Final

18.8K 1.1K 657
                                    

01.07.2021

***

Medya: Yüzyüzeyken Konuşuruz - Bodrum




Genç adam, hava limanı çıkışına doğru ilerledi. Küçük bavulunu peşinden sürüklerken, giydiği takımın ceketini düzeltti. Fazla bunalttığı kravatı gevşetti.

Dik duruşunu düzeltip çıkış kapısından geçerken, birkaç adım sonrasında durdu. Etrafa göz gezdirdiğinde onu bekleyen Vito'yu fark etti.

Adam, düğmelerini ilikleyip kapıyı açarken, bavulunu sürüklemeye devam edip hızlanmaya başladı.

''Hoş geldiniz efendim.''

''Hoş buldum.'' dedi adamın omuzunu hafifçe sıvazlayarak.

Bavulunu adama verip, aralanan kapıdan girdi. Koltuklar oldukça rahattı. Yüzünü bir gülümseme kapladı. Arkasına yaslanıp şoförü beklemeye başladı. Az sonra sürücü koltuğuna geçmişti.

Araba hareket etmeye başlarken dışarıyı izlemeye başladı. ''Çok özlemişim İstanbul'u.'' Dikiz aynasından kendisine bakan adam tebessüm etti. ''Uzun yıllardır burada olmadığınızı biliyorum.''

Genç adam kısaca başını salladı. Özlemle iç çekti. ''Evet öyle.''

Yaklaşık 1 saat yolculuğun ardından restorana varmışlardı. Şoförün kapısını açmasıyla dışarıya çıkıp, restoranın kapısında bekleyen adama selam verdi ve içeriye girdi. Restoran sahibi dışarıya çıkıp kendisini karşılamıştı.

Adımlarını içeriye yönlendirdi. Cam kenarındaki iki kişilik masalardan birinde oturuyordu buluştuğu kişi. Anında ayağa kalkıp kendisine doğru gelirken, genç adamın dudakları kıvrıldı.

''Hoş geldiniz Ulaş bey.''

''Hoş buldum Serdar bey.''

''Yolculuk nasıl geçti?'' Ulaş, sandalyeye kurulup arkasına yaslandı. ''İyiydi.'' diye geveledi ağzında.

''Sizin için gönderdiğim şoförden memnun kaldınız mı peki?''

''Evet, elbette.'' dedi Ulaş. Etrafa göz gezdirdiğinde yakınlardaki birkaç masanın boş olduğunu fark etti.

Diğer masalar tıklım tıklımken, manzaranın muazzam göründüğü masaların boş olması işkillendirmişti. Karşısındaki adam bunu fark etmiş olmalıydı ki yüzüne doğru yaklaşıp kısık sesle konuştu. ''Bu görüşmenin üçüncü kişilerce duyulmasını istemeyiz değil mi?''

Ulaş, adamın yüz ifadelerini incelemeye başladı. ''Elbette...'' Adamın gülümsemesi genişlerken, Ulaş da yüzüne zoraki bir tebessüm yerleştirdi.

Yanlarına gelen garsona siparişleri verirken, adam çantasından dosyaları çıkarmaya başladı.

Ulaş kolundaki saate kısa bir bakış attı. Zaman ilerliyordu. Bakışlarını restoranın diğer bölümlerinde gezdirmeye başladı. Birkaç kafa ona döndü. Saliselik göz temasları kurulmuştu.

''Eşiniz vefat etmişti değil mi?'' Ulaş'ın bakışları anında karşısındaki adamı buldu. Gergin bir şekilde yutkundu.

''Özür dilerim.'' dedi hafifçe öksürürken. Önündeki sudan bir yudum aldı. Gözleri dolmuştu. ''Hatırlatmamam gerekiyordu. Benim hatam, kuruma bakmayın.'' Ulaş tebessüm etmeye çalıştı. Elini, sorun yok manasında kaldırdı. ''Hayır, sizin hatanız değil. Hâlâ atlatmış değilim maalesef ki.''

Adam, kağıtlara geri döndü.

''Şimdi, Ulaş bey öncelikle bunu söylemeliyim ki aldığınız karar çok doğru.''

DEVREM | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin