KÜÇÜK KRALİÇE

İKİSİ AYNI KİŞİ DEĞİL

Öğretmenler odasında oturmuş tavana bakıyordum Sırıtarak Kayaya döndüm
"Şimdi ne olacak?"
"Ne bileyim ? Köye gidip kızlarla mı konuşsak ?"
"Oluurrr" Kaya omuzuma vurdu 
"Kendine gelsene lan " gözlerimi kapattım çok özlemiştim o kadar çok özlemiştim ki burada salak insanları bile çekmeye hazırdım derin nefes aldım
"İzin ver biraz aptal olayım bundan sonra hep mantıklı olmak zorundayız" diye fısıldadım yanıma oturdu nefes almak tekrardan zevkli geliyordu acılarım gitmişti sanki

Alex
"Nasıl şimdi baya gördün mü ?"
"Yok şakacıktan gördüm olum salak mısın karşımda duruyordu işte"
"Uff tamam yeter ne yapacağız  Gökhan?"
"Okula başladım ben arkadaş olarak gidip öyle mi şey yapsak?"
"Çok tehlikeli ya ölü kraliçe hissederse"
"Gidip söylersek inanmaz çünkü yokuz onun için şu zamana kadar "
"Bence de Gökhan'ın dediği mantıklı ben okulunuzu hallederim "
"Nasıl yani sen mi velimiz olacaksın ?"
"Evet Alacakaranlık gibi düşünün hepiniz üvey kardeş tek baba"
"Çok klasik"
"O zaman senin velin annen olsun"
"Bence hepimiz girmeyelim Gökhan Kaya Aybüke sadece "
"Bence de diğerlerimiz şüphe yapar "
"Kazandık derken kayıp etmeyelim kızı " "Biz nasıl göreceğiz?"
"Görmemiz tehlikeli ben kendimi feda etmeye hazırım " diğerleri de Cantaş'a katıldı kardeşimi bulmuştuk ama aynı gün kayış etmiş gibi hissediyordum derin nefes aldım abim omuzu mu sıktı
"Tamam o zaman plan tamamlandı sanki" herkes yavaş yavaş dışarı çıktı
"Gökhan sen kal" dedi abim ona baktım Gökhan dönüp tahtın karşısında durdu abim omuzuma masaj yapmaya başladı
"İnsanlar için her şey çok farklı Gökhan dövmelerini kullanma sakın o okuldaki kurtlar için bile "
"Tamamdır" abim yavaşça merdivenlerden indi Gökhan'ın karşında durdu Gökhan ondan bir iki santim uzun ve daha kalıplıydı Gökhan'ın sağ omuzuna elini koydu
"Gökhan onu bize getir bu bir emirdir asker" Gökhan kafasını sertçe salladı Gökhan Kaya ve Cantaş asker eğitimi seçmişlerdi saray askeri olmalarına bir yıl kalmıştı abim Gökhan'ın omuzuna vurdu
"Çıkabilirsin " arkasını döndü ve odadan çıktı abim bana döndü
"O bir kral olacak "
"Gelmiş geçmiş en iyi kral olacak" tahtına oturdu düşünceli düşünceli yere baktı
"Bu taht bize haram bizim soyumuza bizi  kirletiyor"
"Ne demek istiyorsun?"
"Hiç bir şey sadece sesli düşündüm sende çık Ezgi annesine çaktırmasın dikkat edin "
"Tamam" dedim ve taht odasından çıktım
Eva 
Evin merdivenlerinden çıktım anneme demek istiyordum ama beni akıl hastanesine yatırma olasılığı vardı buda o kadar Gökhan'a sahte gerçek değil demişti ki yani şuan anne okulda gördüm desem delirdin sen dersi hiç deme cesaretim yoktu odamın kapısını açtım yatağa uzandım ne kadar eşsiz duruyordu yarını iple çekiyordum şuan acaba gerçekten de rüya mıydı ? Ama elimi sıktı rüya olsa hissetmezdim çünkü rüyalarımda onu hissetmiyordum içimde garip bir şey vardı güçlü hissediyordum kapı tıklama sesi geldi hemen ayağa kalktım kapı açıldı
"İyi misin?"
"Yoruldum okulda uyumak istiyorum"
"Bende gününü soracaktım "
"Ful dersim vardı baya yorucu geçti o yüzden senin ki nasıldı ?"
"Klasik ben seni rahat bırakayım sende uyu"
"İyi geceler anne "
"İyi geceler " yatağın içine girdim ışığı kapattı yarın hızlı gelir umarım

"Eva hadddiii" koşarak aşağı indim kapıdan çıktım ve arabaya bindim
"Sen çok hızlı hazırlanıyorsun "
"Sen çok yavaş hazırlanıyorsun "
"Hiç de bile " annem güldü kemerimi taktım yolu izlemeye başladım okul ve ev arasında kısa mesafe vardı
"Okuldan dönerken dikkat et "
"Beş yaşında mıyım ben neyim ya ?"
"Ciddiyim kimin ne yapacağı belli olmaz"
"Tamam annem dikkat ederim " burnuma pıt yaptı durdu araba okula gelmiştik heyecan kapladı vücudumu arabadan indim
"Görüşürüz Eva "
"Görüşürüz anne " dedim Çağla'nın yanına gittim
"Günaydın"
"Günaydın" etrafı izlemeye başladım neredeydi ? acaba gürültülü araba sesi geldi oraya doğru döndüm siyah Mercedes'ti içeri girdi ve park etti sürücü koltuğundan Kaya indi
"Ohaaa şuna bak tanrı mı bu?" Yandan Gökhan indi saçını düzelti
"Hayır bu tanrı" arabanın arkasından bir kız indi beyaz tenli siyah saçlı uzun boylu bir kızdı
"Sikitiiirr hatuna bak" harbiden Yunan tanrılarına benziyorlardı Gökhan ile göz göze geldim kafa selamı verdi bana karşılık verdim 
"oha siz tanışıyor musunuz ?" 
"dün tanıştık " 
"nerde ? derse girerken merdivenlerde siyah saçlı beyaz tenlinin adı Kaya diğer esmer Gökhan kızı bilmiyorum onu ilk defa gördüm" 
"kardeşler mi ? " 
"o kadar sormadım " 
"inşallah kardeşlerdir kızla sevgilisi ise ayırmak zorunda kalacağım çünkü " aynen oda biri gelsin beni sevgilimden ayırsın diyor kıza sahte gülüş attım birde arkadaşları katılmıştı anca bir grupta bu kadar mal olabilir zil çaldı sonunda bir an sonsuza kadar bunları çekeceğim gibi gelmişti
"Ne dersin var Eva ?"
"Laboratuvar ve resim bu gün "
"Çok şanslısın her gün sadece bir derse giriyorsun"
"Ben resim kolundayım ama sende seç sende ol "
"O da doğru senin seçimin o " kafa salladım laboratuvar sınıfına girdim boş yere oturdum laboratuvar dersi eğlenceliydi mikroskopta her şey çok güzel görünüyordu hoca içeri girdi
"Günaydın arkadaşlar"
"Günaydın" diye bir mırıltı geldi
"Bu gün kan hücrelerini inceleyeceğiz herkes yanındaki kişinin kanına bakacak Eva sen benimkine bakarsın" kafa salladım sınıfa en son gelen bendim o yüzden yanım boştu kapı çaldı içeri Gökhan'ın arkadaşı olan kız girdi
"Böldüğüm için özür dilerim yeni geldim de " dedi listeyi verdi hocaya
"Tamam hoş geldin Eva'nın yanına otur sende " kız kafasını salladı yanıma gelip oturdu heyecanlı duruyordu
"Kan hücrelerini inceleyeceğiz" kafa salladı
"Biraz sakin olsana seni yemem ben" gülümsedi gözleri dolu doluydu elimi uzattım
"Adım Eva " elimi tutu ve sıktı
"Aybüke tanıştığıma memnun oldum"
"Bende " dedim gülümsedim çok çekingen biriydi özgüvenli enerjik duruyordu ama aksine çekingen ve sakin biriydi parmağıma hocanın masaya koyduğu iğneyi batırdım mikroskopun camına damlattım onun mikrofonun mercek kısmına koydum
"Bak hadi" yaklaşıp baktı
"Kanın parlıyor"
"Evet hastalık bu "
"Hastalığın ne ?"
"Adını bilmiyorum yani unuttum baya uzundu çünkü ama zararsız sadece kanım parlak bazen altın sarısı gibi bile oluyor " kanım sanki üstüne sim dökülmüş gibi bir renkti gülümsedi
"Baya havalı "
"Biliyorum" deyip saçımı attım güldü kendi eline iğne batırdı cama damlattı bana uzattı aşırı siyahtı kanı
"Senin ki de baya siyah"
"Yaşadığım yer yüzünden "
"Nerde yaşıyorsun ?"
"Her orman benim evim " deyip göz kırptı çok havalıydı
"Şaka şaka ormanda yaşıyoruz evet ama her orman değil şehrin sonundaki ormanın içinde"
"Ben buraya yeni geldim bilmiyorum mekanları "
"Bende şehire pek gelemezdim bende bilmiyorum ama öğreniriz "
"Evet öğreniriz " mikroskoptan kanına baktım birleşiyorlardı normalde pek plağın değildi camın içinde hareket etmesi büyük ihtimalle yamuk yaptım o yüzden olmalıydı
"Kan hücrelerinde en güzel yeri gördünüz mü alyuvarların minik kıvrımlarını " baktım alyuvarlara dair hiç bir şey yok desem yeridir
"Çok güzel hocam " dedi önümüzdeki kız dereceyi artırdım siyah suydu sanki birden yok oldu
"Ne oldu ?"
"Hiç inceliyorum işte sende baksana" kafasını salladı benimkine bakıyordu camı çıkardım şeffaf olmuştu bu kadar hızlı olması imkansızdı normal insanlarda bu bir haftada oluyordu alyuvarlar ve akyuvarlar ayrılıp alta çökerlerdi ona baktım
"Eee ne gördünüz mü kızlar?"
"Ben gördüm " dedi Aybüke
"Sen Eva "
"Ben de gördüm"
"Hani bakim " dereceyi bir tık daha sıktım cam kırıldı
"Ay özür dilerim yanlışla oldu "
"Yok yok canım sorun yok o kadar yakınlaştırdıysan görmüşsündür tamam" dedi gülerek gülümsedim zil çaldı ayağa kalktı
"Tanıştığıma memnun oldum Eva "
"Bende " dedim ve elini sıktım sıcaktı
"Şimdi dersin ne ?"
"Resim senin ki ?" Sınıftan çıktık
"Matematik"
"Hangi branşı seçtiniz ?"
"Gökhan ve Kaya beyzbol seçtiler bende okçuluk"
"İyi nişan alıyorsun o zaman oraya girmek baya zor diye duymuştum"
"Öğretmenim çok iyiydi " Kaya yanımıza geldi
"Dersin nasıldı ?"
"Kanı inceledik garipti senin ki ?"
"Matematik bok gibi Gökhan kusmaya gitti o kadar " Gökhan omuzuna vurdu oda geldi
"Abart matematik gerçekten de iğrenç ama" güldüm bana baktı gözümün içine o kadar derin bakıyordu ki sanki birini arıyor gibiydi
"Bizde kana baktık Eva'nın kanı parlıyor" saçımı arkaya attım
"Benim gibi " Kaya güldü güldüm
"Hiçte parlamıyorsun ben senden daha çok parlıyorum" dedi Gökhan
"Benim olduğum ortamda aydan farkın yok" dedim sırıttı
"Katılıyorum o zaman senin parçan olmaya" lan çüş
"Eva gelmiyor musun? "
"Geliyorum " Gökhan'a gülümsedim öbürlerine kafa selamı verdim ve oradan uzaklaştım kızların yanına geldim bayılmak üzere gibiydim enerji veriyordu mutlu hissettiriyordu
"Sevgiler miymiş ?"
"Kim ?"
"Kızla öbürleri "
"Ne bileyim ayakta naber nasılsın konuşması yaptık "
"Böyle bir erkek hissettirirdi sevgisini demek değil "
"Dene o zaman şansını "
"Ret ederse "
"Ret yiyeceğim diye yaşama o zaman" göz devirdim
"Bana ret eder gibi geldi bence deneme şansını "
"Niye ki ona göre değil miyim ?"
"O yüzden değil uğraşmaz gibi kızlarla gıcık biri çünkü"
"Onu göreceğiz "
"Gökhan nasıl biri?"
"İyi biri"
"Olur mu benle ?"
"Neden olmasın?"
"Çok yakışıklı değil mi ?" Kafa salladım yakışıklıydı ama daha çok nazikti kafamı kaşıdım inşallah Gökhan ona ümit vermezdi çünkü hoşuma gidiyordu zil çaldı arkamı döndüm hiç derse giresim yoktu annemi aradım tuvalete girip
"Ne yapıyorsun?"
"Hastanede hasta bakıyorum sen ne yapıyorsun canım ?"
"Okul işte ben biraz sıkıldım eve gitsem olur mu evde çizsem resim falan "
"Olur canım"
"Tamam görüşürüz evde " laboratuvar sınıfının kapısını çaldım içeri girdim
"Kusura bakmayın hocam çantam kalmış da" hızlı çabuk yerime doğru döndüm Gökhan yerinde oturuyordu göz göze geldik yanına gidip çantamı yerden aldım
"Sana iyi dersler "
"Gidiyor musun?"
"Bu kadar okul fazla bana "
"Bence de " dedi gülümseyerek ayağa kalktı benle birlikte çıktı
"Kaçıyor musun?"
"Kaçıyoruz"
"Ben eve gidiyorum "
"Sıkıcı mısın?"
