20: endless love [finale]

1.6K 142 29
                                    

Üstümdeki tişörte bakıp kıkırdadım. Tam karşımdaki ikili koltukta Lalisa ile birlikte oturan Chaeyoung bana ters bir bakış attı. "Erkek arkadaşımı ne hallere düşürdüğünün farkında mısın unnie?"

"Hak etmediğini söyleyemezsin." dediğimde Jisoo söze karıştı. "Dili pabuç kadar olan sevgilinin biraz mors olup sineye çekilmeye ihtiyacı var."

Jisoo ile birbirimize göz kırptığımızda Chaeyoung omuz silkti. "Tamam, sizi anladım, Jungkook'un her işe musallat olmasından şikâyetçisiniz. Peki, sessiz sakin, kimseye karışmayan Taehyung'un suçu neydi?" diye sordu merakla Lalisa'nın tişörtüne basılmış olan Taehyung resmine karşı.

Lalisa otuz iki diş sırıttı. "İbnelik."

Jisoo, Lalisa'ya seni ben eğittim bakışlarından attı. Ardından muhabbetin çok uzamasına izin vermeden "İşin bittiyse çıkalım artık Jennie." dedi. "Müdüre erken çıkmak için kaç saat dil döktüğümü biliyor musun?"

"Tamam, tamam." dedim hızla. "Çantamı alayım çıkalım. Jungkook'u kaçırmak istemiyorum!"

Hızla oturduğum koltuktan doğruldum ve odanın içerisindeki askılığa ilerleyerek çantamı kaptım. Diğerleri de beni takip edip odadan çıktığında şirketin CEO ve müdüre ait olan katından ayrılıp asansörle aşağı indik. Genelde çalışanlara ait olan kata geldiğimizde asansörden indim ve Jungkook'u görebilmek için ortalıkta gezindim. Bu sırada şirketteki çalışanlar tişörtümü gördükçe gülmemek için kendini zor tutuyor, bazıları da tutamıyor kahkahasını salıyordu.

Lalisa - Taehyung ve Chaeyoung - Jungkook dörtlüsü yakın zamanda yemek yemeğe gitmişlerdi ve Lalisa o merakla beklediğim fotoğrafları bana atmış, ben de vakit kaybetmeden gidip tişörte bastırmıştım.

Jungkook, Hoseok ile paylaştığı odadan çıktığında sırıtarak koridorun sonunda onu bekledik. Çantasını ve ceketinin düğmelerini düzelttikten sonra kafasını kaldırdı. Önce Chaeyoung ile göz göze gelmişti, bunu gülen gözlerinden anlayabiliyordum. Fakat hemen sonra, gözleri bas bas ben buradayım diye bağıran tişörtüme döndü. Gözleri şaşkınlıkla aralandığında parmaklarımı hafifçe kaldırıp ona el salladım.

Panikle bize doğru geldiğinde "Bana bunu nasıl yaparsınız!" diye çığırdı âdeta. Neyse ki departman çoktan boşalmıştı da bu cırtlak sesi bizden başkası duymamıştı.

"Bu... Bu düpedüz sahtekârlık! Bu vicdansızlık! Bu..." Şaşkın gözleri gözlerimi buldu. "Bu inanılmaz bir fikir ve benden önce yaptığın için bu bir ihanet!"

Jisoo ve Lalisa bir kahkaha koyverdiğinde Chaeyoung da daha fazla kendini tutamadı ve gülmeye başladı.

Jungkook, Chaeyoung'a döndü. "Bunu bana nasıl yaparsın sütlü çikolatam?"

Jisoo kusuyormuş gibi bir ses çıkarttı. Chaeyoung ellerini ben suçsuzum dercesine kaldırıldı. "Engellemeye çalıştım ama üçe karşı tekim, başarısız oldum."

Jungkook omuzlarını dikleştirdi ve bana döndü. Sesini kalınlaştırarak, "İyi tasarlanmış bir intikam olmuş." dedi. Ardından düşünüyormuş gibi bir duruş sergiledi. "Tuttum bunu."

Jisoo, Jungkook'un omzuna bir tane patlattı. "Daha fazla çıldırmanı istemiştim, tepkin yetersiz kaldı."

Jungkook, kaşlarıyla Lalisa'nın tişörtünü işaret etti. "Yalnız olmadığımı bilmek iyi hissettirdi."

"Ama sonuç olarak burada çalışan Taehyung değil, sensin! Yani işin aslı olay sana patladı!" Lalisa sevgilisini eziklemek isteyen tek kişinin kendisi olmasını istiyor olacak ki Jungkook'u daha fazla kışkırttı.

hide under spotlightsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin