Güzel elbisesiyle yavaşça ilerlediğini gördüm o görkemli tacı ve dik duruşuyla ben bir kraliçeyim diyordu onu ilk defa bu kadar mutlu gördüm tüm halktan aynı ses çıktı
"Küçük Kraliçemiz çok yaşa " gülümsedi küçük bir kraliçeydi ama normal bir krali...
Yay çekme sesi geldi bize doğru gelen ok sesi hızla dönüp tutum "BENİ BİR OKLA ÖLDÜREMEZSİN "
Koşarak eve girdik "TEYZE" "ANNE " "Buradayım tamam bağırmayın " hızla koşup ona sarıldık "Sizi çok özledim " "Bizde seni çok özledik anne " "Karşı komşuyu..." Kafama bir tokat yedim "Ahh şakaydı ya " "Anne ses çıktı kafasından " "Bir şey olmaz ona " vurduğu yeri öptü "Size yemek yaptım gelin hadi" montumu çıkardım ve masaya oturdum bu evi özlemiştim her yeri çiçeklerle kaplıydı doğa ile iç içe dedikleri evlerdendi oturma odasında kocaman tavana kadar uzanan bir ağaç bile vardı. "Haberlerinizi aldım sınıf atlamışsınız " "Evet iki yıl sonra mezun bile olacağız " "Aslında anne bizi direk mezun yapıncaklardı Gökçe ve Aybüke'nin yapacaklarından korktular ben her zamanki gibi iyi kızı oynadım hep onlar ortalığı karıştırdı " "Ya evet duydum masa koruyucusu olmuşsun " "Ve prensi kaptı " "Ne ?" "Hayır öyle bir şey yok " "Annemden mi saklıyorsun Ezgi ?" "Ezgi sakın bana mühürlendim deme ?" "Mühür değil anne arkadaşı olarak görüyor beni " "Seni üzer Ezgi sakın prenslerden uzak duracaksınız " dedi elini tehditkar bir şekilde sallayarak ağzımızı açsak tokat yiyebilirdik "Benim mührüm var kızına yap bu uyarıyı " "Gökçe anne hayır ya " güldüm teyzem yerine oturdu kraliyet ailesinden nefret ediyordu onun yerinde kim olsa ederdi kocasını öldürdüler kardeşini öldürdüler annesini öldürdüler " Masa için tebrik ederim Gökçe' çiğim " dedi sakin sakin bize kızmaktan hiç hoşlanmazdı "Sağ ol teyze Ezgi sayesinde aldım " "Hakkınız olanı aldınız " "Hakkımız olan taht anne " "Tahtı mı istiyorsunuz ?" Dedi şaşkın ve korkuyla "Hakkımız olanı istiyoruz " Ezginin kafasına vurdum "Geri zekâlı sanki solcu sağcı kavgası gibi ne yapıyorsun ? Teyze adalet istiyoruz herkes gibi tahta falan gözümüz yok Ezgi küçüklükten beri böyle biliyorsun " "Evet anne Gökçe de küçüklükten beri böyle canını acıtmasını bekliyor ona göre saldıracak daha ne kadar acıtacaklar Gökçe tüm sevdiklerin öldü " "Ezgi lütfen biraz sakin ol " "Ezgi nefes " sanki şok darbesi almış gibi sustu ve oturdu kapı çaldı "Ben açarım " dedi teyzem ve kalktı "Ne yükseliyorsun kızım kadının yüreğini mi alacan?" "Bilmiyorum Gökçe bir şey oldu birden " kapıdaki ses duydum "Biraz tuz alacaktım " tanımadığımız bir adamdı ayağa kalktım "Kalk bakalım şuna " ayağa kalktı ve kapıya gittik teyzem mutfaktaydı "Aaa merhaba kızlar siz kimsiniz? " yeni taşınmış olmalıydı "Kızıyım ben " dedi Ezgi. Adam elini uzattı kolundaki dövmeyi gördüm o bir doğa üstü avcısıydı eldiveni deri olmalıydı "Bende Burak " uzattığı eli tutum eldivenine kurtboğan ve mine çiçeği sürmüştü vampir ve kurt avlıyordu "Gökçe ben oda Ezgi " kafasını salladı dövmeyi sadece Kurtlar ve vampirler görürdü teyzem görmediği için bu kadar iyi davranıyordu adamın elini bıraktım Ezgi de görmüş olmalıydı ki gerildi "Buyurun Burak Bey " "Teşekkürler Su hanım bir kızınız olduğunu hiç görmemiştim " "Yatılı okula gidiyoruz ondan " "Ne tür bir okul kışın ortasında dersi bırakır ?" "Bir ay bıraktık başlar " "İşte öğrencilerin en verimli olduğu zamanlar nasıl bırakır ?" "Bizim okul bırakıyor işte sanki biz dedik bırak diye " "Aklı olmayan çocukların gittiği okula mı gidiyorsunuz ?" "Çocuk değiliz 17 yaşındayız genç kategorisine giriyoruz " "Yani aklı değilsiniz " "Hayır efendim gayeye aklıyız seçkin kişilerin gittiği okula gidiyoruz şimdi izinizle yemeğimize dönmek istiyoruz " "İzin sizin " kapıyı kapattım "Neden öyle davrandın komşuya ?" "Boş yaptı da ondan " dedi Ezgi teyzem böyle olaylarda sakin olamazdı korkudan her şeyi açık ederdi Ezgi'nin biraz önceki sinirinin sebebi avcının yaklaşıyor olması olmalı. Oturup yemeğimiz yedik masayı toplayıp oturma odasına geçtik akşam olmuştu teyzemin dizine yatık "Anne " "Söyle güzelim " "Bizim hocalar saray gerçek kraliçesini seçer dedi nasıl seçiyor ?" "Saray kral seçtiği zaman onun ölmesini beklemez hazırda bir kral seçer daha çocuk olan bir kral hazırda bekler sarayın kraliçesini ise kralın aşkına göre seçer " "Bizim kral hiç te aşk durmuyor " "Harbi ha dans ederken bile birbirlerine bakmıyorlar " "Kral konuşmuyor zaten " "Söylentilere göre kral kaybettiği aşkının ve minik kızının acısını çekiyormuş " "Nasıl yani ?" "Ölüm kraliçesi efsanesi doğrumu yani" "Bence doğru " "Anlatsana teyze " "Onların aşkı okulda başlamış kral ölüm kraliçesine çarpmış ve ilk bakışta mühürlenmişler kral bir melez kraliçe ise bir dragonmuş hayatınızda görebileceğiniz en masum dragon. Her aşk efsanesin olduğu gibi kötü bir kadında varmış o bir melezmiş hayatınızda gördüğününüz en kötü kadından daha kötüymüş. Gerçek kraliçe çoklu mühür e sahipmiş yani o sadece tek kişiye mühürlü ama ona birden çok kişi mühürlüymüş o yüzden kralı sevemeyen onu öldürmek isteyen çok erkek varmış melez kadın ve kraliçe bir gün antrenman sırasında kavga etmişler ve kraliçe meleze yenilmiş melez ise onun saraydan gitmesini yoksa tüm akrabalarını öldüreceğini söylemiş kraliçe gitmek zorunda kalmış melez kral kendine kaldı diye sevinirken kral ve kraliçenin gizli gizli buluştuğunu duymuş biraz zaman geçtikten sonra saraydaki tüm çiçekler solmuş sarayın çiçekler sadece kral ve kraliçenin melez bir çocuğu olunca solarmış ana kraliçe kralı melezle zorla evlendirmiş hiç kimsenin yanlış anlamaması ölüm kraliçesi de evlenmiş ama melez kraliçe durmamış ölüm kraliçesini her yerde aramaya başlamış bulduğu zaman ise minik bir kızı olduğunu görmüş kral kızının öldürmesini izin vermemiş melez kraliçe ile bir anlaşma yapmış ölüm kraliçesinin ölmesi için kızına kıyamayan kral ilk ve daima aşkına kıymış efsaneye göre tahtın gerçek sahibi kızmış " "Tahtın gerçek sahibi Gökçe değil mi ?" "İki sahibi var tahtın " "Belki de iki sahibi vardır belki de tek belki Gökçe onun elçisidir asıl küçük Kraliçe Gökçe değildir" "Çok saçma dünya ya tek bir tane arabulucu gelecek oda kraliçe olacak diyor " "Belki de Küçük Kraliçe lakabı bana değil onadır ben sadece kraliçeyi alırım " "Gökçe saçmalama " " babası daha o çocukken anlaşma imzalamış yani ben kraliçeyim o küçük oluyor " "Kızlar benim çok uykum geldi yatmaya gidiyorum size sorular la baş başa bırakıyorum " "İyi geceler anne " "İyi geceler teyze" "İyi geceler kuşlarım " dedi ve gitti "Belki de kraliçe anlaşmaya uymadı ve çocuğu öldürdü ve efsane gitti" "Belki de " telefonuma mesaj geldi 'güzelim bahçedeyiz biz ' 'tamam geliyoruz ' "Hadi kalk " "Nereye ?" "Bahçeye Gökhan gelmiş sende göletle teyzemi falan lütfen Ezgi " "Aptal aşk seni " güldüm. üstümde tayt tişört vardı bileklerime kazar uzanan uzun hırkayı giydim her ne kadar üşümesem de insanların dikkatini çekemezdim ayağıma bot giyip kış bahçesinden bahçeye girdim her yer bembeyazdı Ezgi de arkamdan geliyordu içimde büyük bir heyecan vardı ormanın içinden çıktılar deri ceket ve siyah kot pantolon giymişti normal olduğundan daha büyük duruyordu ona sarılmak isteğim artmıştı bahçenin ortasında buluştuk boynuna sarıldım belime kollarını sıkıca sardı "Bu ne özlem ya? Altı üstü bir gün oldu "ayrıldık sinsi gülümseyip "Ezgicim mührün yok ki anlayamasın " "Gökçe defol ya Ayberk te var işte ben yatıyorum " "Hayır ya avcı gelirse ne yapı caz?" "Ne avcısı ?" "Yana avcı taşınmış " "Eeee bir şey oldu mu sizi anladı mı ?" "Hayır çaktırmadık " "İyi iyi dikkat edin " "Ya tamam siz uzakta durun biz konuş caz Su Hanım uyanırsa diye içeri dinleyin " "Tamam " kolumdan tutup ormanın sınırına geldik ağaca yaslandık ve onları izlemeye başladık kafamı omuzuna koydum "Deri ceketle iyi yaşlı duruyorsun " "Bence de çok yakışıklı oluyorum " kafamı kaldırdım "Ben öyle bir şey demedim " ağaçla kendi arasına aldı beni "Ben öyle anladım ama " "Romantizm mi tam bizim işimiz ya ?" "Fesat düşünen sensin ya ben gayet normal ilerliyorum " "Bu mesafe ile normal düşünmek elde değil " güldü ve yanıma geçti tekrardan "Biliyor musun tam hayal etiğim gibisin duruşun, davranışın " "Hiç bir zaman bir erkeği hayal etmedim ama hayallerimin içinde olamayacağın kadar kusursuzsun " "Vov bu çok iyiydi " "Çifte kumrular " Avcının sesiydi bu arkamı döndüm hızla "Merhabalar " "Merhaba " "Ooo bu deli kanlı kim ya baya yakışıklı" "Sevgilim " adam şaşırarak bana baktı "Gizlersin sanmıştım " "Neden ki ?" "Ne bilim teyzene derim falan " "İyi de efendim bizi ormanda gördünüz neden arkadaşımla gecenin bu saatinde buluş im ki ?" "Sen neden bir kraliçe gibi konuşuyorsun?" Dedi adam şüpheyle çocukluğumdan beri aşılanan en önemli şeydi nezaket sana asla bir şey kaybettirmez aksine bir çok şey kazandır gülümsedim "Eğitim " "Cadaloz kuzenin aynı değil " "Anne ve babaları farklı çünkü " "Al bak bu da böyle çok resmisiniz bu arada ben Burak " dedi elini uzatarak "Bende Ayberk " dedi Ayberk ve Ezgi yanımıza gelmişlerdi Gökhan elini sıktı yüzünü mimiksiz bırakarak "Gökhan " "Onlarda mı sevgili ?" "Hayır " dedi ama kurt boğan onu çok zorladığı beliydi adam elini çekip Ayberk'e uzattı "Bizde bir kere sıkılan el ikinci kere sıkılmaz " "Ora neresinin kuralıymış ?" "Sana ne ?" "Al bak kuzenin de böyleydi bu da böyle siz ikiniz çok iyi davranırken onlar kötü davranıyor " "Hangimizinkini istiyorsun ?" "Onlarınki normal olan siz farklısınız onda sorguluyorum" güldüm "Belki biz vampiriz ve senin ensendeyiz" "Vampirler avlarına çok iyi davranır " "Ta ki öldürene kadar " "Bir doğa üstü olmayacak kadar akılısınız ikiniz ben gidiyorum iyi akşamlar " "İyi akşamlar efendim " "İyi akşamlar efendim" adam bize garip garip bakarak gitti "Olum ne kraliyete gibi konuşuyorsunuz" "Doğru olanı yapıyoruz gidip adama dalalı mı ?" "Abi bana sorarsan ...." "Saçmala sus tamam " güldüm Ayberk'in aklından geçeni okumak zor değildi öldürmekti Ezgi ile göz göze geldim zorla gülümsedi "Ayber gel " dedi Gökhan'a döndüm onlar da gitti "Yarın ne yapıyorsun bakalım ?" "Büyük ihtimalle Ezgi eve kapanır bende kütüphaneye gidi cem bir kaç doğa üstü kitabı alır ona çalışırım sen ne yapıncaksın ?" "Yatı cam " "Net " "Aynen " "Benle gel " "Uuuu okul dışındaki ilk randevumuz " "Hiç öyle düşünmemiştim okul da da hiç baş başa değildik " "Evet hep biri vardı " "O zaman senle kütüphaneye gidelim akşam yemeğine de annem ve babamla tanış " "Ne ?" "Ailemle tanış " "Hayır " "Küçüğüm ben dedenle tanıştım ama " "O farklı " "Aynı Gökçe hem annem senle tanışmak çok istiyor" "Gökhan ya utanırım ben onların yanında " "İstersen bende teyzenle tanışırım " "Anlaşma gibi anlaşma tebrikler " el sıkıştık elindeki kurtboğanı hissettim "Salak senin canın acımıyor mu ?" "Ben olası bir avcıya karşı çocukluktan eğitildim kurtboğan da banyo yaptım ve her gün bir çay kaşı içerek direnci artırdım falan " "Canın çok yanmış olmalı " "Seninkinden az yandı " "Bu ne....." "Gökçe ilk duygularımızı hissettiğimde gördüm yas vardı içinde acı hala yaşıyorsun " omuz silkim "Azıcık çok fazla değil " "Gideli mi artık ?"dedi Ayberk ne zaman gelmişlerdi ya "Tamam gidelim " anlıma bir öpücük kondurdu "Yarın görüşürüz " "Görüşürüz " dedim ve ormana doğru yürüdüler Ezgiyle eve doğru yürümeye başladık "Biliyor muydun ?" "Benimle konuştu " "Bana neden anında demedin Gökçe?" "Alıştırdım Ezgi " kolumdan tutup kendine çevirdi "Gökhan'ın seni sevmediğini ben sana anında derdim " "Öyle mi ?" "Evet Gökçe senin için her şeyimi feda ederim ben " "Ezgi ben zaten mühürlü olmadığınızı aklına soktum üzülmemen için seni hafiflettim evet ben demedim ama Ayberk ben deyim dediği için demedim " Derin nefes aldı ve sarıldı "Ben çok üzgünüm " "Bende " dedim sarılmasına karşılık verdim evin içine girdik "Ben yatıyorum " "İyi geceler " "Umarım küçük kraliçe ölmüştür Gökçe" "Neden ki ?" "O taht senin hakkın onun kayıpları yüzünden onu iyi görmüş olabilirsin ama sen de çok kayıp verdin annen, baban, anneannem kanın son damlasına kadar o taht senin biliyorsun dimi ?" "Ben tahtı değil kraliçeyi istiyorum Ezgi tahtın sahibi kimse onun olabilir " ✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨ Telefonumun çalmasıyla kalktım Gökhan arıyordu "Efenim " dedim uykulu bir sesle "Hala uyuyor musun ?" "Tatil " "Evden çıkıyorum yarım saate kapıdayım kalk hazırlan " "Neden ?" "Gökçe kütüphaneye gidecektik ya " "Evet kalkıp hazırlanıyorum tamam " dedim ve telefonu kapattım saate baktım 13.50 vay be iyi uyumuşum kalkıp hazırlandım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyinip ezginin kapısını çaldım "Ezgi " "Gel" gel mi? Gel demez ki içeri girdim siyah etek ve bordo kazak giymişti ayakkabı seçiyordu "Şuan tam olarak ne yapıyorsun ?" "Ayakkabı seçiyorum " "İyi de neden? Depresyona falan giren gerekti senin nerde cipsler ?" "Saçmalama Gökçe Ayberk ile buluş caz" "ne? " "Ayberk ile buluşu caz " "Ne yapacaksınız ?" "Ne yapabiliriz Gökçe? Antrenman yapı caz" "Evet bence de etek ve kazak antrenman için çok iyi kombin " "Ya offff Gökçe " "Neden benden saklıyorsun bir şey demem?" "Kafeye gideceğiz " "Randevu mu ?" "Hayır öyle değil yada öyle bilmiyorum ki" "Ağzından çıkan kelimeleri anlamamam normal mi?" "Sen nereye ?" "Gökhan'la kütüphane gideceğiz sonrada anne ve babasıyla tanışı cam" "Ohaaa çok iyiiiii " "Çok tatlı dimi ?" "Salak bu mutluluk ne ?" Dedi kendine çekip sarıldı bana "Umarım çok mutlu olursun " "Umarım neyse dur beni şımartma nasıl olmuşum" "Bence gayet güzel duruyorsun " telefonum çaldı "Aşağıdayım güzelim " "Geliyorum " "Ben kaçar görüşürüz " "Bay bay " dedi aşağı indim "Teyze ben çıkıyorum akşam yemeğine gelmem " "Nereye ?" "Gökhan'ın ailesiyle tanışı cam" "Ooo tamam o zaman güzelim iyi eğlenceler " yanağından öpüp şişme montumu giydim dün yağan kar güneş yüzünden erimişti ve hava çok güzeldi Gökhan arabaya yaslanmış beni bekliyordu siyah kot siyah Kazak ve deri ceket giymişti bir çok kız ona bakıyordu yanına gittim "Naber ?" "İyi senden? " "İyim hadi bin de gidelim " kızlar hala ona bakıyordu ve salya akıtarak kapıya doğru ilerledi "Yanağımı öp " "Ne ?" "Yanağımı öp Gökhan hemen " "Neden ?" "Öff tamam öpme " Arabanın etrafında dolanırken arkamdan gelip öptü sahte bir gülücük atıp arabaya bindim oda bindi "O gülücük neydi ya ?" "Adam olana çok bile" "Lan ne yaptım şimdi ben ?" "Ya kızların ağzındaki salyaları birleştirsek çeşme olur daha ne yaptım diyor" kahkaha atı "Ne gülüyorsun ya ?" "Beni ilk defa kıskandım " Kafamı pencereye dayayıp dışarı izlemeye başladım elimi tutu "Ezginin durumu çok mu kötü ?" "Hayır hata fazla iyi " "Nasıl yani ?" "Depresyona girmesi gerekti Aybek ile buluşacakmış sanki bir şey saklıyor " "Ezgi'nin senden bir şey saklaması zor sana olan sadakatleri çok fazla Aybüke de o da güç emicilerin zorlama ve tehditlerine rağmen sana dair hiç bir şey demediler hem de Ayberk Ezgiye değer veriyor gibi Ezgide karşılık vermiş olabilir" "Belki de " " Eee Nasıl hissediyorsun ?" "Fazla heyecanlı " güldü "Annem senden daha heyecanlı Küçük Kraliçe bize gelecek diye kalktı sabah" "Bende Doğru Alfanın annesiyle tanışı cam çok heyecanlıyım " "Onun ile sevgilisin güzelim "
Herkese merhaba Sizce Gökhan'ın annesi ve Gökçe iyi anlaşacak mı? Avcı Gökçe'nin doğa üstü olduğunu anladı mı ? Siz Ezgi'nin yerinde olsaydınız ne yapardınız İyi okumlar
