~6~

23.8K 1.8K 906
                                    

24.12.2020

***

''Biri bana yardım etsin lan''

''Kanka yanına gelemiyorum 2 adam var burada.''

''Geliyorum bebeğim. Kocan kurtaracak seni'' Ali, Ulaş'ın söylediğiyle sinirle homurdandı. ''Ölürüm ben sorun yok'' O sırada oyunda karşı takımdan biri öldürmüştü. Ali telefonu kenara atıp arkasına yaslandı. Ulaş sinirle çemkirdi. ''Lan niye pes ettin yakışıyor mu aşkım sana''

''Siktir git Ulaş.'' Ulaş sinsice sırıtıp göz kırptı. ''Tamam.'' diğerleri gülerken Ali homurdanıp ayağa kalktı. ''Nereye la?'' Emir'in sorusuna elini salladı. ''Baydı burası.'' Diğerleri tekrar gülerken, Ali bahçeye çıkıp bir sigara yaktı. Ulaş'ın tavırlarından rahatsız olmaya başlamıştı. Ama yüzsüz herif anlamıyordu.

''Bebişim sorun ne?'' Ali oflayıp sabır dilendi. ''Git oyununu oynasana oğlum.''

''Beyim ölmüşken ben savaşamam ama...'' dedi dudaklarını bükerek. Ali kolundan itip: ''Siktirip gitsene ya. Kendine bir kız arkadaş filan bul. Ha bire bana yavşıyorsun.'' dedi sinirle.

''Yavrum ben herkese böyleyim sana özel bir şey değil yani'' dedi elinde ki sigara paketinden bir tane çıkarırken. Ali ilk afalladı. Tamam diğerlerine de böyleydi ama arada sen başkasın filan derdi değil mi? Ne değişmişti şimdi.

''Of vakit varken şu kafeye gitsem diyorum. Mina'yı görürdüm'' dedi iç çekerek. Ulaş sigarasından bir nefes çekerken duyduklarıyla öksürdü. ''N-neden?''

''Belki ona çıkma teklifi ederim.'' dedi sırıtarak. Ali bir süre bakıp omuz silkti. Kafasını diğer tarafa çevirip sinirlenen yüzünü saklamaya çalıştı. ''Ne yaparsan yap bana niye söylüyorsun ki?'' Ulaş şaşkınlıkla baktı. Neyi vardı bu çocuğun?

Sigarasını duvara bastırıp söndürdü. Kolunu Alinin omzuna yaslayıp kendine çekip saçlarını karıştırdı. ''Bebeğim ne bu atarın?'' Yanağına bir öpücük kondurduğunda Ali kasıldı. Ulaş ise elinde olmayan bir istekle yüzünü ellerinin arasına alıp bir kaç öpücük daha kondurdu yanaklarına. ''Şu tatlılığa bak ya!'' dedi kafasına vurarak. Döverek seviyordu genç adamı...

Ali kendini geri çekip yakasını düzeltti. ''Git Mina'yı öp'' Tripli bir şekilde içeriye girince Ulaş arkasından şaşkınlıkla baktı. ''Ne oldu la buna?'' Bir süre düşündü sonra omuz silkip içeriye girdi.

**

Ulaş, Asaf komutandan izin alıp 2 saatliğine çıkmıştı karargahtan. Diğerleri yeni görev için hazırlık yaparken, Ali gitmeyeceği için bahçede çimenlerin üzerine oturmuş, içindeki sıkıntının gitmesi için uğraşıyordu. Ancak sıkıntı gitmemiş, daha da daraltmıştı içini.

''Sikik! Şimdi o kızı da...'' Cümlesi yarım kaldı çünkü dile getirirse içinde oluşan sıkıntının da sebebini kabul edecekti. Ancak şu an kabul etmek istemiyordu. Kendine yediremiyordu işte.

''Hayırdır kardeşim ne yapıyorsun bu soğukta?''

''İçimdeki sıkıntıları atıyorum.'' deyince Semih güldü ve yanına çöktü. ''Daha sıcak bir yerde mi atsan acaba.'' Ali omuz silkip önüne bakmaya devam etti. O arada gök gürültüsü ile ikisi de havaya baktı. ''Kalk lan sırılsıklam olacaksın burada.''

''Umurumda değil.'' Semih ayağa kalkıp ofladı. Kolundan tutmaya çalıştı ama Ali izin vermeyince elini salladı. ''Ne halin varsa gör. İnatçı keçi.'' O içeriye girerken, Ali kollarını bacaklarına sarıp yüzüne düşen su damlalarıyla ıslanmaya başlamıştı. Muhtemelen hasta olacaktı ama şu an düşünemeyecek kadar kendini boşlukta hissediyordu.

DEVREM | bxbWhere stories live. Discover now