SEN KAL

81 7 0
                                    

O yoktu gitmişti kalbim deki acı çok fazlaydı onu hissetmiyordum o artık yoktu

Arabayı köyün içine doğru sürdüm son evin önünde durdum ve dışarı çıktık
"İşini hızlı halet" kafasını salladı kapıyı açan babasıydı 
"SEN NE YÜZLE BURAYA GELİRSİN " dedi ve elinin tersiyle vurdu Aybüke üzerime doğru geldi onu tutum
"İyi misin?" Kafasını salladı bize doğru gelen ok sesini duydum dönüp oku tutum
"BENİ BİR OKLA ÖLDÜREMEZSİN " diye bağırıp babasının yakasından tutup evin karşındaki ormana doğru fırlattım annesi şokla bana bakıyordu
"Ya Kocan gibi olursun ya da diz çökersin karar ver "
"Kızımı benden aldın " evin içine girdim ve onu pencerenin olduğu yerden fırlattım pencerenin önünde bedeni şeklinde boşluk oluştu boşluktan çıkıp onu kaldırdım
"Kızını kaybettin bende buldum burada suç benim değil senin yapamadığın annelik de" onu da kocasının yanına fırlattım
"Ne demişti o ?"
"Sinirlerimi konutu rol etmek de ustayım" diye sesimi taklit eti Aybüke göz devirdim
"İki saat sonra burada olun "
"Tamam " Ormana doğru yürüdüm ve içine girdim ormanın ortasında annemin ve babamın eskiden yaşadığı ev vardı içeri girdim oturma odasındaki küçük beşik vardı her yerinde minik hilal desenleri vardı annem ben doğmadan önce yapmıştı bunu. Oturma odasından çıkıp yukarıya çıktım burada anne ve babamın odası ve annemin çalışma odası vardı  çalışma odasına girdim her yerde sırayla raflar vardı raflar da o kadar kitap vardı ki okulun kitap kaynağı bura olabilirdi en arka rafın oraya gittim hilal desenli kitabı kendime doğru çektim duvara yapışık olan raf yana doğru açıldı içeri girip rafı kapattım aşağıya doğru inen merdivenlerden indim önüme çıkan kapıyı açtım arkamdan kapıyı kapatıp kilitledim
"Kime bu kadar güvenlik ?"
"Okul açılmadan bilmesinler "ateşin önün deki koltuğa oturmuş bana bakıyordu ateş karanlık oda da ki tek ışık kaynağıydı  yanına doğru ilerledim
"Çok iyi oyun oynadın bir an gerçek tende küstün sandım "
"Sende iyi oynadın " ayağa kalktı ve ban sıkıca sarıldı
"Herkes gitsin bir sen kal küçüğüm" bende ona sarıldım onu çok özlemiştim
"Küs gibi yapmak en zoru " geri çekildi ellerini yanaklarıma koydu ve alnını öptü
"Ne zaman bitecek bu ayrılık ?"
"Planı biliyorsun " gözlerini kapatıp arkasındaki koltuğa oturdu elimden tutu
"Gökhan kokunu o kadar saklayamam "
"Seni çok özledim ama ben "
"Bende özledim ama böyle olması lazım"
"İki saat boyunca beni mi izleyeceksin"
"Ne yani gidim mi ?"
"Hayır kal " ayağının hemen önüne oturdum kafamı dizine koydum elini kafama koydu
"Teyzen ile kavga etmişsin "
"Ben etmedim Ezgi biraz şey yaptı "
"Anlatmak isterimsin ?"
"Annemi saklıyor benden onu bilmek en büyük hakkımken onun lafının geçtiği yerde hemen kaçıyor "
"Ezginin öldüğünü ve sen onu kızına anlattığını düşünsene onun açısından da çok zor olmalı "
"Bana doğumum sırasında öldüğünü söylemişti "
"Belki de nasıl öldüğünü öğrenince yıkılırsın diyedir "
"Ve ben Küçük Kraliçe bile değilim"
"Bunu nerden biliyorsun ?"
"Babam kral değil çünkü "
"Mantıklı ama efsane yalansa yani bir çok efsane yalan olabilir öyledir inşallah"
"Sadece Küçük Kraliçe'nin efsanesinden mi bahsediyorsun ?"
"Evet "
"Sen ne yaptın ?"
"Yenileri eğitim avcıların leşini topladım görecekleri yere güzel bir şekilde astım "

"Onu da sana bıraktık ama "
"Güzelim öyle bir kalp çıkardın ki dedim alsın benimkini "
"Salak " güldü uzanıp elimi tutu
"Sanki ok tutmuş bir el bu "
"Aybüke'nin annesi ile konuştum da "
"O kadın çok kötü ya ben bazen tırsıyorum"
"Ben genelde dövüyorum"
"Yavruma bak beee " güldüm

