~15~

23.2K 1.6K 567
                                    

15.02.2021

***

''Biralar geldi.'' Semih ekibin yanına oturup ayaklarını sarkıttı. Elindeki biraları diğerlerine verirken kendisi de bir tane alıp açtı.

Bu aralar bolca olan vakitlerini değerlendirmek için toplanmışlardı. Hep beraber sahile inip bira ve çerez eşliğinde denizi seyrediyorlardı. Ali ve Ulaş'ın bitik hallerinden biraz olsun sıyrılmalarını istemişti.

Emir ve Semih aralarında gülüşüp saçma sapan espriler yaparken Ali'nin de ilgisini çekmiş ve bu ruhsuz halinden sıyrılıp gülmüştü. Ulaş ikiliye göz devirse de, Ali'nin gece karanlığında parlayan gülüşüne odaklanıp dudaklarının kıvrılmasına engel olamamıştı. 

Ali üzerinde hissettiği bakışlarla kafasını çevirdi. Ulaş, gülüşünden mahrum bırakıldığı için homurdandı. 

O sırada, Mehmet arabesk bir müzik açmıştı. Hafif çakırkeyif olmaya başladıklarında hep beraber eşlik ettiler. Neyse ki etrafta kimse yoktu. Yoksa bu karga seslere kimse dayanamazdı.

Emir'in telefonu çaldığında herkese susması için uyarıda bulunup kulağına koydu. ''He kanka... He... Heee... Heeeeee...'' Semih daha fazla dayanamayıp, kafasına vurduğunda kolunu ısırmıştı. Semih acıyla inlediğinde, Emir sırıtıp telefona döndü. ''Tamam kanka. Sahilin oradayız. Gelince haber ver. Görüşürüz.'' Telefonu kapatıp birasını yudumlamaya devam ederken diğerleri sorgular bakışlar attı. ''Ne bakıyorsunuz lan!''

''Kimi çağırdığını öğrenmeye çalışıyoruz.'' 

''He... Bizim bir arkadaş. Liseden. Adı Teoman. O ve yanında iki kız arkadaşını getirecekmiş. Problem olur mu?'' Diğerleri omuz silkti. ''Ama...'' dedi parmağını doğrultup. ''Çocuk eşcinsel. Hafif feminen tavırları  var. Homofobiklik yapıp kalbini kırarsanız sizi denize atarım.'' dedi. 

Herhangi bir olumsuz tepki gelmediğinde rahatça önüne döndü. ''Kızlar peki. Hetero mu?''

''He kanka. Ne yapacaksın? Sohbete geliyorlar. Azgın piçler gibi davranmayın.'' dedi Semih'e.

Mehmet bir anda ona dönüp: ''Senin şiir yazdığın hatuna ne oldu.'' diye sordu.

''Cevap vermedi.'' Ulaş kahkaha atıp: ''Dedim sana 'R' kısmını sil diye.'' dediğinde diğerleri de güldü. Emir onlara burun kıvırıp homurdandı.

Bir süre sohbet ettikten sonra Emir'in telefonu çalmıştı. Yolu tarifi edip beklemeye başladılar. Az sonra üçlü yanlarına geldiler Emir hepsiyle tanıştırmıştı. ''Teoman, Berfin ve Eda.'' 

''Memnun olduk.'' Herkes yerine yerleştiğinde biralar ikram edilmişti. Sıcak kanlı insanlar olduğu için kısa sürede anlaşmışlardı. 

Ali, elindeki birayı bitirip çöp poşetine atmıştı. Canı çikolata istediği için poşetlere baktı ancak bulamadı. ''Ne arıyorsun?'' Ulaş'ın sorusuyla ona baktı. Omuz silkip: ''Hiçbir şey.'' dedi. Ulaş sinirle oflayıp arkasına yaslandı. O arada Teoman denen çocuğun önündeki poşete kaydı gözleri. ''Çikolata mı o?'' Teoman gülümseyip poşetten çıkardı.

Ulaş fıstıklı çikolataya bakıp önündeki poşetten fındıklısını çıkardı. ''Al. Sen fındıklı seviyorsun.'' dedi. ''Gerek yok. Fıstıklıyı yerim.'' dedi düz bir ifadeyle bakarak. Hemen sonrasında Teoman'a gülümseyip çikolatayı almıştı.

Ulaş sinirden kudururken, diğerleri sohbete devam etti. ''Senin boyun kaç?'' Mehmet gelen soruyla şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. ''Neden sordun?''

''Berfin tanıştığı erkeklere öncelikle boyunu sorar. Ona uygun olup olmadığını öğrenmek için.'' Eda kıkırdadığında Berfin dirsek atmıştı. ''Berfin miyop mu? Gözleriyle ölçemiyor mu?'' Mehmet'in cevabıyla kızaran kız kafasını eğmişti. Teoman Ali'ye yaklaşıp: ''Arkadaşınız çok odun.'' dediğinde güzel gülümsemesini gönderdi Ali. 

DEVREM | bxbWhere stories live. Discover now