İDDİA

249 14 0
                                    

"Kraliçem cezası ne olsun ?" Onca olaydan sonra nasıl hala kraliçeydi
"Özür dilesin ..."
"Sen salaksın onca insan öldürdüm sadece özür mü dileyeceğim  ?" Güldü
"Her ruh bana tapar her ruh benim...."

Bu gün Vampirlerle birlikte olacaktım okula geldiğimden beri anca olay içindeydim ya . Bu gün akşam dövmemiz verilecekti ruhunuzun okulu kabullenmesiydi bu da beyaz eşofmanımı giydim üstüme sporcu atleti giydim beyaz spor ayakkabısı giyip  üstüme ceket alıp kattaki asansöre bindim kapı tam kapanırken durdu ve bindi Gökhan. mührün en kötü özeliği ney diye sorsanız hep onu istemen derdim hep o var etrafında hep o olsun istiyorsunuz Ezgiyi öldürse haklı derim o derece. mavi ormana doğru bakmaya başladım kim gelse hep aynı renkte olmuştu orman ama artık ağaçların bir kaçının yeşilini görebiliyordun
"Özür dilerim"
"Efendim "
"Özür dilerim" benden özür mü diliyordu benden özür diliyor Alfa doğru alfa
"Seni tehdit etmemeliydim ve o gün seni kafese kilitlememeliydim   "
"Haklıydın ilk kitlenmende kontrolsüz davrandım "
"Kontrolün daha yok bunu herkes biliyor Gökçe ben mallım "
"Bir daha beni tehdit etmezsen affederim" evet büyük geri zekâlıyım gülümsedi
"Türüm üzerine yemin ederim ki " oha bu baya büyük bir yemindi
"Et de ağzına etsinler " güldü kafamı gene mavi ormana çevirdim
"Senle bir iddiaya girelim " dedi
"Neden ?"
"Vicdanımı rahatlatmak için "
"Ne iddiasına ?"
"Bu gün boyunca Lenaya kavga etme bende yarın akşam kafeste kalayım "
"Kabul "
"Hiç kavga etmeyeceksin "
"Laf dalaşı da mı yok ?"
"Tamam o olsun ama elin kalkmayacak "  "hayrıdır Lenaya bir şeyler mi besliyorsun ?"
"Tipim bile değil güzelim ben kumrallardan hoşlanıyorum hem de besliyorsun ne be çoban mıyım ben? " güldüm asansörden indik kumrallardan mı hoşlanıyormuş hmm yemekhane ye girdik Vampirlerin masasına doğru ilerledim Gökhan elini omuzuma atı ve kendine çekti
"Nereye ?"
"Masaya "
"Senin yanın bizim yanımız "
"Bu haksızlık Lenayı üstüme salıyorsun bildiğimiz "
"Pardon da mührümü onu gördüğü yerde vur emiri almış kişilerin elini vermem "
"Ya kafese girmek istemiyorum desene sen "
"Tamam o da var ama senin güvenliğin de var "
"Bu gün peşinden ayrılmayacağım  bak gör "
"Çok mutlu olurum " dedi bana  bakarak gülümsedim masaya oturduk
"Çok güzel olmuşsun Gökçe ceketi çıkarsana bir desenine bakacağım   " dedi Aybüke sporcu atleti siyah beyaz kareliydi ceketi çıkarırken Gökhan tutu
"Ya neyine bakıyorsun ? arkasına aynı işte "
"Gökhan ceket yırtılacak " o kadar aşağı çekiyordu ki bıraktı önümü kapattı
"Üşüme diye " dedi arkadaşları güldü
"Gökhan istersen başını da kapat  üşümesin "
"Kapüşonu yok ceketin ama senin tüyünden iyi olur kapüşon " güldüm hepsi güldü
"Ben Ayberk " dedi siyah saçlı olan
"Beni biliyorsun  zaten Erdoğan"
"Ben Kaya "
"Ben Aslan "
"Ben Yasin "
"Bende Cantaş  yenge "
"Olum daha yenge değil " dedi Erdoğan
"Ne alaka olum kız yengemiz olarak doğdu " güldüm
"Gökçe bir gelsene " dedi Ezgi yanıma gelip
"Ne oldu ?" Yüzü çok kötüydü  ayağa kalktım kolumdan tutup yemekhaneden  dışına çıkartı merdivenin başında durdu
"Selam "
"Ne oldu lan ?"
"Bir bok yedim ben hem de öyle böyle değil "
"Ne yaptın ?" Elimi tutup avucuma bastırdı kurt tırnaklarım çıktı avucunu kesiti benimkine de kesti ve elimi tutu bu zihine  girme yöntemiydi
"Gökçe prense mühürlenmişim "
"Ne?"
"Alexe yani bunu biliyordum biraz ama dün koridorda karşıma çıktı Gökçe mükemmel bir şeydi mühür "
"Eeee bu mu yediğin bok ?"
"Evet "
"Bunun neresi bok be ?"
"Gökçe düşmanına aşk oldum diyorum"
"Benim düşmanım o değil ki "
"Kim ?"
"Ezgi ben bana zarar verene zarar veririm canavar değilim ben " elimi bıraktı ve sarıldı
"Seni çok seviyorum en çokta merhametini " gülümsedim ve karşılık verdim
"Teşekkürler kardeşim " geri çekildi ve kocaman gülümsedi omuzuma vurdu
"Bu gün dövmeden sonra konuşalım mı ? belki senin de anlatmak isteğin bir şeyler vardır " dedi koluma girdi yemekhaneden içeri girdik
"Olur çok iyi olur hata "
"Tamam o zaman görüşürüz yavrum " dedi ve öpücük atı güldüm ve kurtların masasına oturdum 
"Bir şey mi olmuş " dedi Gökhan
"Yok boş yaptı "
"Yenge sana yengemi diyelim yoksa Gökçemi ?"
"Yenge deme dese demeyeceksin  mi Cantaş ?" Dedi Aybüke
"Sana ne kızım istediğimi derim " Kaya kafasına vurdu
"Benimki desem ?" Dedi Kaya Aybüke ye bakarak
"Niye sen salak mısın? kızın adı Gökçe hem senin değil ?" Dedi Aybüke kahkaha atım
"Sana diyor bana değil "
"Konu sensin ama "
"İlgi meselesi "
"Gökçe aklıma mı  girdin ?" Dedi Kaya
"Hayır " hepsi inanmamış gibi baktı
" Lan valla girmedim yemin ederim "
"Tamam lan tamam dilenciye bağladın "
"Girsem beni deli ederseniz girerim durduk yere özel hayatınızdaki sorunları yüzünüze vurmam "
"Sağ ol ya " dedi Kaya
"Kaya gireceğim  ha aklına girmedim diyor işte " dedi Ayberk kafamı evet anlamda salladım Kaya güldü
"Zeki ama saf " benle dalga geçiyordu gülümsedim
"Upsss dikkatin dağıldı..."
"Tamam valla şakaydı girme " dedi ellerini kafasına koyarak güldüm . Yemekleri yiyip vampirlerin ders odasına gittim çok şükür Lenayla burada karşılaşmayacağız  hoca sınıfın içerisine girdi sınıfa herkes eşit şekilde görsün diye yıkarak aşağıya doğru utturuyorduk
"Öncelikle kendini vampir olmayanlar şimdi dışarı çıksın" dediğim gibi bizim yaşta hiç melez yoktu hoca bana baktı
" bu derste çok dışlanacaklar haberleri olsun "
"Okulda bizim senemizde hiç melez yok hocam ve sadece derste değil nefes aldıkları her yerde dışlanıyorlar "
"Çünkü türleri beli değil " kız sustu kıza döndüm Lena'nın yanındaki kızlardandı
"Ey " diye fısıldadım dışarıya kalkan yaptık konuştuklarımız duyulmasın diye
"Efendim Gökçe "
"İşin var mı ?"
"Hayır "
"Benim için bir şeyler dinlemeni istiyorum "
"Tabi Gökçe ne istersen "
"Vampirlerin hepsini dinle harfi harfine"
"Tamam"
"Ey bunu kimse bilmeyecek " kafasını salladı ve kayboldu ses duvarını kaldırdım
"Vampirler yılardır şeref içinde yaşarlar Asel demek istediğin bir şey mi var ?"
"Yooo "
"Vampirler şeref içinde yaşamıştır ..."
"Hocam kusura bakmayın ama şeref anlayışımız insanların kanını içmek olması garip değil mi ?"dedi Asel ailesinden sadece o ve babası yaşıyordu garip olarak neden acaba?
"Doğal denge "dedim
"Birisini öldürmek doğal dengeye girmez"
"O zaman büyük balık hep aç kalmaya mahkûm "
"İnsanlar küçük balık değil sen insan öldürmeye mahkûm değilsin ama biz mahkûmuz neden ?"
"Size enjekte edilen bu hayvanda yiyebilirsin ve insan öldürmene gerek yok azıcık bir kan seni bir hafta idare eder öldürmeyi seçen sensin " dedi uzun boylu Lena'nın kardeşi en azından akılı çocuk diye geçirdim içim içimden. Ders bittikten sonra sınıftan çıktım koridorda ilerliyordum
"Arabulucu " diye bağırdı Lena'nın kardeşi arkama döndüm bana doğru koştu normal hızla
"Ablam adına özür dilerim "
"Neden ?"
"Seni kışkırtı sonra cezayı sen çektin "
"Ceza çekmenin sebebi o değil ki "
"Ney ?"
"Bunu söyleyemem "
"Neden ?"
"söyleyemem "
"İyi madem görüşürüz " dedi ve yanımdan geçti
"Pişt " dedim bana döndü
"Adım Arabulucu değil Gökçe "
"Benim ki de pişt değil Adam " gülümsedim arkasını dönüp gitti tatlı çocuk ablasına benzemiyor yemek haneye indim akşam yemeğini yiyip dövme yapmaya inecektik kurtların masasına oturdum
"Heyecanlı mısın ?"
"Gibi gibi sen " dedi Aybüke
"Yani var bir şeyler "
"Korkuların çok mu korkunç ?"
"Aybüke iyi misin yavrum bu ne biçim bir soru korkuyorum işte "
"Ya ne bilim işte karanlık korkun vardır mesela bu basit bir korku "
"Bence gayet korkunç karanlık " dedi yandaki uzun saçlı kız
"Aybüke neyinden korkuyorsun karanlığın ?"
"Tüm korkuların başı karanlık senin korkunu merak etim bak şimdi "
"Ben annemden korkuyorum " kahkaha atım bunu hiç beklemiyordum
"Ne gülüyorsun be? Gökhan bile tırsıyor ondan "
"Hadi be nasıl biri ki ?"
"Çok tatlı ama ....."
"Tatlı mı annem diye demiyorum cadının teki " güldüm

Merhabaaaaaa bu bölüm sizce nasıldı ?
Bir sonraki bölüm için çok heyecanlıyım bomba gibi geliyor ilişkilerinize kadar hissedeceksiniz
Okuduğunuz için teşekkürler umarım beğenmişsinizdir
İyi okumalar 😊

KÜÇÜK KRALİÇEWhere stories live. Discover now