Evden çıktım ormandan geçip köye girdim kokusunu saklamak için seksen kat parfüm sıkmıştım öksürmekten ciğerim çıkmak üzereydi
"Ne yaptın olum bu kadar parfümü ?"
"Üstüme düştü babamın parfümü "
"Sen koşarak gel arabayı ben sürerim "göz devirdim güldüler arabaya bindim ikisi de öksürüyordu geri geri gidip köyden çıktım camları açtım kafalarını dışarı çıkardılar Lena'nın evine doğru sürmeye başladım
"Kokun sen olduğunu beli etmez mi ?"
"Babam korkuyorum "evinin önünde durdum kapüşonu mü   kapattım arabadan çıktım büyük villanın kapısını çaldım yaşlı bir kadın açtı
"Lena nerde ?"
"O kim ?" Sandığımdan daha akılı idi istemediği kişi eve giremesin diye kadını etkisi altına almış olmalı idi kadın izin vermediği sürece Ezgi ve Aybüke eve giremezdi
"Eve gelen kişiye de ki aslan kafese girmezse sahibini bile yer" dedim ve kadının yakasından tutup kendime çektim Aybüke de yüzüne yumruk atı kadın bayıldı sırtıma aldım ve içeri girdim
"Evin dışında hasarı görsün " dedim kapıdan oturma odasına kadar uzun bir koridor vardı koridorun duvarı merdivendi oturma odasından koltuğu alıp girişe koydum kadını oraya koydum mutfağa girip 4 tane çatal aldım ayaklarını koltuğa çatala kelepçeledim bileklerinde diş izi vardı yanımdaki mine çiçeği özünü kadına içirdim kanını içince canı çok yanacaktı bileklerini de koltuğa kelepçeledim masanın üstünü çıkardım okla üstüne HER BİR GÖZ YAŞIM İÇİN CEHENNEM AZABI ÇEKECEKSİN yazdım masayı kadının önüne koydum içeri girdiği zaman önce yazıyı sonrada kadını görecekti yukarı çıkıp elime geçen her şeyi kırdım bant bulup aşağıya indim kadının ağzını bant bitene kadar bantladım yukarı çıktım tekrardan Adamın fotoğrafta  olduğu her şeyi Adamın olduğu tarafı yaktım Lena her ne kadar Adamı sevmiyorum dese de onlar kardeşlerdi  herkes kardeşini sever bunu yapmam Lenayı korkutacaktı onu koruyacaktı Adamın mutlu olmasını istiyordum Vampirler arasında bana tek ihanet etmeyen koruyan oydu Lena'nın sevgisine ihtiyaç duyduğunu hep derdi bir kere onun sevgisini görsün
"Misafirimiz var " diye bağırdı Aybüke merdivenlerden atladım direk kapıya çıkmıştı babam ve güç emiciler  kapıdan çıktım
"Hoş geldiniz evde karşılamak isterdim ama evin sahibi şuan meşgul " babamın yanındaki Ezgi'nin büyüsünü çekmeye çalıştı tabi ki o olaydan sonra kalkanların daha dayanaklı yaptım adam çığlık atı
"Lütfen aptal değilim "
"Bu kurslara aykırı kimsenin kalkanını güçlendiremezsin"
" o zaman kuraları tekrar yaparım  "
"Sen ne kadar nam...." Bacağımda ki küçük bıçağı kalbine atım
" Babacığım arkadaşlarını sustur yada ölürsünüz canımı sıkmayın lütfen"
"Senin böyle bir hakkın yok " sırtımdan ok aldım ve gökyüzüne tutum ve atım benle beraber kızlarla atı gökyüzü kıpkırmızı oldu yağmur suyu kırmızı oldu güç emiciler bağırmaya başladı bu onları yakardı üstünüze asit atılmış gibi düşünün
"Sadece istediğim şeyleri duyarsınız ve görürsünüz zaten seni bekliyordum baba bundan sonra düşünerek hareket et lütfen güçlü rakip severim her an yenebileceğim rakip değil " dedim ve arabaya bindim ve sürmeye başladım
"Geleceklerini  nerden biliyordun ?"
"Sizin kalkanız ı   güçlendirirken gizli mekanın büyüsünü kaldırmıştım güç emiciler konuşmaların hepsine şahit oldu"
"O yüzden anca yerin kulağı var kavga edin dedin "
"Ve Aybüke'nin annesini o yüzden atın"
"Hayır onu keyif için atım"
"Çak bakam " dedi Aybüke çaktım
"Okul açılana kadar özel mekana gitmeyin"
"Niye ?"
"Sınır tozu döktüm yanarsınız "
"Eee ben nereye gideceğim ?"
"Bizde kal zaten bir hafta kaldı okulun açılmasına "
"Aybüke salak salak soru sorma gideceğin yer beli "
"Harbiden biz ayrılamayız "
"Asla"
"Asla "
"Asla "

Bir birinden asla ayrılmayan arkadaş bulmanız dileğiyle
Gökhan ve Gökçe uyumu sizce nasıl ?
Kızların Arkadaşlıklarını beğeniyor musunuz?
Bana tavsiyeniz neler ?
Kitabımı okuduğunuz için teşekkürler
İyi okumalar 😊

KÜÇÜK KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin