13: surprise

3.8K 440 411
                                    

Jisoo, "Namjoon'un kafasını kırmamam için bana geçerli tek bir sebep söyleyin." diyerek içeriye girdi. Çantasını sinirle kenardaki koltuğa fırlattı.

Ben, "Çünkü o senin kocan?" diye yanıt verdiğimde Chaeyoung "Çünkü o benim kuzenim." dedi. Jisoo, Chaeyoung'a dönerek parmağını şıklattı ve "Kuzenin olduğu için kafasını duvara sürtüp kıvılcım bile çıkartabilirim." dedi.

Chaeyoung göz devirdi ve onu umursamadan kalçasını sallayarak mutfağa ilerledi. Bu sırada az önce hoparlöre telefonunu bağlamış olan Lalisa şarkıyı değiştirdiğinde "Yalan söyleme." diye homurdandı. "Namjoon oppa seni boyuyla bile devirir."

"Aman boyu posu devrilsin." dedi Jisoo dişlerinin arasından tıslayarak. "Ne oldu sizin yıkılmaz ilişkinize ya?" Alayla gülerek sorduğumda Jisoo kendini koltuğa bıraktı ve "Deli ediyor beni!" diye bağırdı. Lalisa'nın kucağındaki yastığı alıp yüzüne bastırdı.

"Benim nazik, zeki, kültürlü eniştem ne yaptı sana ya?" diye sordu Lalisa. "Kesin sen bir haltlar yedin. Namjoon enişteciğimin sinirleri alınmış gibidir. Ne yaptın da delirttin adamı, doğruyu söyle?"

"Ben hiçbir şey yapmadım." dedi Jisoo fakat buna kimse inanmadı tabii.

Kucağımdaki Hei'nin ağzına dişlerini kaşıması için aldığımız oyuncağı verdiğimde Jisoo'ya dönerek tek kaşımı kaldırdım. "Kesin bir haltlar yedin sen."

"Ne var yani üniversitenin ilk senesinde sevgilim olan çocukla aynı iş yerinde çalışmaya başlamışsak?"

"Suho deme bana!" diye cırladığımda Jisoo dudağını büzüp kafasını salladı. "O."

"Geçmiş olsun." dedi Chaeyoung hızlıca mutfaktan salona geldiğinde. "Kuzenim diye demiyorum ama ailecek kıskancızdır. Kesin yiyip bitirecek seni."

"Biraz elit olun be!" diye çığırdı Lalisa telefonundan başını kaldırdığında. Chaeyoung ona orta parmağını gösterdi.

"Ya! Hei var burada!"

"Aman ne var be!" dedi Chaeyoung. "Orta parmak da bir parmak sonuçta... Belki ben parmağımı göstermeyi seviyorum?"

"Tamam, sus." dedim ve yüzümü buruşturup bakışlarımı ondan aldım. Çoğu zaman cırladığından onunla uğraşacak enerjim olmuyordu ne yazık ki. Makineli tüfek gibi her lafa bir cevap veriyordu.

"Boku yedim ben." dedi Jisoo oflayarak. Chaeyoung o sıra kaşlarını çatarak bana döndü. "Buna kızacaksın işte!"

Ona cevap vermeden Jisoo'ya döndüğümde "Ne oldu adam gibi anlatsana. Namjoon öyle hemen kıskanacak biri değil. Hem eski sevgilinle aynı yerde çalışıyorsun diye de sana laf edecek biri de değil."

Jisoo kafasıyla beni onayladı. "Suho anaokuluna yeni geldiğinden ona çocukları falan gösterdim işte." dedi Jisoo. "Onları tanıştırırken bana pat diye demesin mi 'Sevgiliyken istediğimiz gibi ikiz çocuklar.' diye. Ben buna tam cevap verecektim ama benim salak kocam bana sürpriz yapacak zamanı bulmuş! Pat çıktı arkamdan dedi sen kime şaka şuka yapıyorsun oğlum."

"Son kısmı salladın yalnız şu an! Namjoon oppa senin gibi kamyon şoförü değil!" Lalisa işaret parmağını Jisoo'ya salladığında Jisoo gözlerini devirdi. "Oppan kadar taş düşsün başına Lisa! Konu bu mu şu an!"

"Ama çarpıtarak anlatma!" dedi ve küsmüş gibi yaparak telefonuna geri döndü Lisa. Telefon bağımlısının tekiydi cidden.

"Ya sen neymişsin be!" dedi Chaeyoung, Jisoo'yu alkışlamaya başladığında. "Sevgiliyle hayaller kurmak ha!"

hide under spotlightsWhere stories live. Discover now