~45~

10.1K 815 262
                                    

01.07.2021

***

Toplantı odasında sıradaki operasyon için tartışıyorlardı. Günler yoğun bir şekilde geçiyor, nefes almaya bile vakit bulamıyorlardı.

Ulaş önündeki kağıdı incelerken, diğerleri de ondan farksızdı. Ancak bakışlarını yüzlerde gezdirdiğinde ne kadar yorgun olduklarını fark etmişti. Herkesin bir tatile ihtiyacı vardı. Ancak maalesef ki şu an mümkün değildi.

Komutanı konuşmaya başlarken sıcaktan dolayı yakasını açmasıyla Semih'in ağzından birkaç damla kahve, Ulaş'ın elindeki kağıda sıçramıştı. Ulaş kaşlarını çatmış, ne olduğunu anlamazken kulağına doğru yaklaşan Emir'le olayları idrak etmişti.

Akabinde piç sırıtışıyla komutanına bakarken, bakışları fark eden Asaf'ın sözleri yarım kalmıştı. ''Bir şey mi var Ulaş?''

''Yok komutanım.'' dedi aynı ifadeyle. Diğerlerine baktığında, önündeki kağıtlarla ilgilendiklerini gördü.

Asaf kaşlarını çatmış, olayları idrak etmeye çalışırken kendisine işaret çeken Mehmet'e baktı. Yavaşça yakasını göstermesiyle saç diplerine kadar kızardı Asaf. Hafifçe öksürüp, kızarmış boynunu kapatmak için gömleğin yakalarını düzeltti.

''Aa... Neyse. Toplantı bitti. Haber gelene kadar serbestsiniz. Yani, muhtemelen bu gece için. Yarın sabah erken saatlerde haber gelebilir. Çok sapıtmayın, uzaklaşmayın. Çıkabilirsiniz.'' Askerler rahat bir nefes verip dışarıya çıkarken Ulaş ve Emir kıkırdıyordu.

''Ulaş ve Emir...''

''Efendim komutanım.'' İkili anında Asaf'a döndü. Asaf öldürücü bakışlar atarken yutkunmadan edememişlerdi.

''Hatırlatın operasyon sonrası sizi patates soyma görevine göndereyim.'' Hince sırıtırken Ulaş homurdanmış, Emir ise gülmeye başlamıştı. Ulaş, mutfakta çalışmaktan nefret ederdi. Emir'in neden güldüğüyse... Onu anladınız zaten.

''Emir sana temizlik cezası da verebilirim. Bu senin için ödül olacak gibi.'' dediğinde aynı homurtular Emir'den de yükselmişti.

Toplantının yapıldığı binadan çıkıp alayın bahçesine doğru yürüdüler. Bahçedeki çimlere çöküp bu gece için ne yapacaklarını tartışmaya başladılar.

''Bara filan mı gitsek?'' Semih'in önerisini reddetmişlerdi. ''Sabaha ayık olmamız lazım.''

''Bari sahile filan gidelim.'' diye öneride bulundu Mehmet.

''Ayyaşlar gibi bank köşelerinde içki içiyoruz.'' diye homurdandı Ulaş. ''İçki içeceğimizi kim söyledi? Sarhoş olmamamız gerekiyor.'' Mehmet'in söylediği şeyle gözlerini şaşkınlıkla araladı. ''Çekirdek kola mı yapacağız abicim?''

''Başka ne yapacağız ulan!'' Mehmet ve Ulaş olası bir tartışmanın kapısını aralarken, Ali araya girmişti.

''Tamam neyse! Gider oturur temiz hava alırız.''

''Sen de mi Ali'm ya...'' Ali omuz silkip, sigarasından bir nefes çekti. Ulaş oflarken diğerleri sigarasını içmeye devam etti.

''Ben dedim size Asaf komutan manita yapmış diye.'' Semih konuyu dağıtmak için Asaf komutandan bahsetmeye başlamıştı. Evet, nedense Asaf'ın aşk hayatını konuşmadan edemiyorlardı.

''Vahşi bir ilişki yaşıyor olmalılar.'' dedi Ulaş, önemli bilgiler veriyormuş ve elindeki sigara değil de puroymuş gibi bir havaya girmişti.

''Kimseyi ilgilendirmez.'' Mehmet yine aman ağzımınız tadı kaçmasın, aman kimsenin hakkında konuşmayalım havalarına girerken Ulaş dudak büzüp göz devirmişti. ''Tamam anne.'' Mehmet gözlerini kısıp ona bakarken diğerleri kahkaha atıyordu.

DEVREM | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin