SENİN SUÇUNDU

62 4 0
                                    

"sen tanıyor musun lan ?"
"Kimi abi ?"
"Benim küçüğümü "

Taya

Okuldaydım her yerde buz vardı toplantı odasından içeri girdim siyah elbiseli kumral saçlı biri vardı arkası dönük camdan ormanı izliyordu 
"Selam "
"Selam " dedi ve bana doğru döndü kalbinde elmas hançer vardı hızla oraya gittim
"Çekme sakın BİRİ YARDIM ETSİN " elini yanağıma koydu
"Burada sadece biz varız rüya bu Taya "
"Ölürsün elmas...." Bıçağı kalbinden çekti
"Benim istediğimi görürsün benim istediğimi hissedersin "
"Seni hatırlatıyoruz çünkü öldün dimi?" Kafasını evet anlamında salladı ölü olmayacak kadar güzeldi
"Ölü olmayacak kadar güzelsin "
"Yaşarken daha güzeldim keşke ölmeme izin vermeseydin"
"Ölümüne izin mi verdim ?"
"Sadece izin vermedin beni sen öldürdün"
"Bunu yapmam ben "
"Neden güzel olduğum için mi ?"
"Günlüğümü okudum Gökçe sana olan aşkım her şeyden büyük  "
"Her şeyden büyük olan aşkın değildi kıskançlığındı "
"Seni buraya çağırma sebebim Yağmuru oyalamanı istiyorum"
"Nasıl ?"
"O nu seviyormuş gibi yap dikkatini dağıt  onlar beni hatırlamaya çalışırken önlerine taş çıksın istemem"
"Ben seni nasıl hatırlayacağım ?"
"Sen beni unutun mu ki ?"
"Hayır "
"Onlara yardım et " gözlerinin içine baktım çok güzelerdi
"Gitmen gerek dediğimi yap " dedi ve göğsüme sertçe vurdu korku ile ayağa kalktım Gökhan başımda bekliyordu elime su verdi
"Ne dedi ?"
"Yağmuru oyalama mı söyledi "
"Onu hatırlaman için salak "
"Ben onu hiç unutmadım ki "
"Ne ?"
"Ben her şeyi hatırlıyorum" Şifacı Anaya baktı bana gülümseyerek baktı
"Bu Gökçe ve Taya arasında olmalı "
"Ne lan aranızdaki ?"
"Ben dediğini yapayım çabuk hatırla sen görüşürüz " dedim ve uzun beyaz odadan çıktım ormanın ortasındaydım aynen kanka çok iyi yol bulurum büyü yaptım ve kendimi köye ışınladım Yağmur yanıma koştu
"Nerede herkes ?"
"Tatildeler"
"Bensiz mi ?"
"Ben senle çıkmak istiyorum "
"Ne?"
Aybüke

Gizli mekandaki odamdı burası yataktan kalktım aşağıdan gelen  mükemmel kokuya doğru ilerledim oturma odası hiç bu kadar ışıklı olmamıştı mutfağa girdim kumral bir kız  marul doğruyordu "günaydın" dedi gülümseyerek gözleri o kadar parlaktı ki Gökhan burada olsaydı o gözlerde ölmek isterdi
"günaydın "diye fısıldadım Ezgi şekline büründüğünde güzel bir kız olduğunu düşünmüştüm şuan karşımdaki hali inanılmaz derece güzeldi gülümsedi "daha ne kadar bana öyle bakacaksın ?" "düşündüğümden güzel olunca şaşırdım biraz " gülümsedi  yüzüğümü gösterdi "hala takmana şaşırdım hepiniz beni unutunuz ama size verdiğim şeyleri hala kullanıyorsunuz"
"sen mi verdin ? nasıl verdin ?"
"doğum günümdü ölecektim size beni hatırlamanız için minik şeyler verdim " "Gökhan'a yüzük verdin Ezgiye de "
"Gökhan'a yüzüğü ben değil Alex yada Atilla vermiş olmalı "
"onlarla ne alakan var ki ?" duruşu dikleşti
"ben Küçük Kraliçeyim çünkü onlarda benim abilerim "
"ben hatırlıyorum bu sahneyi sadece minik bir değişiklik yaptın "
" evet seni ilk gördüğümde dediğim replik sadece onda ' ben Küçük Kraliçe oda benim kuzenim ' demiştim " 
" evet evet hatırladım ağlıyordum ben tam buraya yakın bir taşta yağmur yağıyordu yağmuru durdurmuştun sonra beni buraya alıp kuruladın "
"galiba ilk hatırlayan sen olacaksın " elimi havaya kaldırdım
"seni bulmak için mi bunu mu takip edeceğim" 
"hayır kardeşim beni bulmak için intakımı takip edeceksin "
"kime olan intikamı " yaklaştı ve elimi tutu
"sence baştan beri kim beni saklamak için hareket ediyor? Kim ben gibi hissettiriyor sana ?"
"Yağmur"
"beni ne kadar kişi hatırlarsa o kadar çabuk dünyaya gelirim"
"nasıl yani şuan neredesin ?" acı bir şekilde gülümsedi
"ruhlar aleminde "
"sen nasıl öldün ?"
"bunu söyleyemem "
"neden?" 
"çünkü buranın bir kuralı var ve onu çiğneyemem"
"tamam seni geri getireceğiz" dedim evden çıkmak için döndüm kolumdan tutup bana sarıldı
"özür dillerim Ezgi ve sana veda edemedim" ona sarıldım
"sorun değil "
"yanıma geleceksiniz diye çok korktum" güldüm
" biz senin dediğin şeyi yaparız merak etme birimizi durdururuz biz " gülüp geri çekildi
" seni seviyorum "
"ben daha çok kardeşim " göğsüme sert bir şekilde vurdu yataktan kalktım hızla "şşşşş sakin ol " Gökhan kolalarımı tutu
" iyi misin ?"
"evet "
"ne dedi unutmadan söyle "
"intikam intikamı takip edeceğim "
"ne intikamı ?"
"Yağmuru onu takip edeceğim o beni Gökçeye götürecek onu bu dünyaya getirebileceği"
" güzel şua Taya Yağmuru tutuyor "
"sen bana yardım et onlar unutmadan verdiği görevi öğrenmeliyiz "
"tamam bu arada neden Gökçeyi seçtiğini anladım "
"neden?"
"çünkü oda senin gibi aşkını bile kuralar içinde yaşıyor o yüzden ilk sen uyandın sadece sen bu durumda sakin kalıp bizi sakinleştirebilirsin " gülümsedi Gökçeye ilk bakışta aşk olduğu çok beliydi
"tanrı onu bana versin "
"tanrı onu bize versin " 

KÜÇÜK KRALİÇEWhere stories live. Discover now