilip selam verdim (veda bolsun da çalan şarkının aynısı kraliyet orkestrası çalıyor sadece) dans etmeye başladık
"Annene çok benzemiş sin saçının rengi turuncu olsa o derdim "
"Herkes bunu diyor efendim "
"Çünkü öyle leydim "
"Sarayın en güzel kızıydı "
"Evet benziyormuşuz o zaman " güldü
"Ego mu o ?"
"Bizim evde annemden pek bahsedilemez babamı hatırlamıyorum ama dedem ona çok benzediği mi söyler"
"Evet babana da çok benziyorsun "
"Çok...."
"Evet karaktersiz biri " güldüm
"İnşallah ona benzemez karakter erim"
"Sanmıyorum " şarkının en mutlu olduğunuz anıları gösterdiği yere geldi etraf değişti küçük ben sarayda idim krala masasında oturmuş bir şeyler yapıyordu
'kral '
'miniğim ' hızla yerinden kalktı ve beni kucağına aldı
'ne yapıyorsun kral ?'
'sana sürpriz '
'lütfen bakimmmmm'
'yardım et bari bakma ' masaya oturdum boynumda olan kolyeydi  bu
'haaa çok güzel bana dimi ?'
'evet sana '
'tak hadi ' boynuma hilal üzerin de çapraz bir şekilde gül vardı etraf değişti birden gene o oda idik ama büyümüş idim
'günaydın '
'günaydın ' dedi Atilla ve Alex onlar hep benden büyükler idi aslında onların yaşı sabiti tam 100 yıldır 20 yaşındalar idi
'gitmen gerek ' dedi kral önüme eğildi
'nereye ?'
' teyzen e '
'ama olmaz sen burada sıkılır sın bensiz '
'sıkılmam '
'hayır gitmeyeceğim bura benim evim bir şey de Atilla '
'gitmen gerek Gökçe bura senin için tehlikeli' ağlamaya başladım ve kralın boynuna sarıldım
'lütfen baba seni bırakmak istemiyorum lütfen gitmeme me izin verme '
'zorundayım küçüğüm ama sana söz veriyorum tekrar geleceksin  ' geri çekildim göz yaşımı sildi
'söz verdin unutma baba sözü geri çevrilmez'
'evet söz verdim ' Atilla elimi tutu durdum ve ona döndüm
'odam gene o oda mı olacak baba gelince'
'evet ' koşup boynuna sarıldım
'senin için geleceğim  benim için yaşa baba'
'senin için yaşayacağım küçük kraliçem' her yer eski haline geldi selam verdik birbirimize dağılmış durumdaydı bende öyle olduğuma eminim herhangi bir masaya doğru yürümeye başladım babamdı o benim ben Küçük Kraliçe idim biri belimden tutu oraya doğru döndüm Gökhan'dı gözümün içine baktı bir şey dedi hiç bir şey duymuyordum hilal kolyem gözümün önüne geldi, annemin yüzüğü , beşiğin üstündeki hilal sembolü, evin gizli odasına girmek için olan hilal desenli kitap , anneannemin hediye ettiği küpe, sarayın Küçük Kraliçe ye seçtiği taç, hilal de olan dönüşümüm
"Gökçe , Gökçe "
"Küçük Kraliçe benim "
"Evet " diye fısıldadı
"O benim "
"Gökçe kendine gel hadi güzelim " karnıma batan bir şey hissetim Oraya doğru dönüm prensesti  gülümsedi ve içinde kırılan bin bir parça hissetim ve yeşil denizin suyunu elmas bıçak içerisine koyunmuş idi
"Hayırrrr " Attila'nın sesi kulağımda çınladı dönüşüm sırasında oldukça güç harcamış idim Gökhan ile göz göze geldim yarama bakıyordu
"Gökçe " elini yaramın üzerine koydu
"İyileşmeyeceğim "
"Saçmalama " yavaşça yere doğru düştüm tutu gücünü bana aktarıyor du
"Hadi güzelim dayan geçecek " elimi yanağına koydum
"Artık huzurluyum Gökhan " zorla çıkan sesim beni daha da yoruyor du canım acımıyor du onun yanındaydım gözlerine bakıyordum
"Canım acımıyor "
"Şşşşş hayır hayır Gökçe "
"Söz verdi...n unut...ma " gözlerinden yaşlar akmaya başladı
"Rihanna konseri "
"Lütfen gitme lütfen "
"Seni..... seviyorum alfa " kafasını kalbime koydu daha çok güç aktarmaya başladı
"Çok geç " diye fısıldadım etrafı karardı Ezgi ve Aybükeyi gördüm onlara veda etmemiştim ormanda koşuyor idik
"Sonumuz birlikte olsun "
"Sonumuz birlikte olsun "
"Sonumuz birlikte olsun" hayır hayır olmaz hayır beyaz bir ışık gördüm ve içimde esen rüzgarı hissettim anneanne mi gülümsedi bana bakarak
'miniğim '
' anneanne ' dedim ve ayağa kalktım huzur bu muydu ne güzel şey bu huzur

Taya

Prensesin yanına gittim kolundan tutup kendime çevirdim
"Onun sadece Gökhan dan uzak tut dedim"
"Uzak işte "
"Onu öldürdün "
"Sevdiğim çocuğu sevdiği kıza mı kavuş duracağım lütfen Taya aptal olma"
"Onu öldürdün " diye fısıldadım
"Evet " dedi ve yanından geçip gitti Gökhan'ın bağırı  tüm sarayda yankılandı sesindeki acı çok açıktı bağları kopmuş olmalıydı ona doğru döndüm Gökçe'nin kusursuz yüzünü gördüm gözlerimde yaşlar akmaya başladı onu ölümüne sebep oldum saray gene siyahlar içine boğuldu içimdeki acı kocamandı kalbim çok ağrıyordu odadan çıktım
"Nefes al ,nefes al , nefes al öldü öldü " ormana doğru koşmaya başladım ormandan içeri girdim önüme çıkan büyü çekeni gördüm Gökçen'in babasıydı
"O öldü "
"Evet " diye fısıldadım
"Şimdi anladın mı ? Sevdiğin kadının ölümü nasıl bir şeymiş ?"
"Evet "
"Bize katıl o zaman acını dindirelim"
"O gelecek "
"Gökhan için senin için değil"
"Olsun "
"Seni hiç bir zaman sevmedi sevmeyecek"
"Benim sevgim bize yeter sen unut olanları yeter "
"Ne yapacaksın ?"
"Rihanna konserine gideceğim  "

Herkese merhaba bence çok güzel bir bölümdü
Sizce Gökçe gerçekten de öldü mü?
Taya ne diyor ?
Gökçe Küçük Kraliçe nasıl hissediyorsunuz
Umarım kitabımı beğenirsiniz
İyi okumalar 😊

KÜÇÜK KRALİÇEWhere stories live. Discover now