"Ne alaka be?"
"Okuldan çıkıp eve gitmek aşırı sıkıcı"
"Sen ne yapacaksın bad boy ?"
"Şuan açım yemek yerim başta sonra canım ne isterse ?"
"Bir kere uyumak daha eğlenceli" he he dercesine kafa salladı. Okuldan çıktık durdu
"O zaman sana iyi geceler prenses" dedi ve bizim ev yolundan ters yöne doğru yürümeye başladı çanta bile almamıştı hocaya da tuvalete demişti arkamı döndüm ev yoluna baktım onunla vakit geçirsem ne olurdu ki annemin gelmesine daha çok vardı peşinden koştum
"Ekmek arası kızartma istedi canım " dedim yanında durup sırıttı
"Evde yapsana kendine "
"Dışarda daha güzel"
"Kızartma yiyoruz o zaman" kafa salladım yan yana yürümeye başladık
"Çantanı taşımamı ister misin ?"
"Yok omuzum var Allah'a şükür"
"Resim bölümü nasıl bir yer ?"
"Hayal gibi bir bölüm "
"Beni çizdim mi hiç ?"
"Fırsatım olmadı hiç " her resmim de o vardı 
"Sen benim kilomu düşünerek ağırlık kaldırıyor musun ?" Güldü
"Her şekilde kaldırırım seni"
"Doğru " karşıdan karşıya geçtik kızartma patates yazan yere girdik
"İki tane ekmek arası kızartma "
"Acılı acısız ?"
"İkisi de acılı olsun birinde  mayonez olsun diğeri sadece ketçap" bana döndü
"Bence mayonez sevmiyorsun"
"Doğru " gülümsedi nasıl anladı lan ? Eline aldı ikisini de dışarı çıktı bana verdi
"İçecek ne istersin ?" Dedim yandaki markete girerek
"Tahmin et "
"Şalgam.... Şaka şaka bence kola istersin "
"Bence de " gülümsedim iki kola aldım parasını ödeyip çıktık marketten yakındaki parka oturduk yemeye başladık
"Hastaymışsın ?"
"Akıl hastasıyım" güldü
"Dalga geçme neyin var harbi merak ettim?"
"Kalp ritmim bozuk çok hızlı atıyor"
"Kalbin işi atmak değil mi ha hızlı ha yavaş ne fark ediyor?"
"Rahatsız ediyor ama "
"Ne zaman oluyor yani durduk yere falan mı ?"
"Değişiyor normalde her gece olurdu bu aralar hiç olmuyor buradaki doktorlar iyiler sanırım buldular ilacını "
"Psikolojik olabilir mi ?"
"Sanmıyorum "
"Benim bir arkadaşım vardı yalnız hissettiğinde oluyordu böyle"
"İyi de ben hep yalnızım ki"
"Hep olduğunu dedin biraz önce "
"Doktorlar ama "
"Ben doktor değilim bilemem ben sadece yorum yaptım "
"Doğru "
"Sana bir şey sorabilir miyim ?"
"Sor "
"Beni ilk görünce neden gerçek misin diye sordun?"
"Şey..." Söylemek saçma gibi geliyordu anlamaz gibi
"Söylemek istemezsen şey yapmam"
"Yok yok ben seni rüyamda görüyordum hep o yüzden annemler falan gerçek olmadığını söylüyordu ondan sen de dedin neden ?" Ensesini okşadı gerilmiş gibiydi gözlerime baktı
"Söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama benim eski sevgilim vardı adı Gökçe sana çok benziyor yani aynı gibiydiniz dıştan tabi o sandım seni"
"Abov zort oldun desene " güldü
"Nasıl ayrıldınız ?"
"Öldü "
"Şey ben özür dilerim canını sıkmak istemedim"
"Yok be öleli bir buçuk yıldan fazla oldu artık hissizleştim acısına"
"Nasıl oldu peki ?"
"Ablası bıçakladı kalbinden"
"Ayy"
"Dışınız aynı ama o hırslıydı hırsları için bizi görmezden gelirdi sen pek öyle görünmüyorsun "
"Çünkü ben o değilim annem hep derki insanların yüzleri hep aynıdır onları birbirinden ayran ise  kalplerinin ve akıllarının nasıl çalıştığıdır"
"Evet beni ilk görünce ne dedin ?"
"Zeki, korkusuz, güçlü biri olarak gördüm"
"Ben merhametli, yardımsever ,zeki, biraz korkak izlenimi aldım"
"Korkak biri değilimdir pek "
"Göreceğiz" dedi sırıtarak gülümsedim beni eski sevgilisine benzetmesi zorttu bu arada