hide under spotlights

15: respect

"Jimin, onu oraya koymayacaktın!" Elimi alnıma çarptığımda Jimin derin bir nefes verdi ve bana baktı. Yüzünde yorgun bir ifade yer edindiğinde alnından akan teri elinin tersiyle sildi. Ona bakarak gözlerimi devirdim ve "Sana bu kadarını biz halledemeyiz demiştim." diye homurdandım.

"Tamam, düzeltirim ben şimdi." dedi ve komodini dikkatle kaldırarak yatağın diğer tarafına götürdü.

Zil çaldığında derin bir nefes verdim ve "Sonunda!" diye bağırarak odadan çıkıp salona ilerledim. Bu sırada arkamdan Jimin, "Kim gelecekti?" diye sordu.

Jimin ve benim bir evi yerleştiremeyeceğimizi bildiğimden diğerlerini çağırmaya karar vermiştim. İyi ki de vermiştim. Yoksa beş gün evden çıkmasak ancak düzenlerdik. Hayır, ben gayet güzel bir şekilde eşyaların tozunu alıp güzelce düzeltiyordum fakat Jimin sürekli yanlış yerlere götürüyordu eşyaları.

Kapıyı açtığımda Jungkook öne fırladı ve "Selam klon ailesi!" diye bağırdı. Yüzümü buruşturdum ve o eve girmeye çalışırken çelme taktım. Jungkook dengesini kaybedip yere iki seksen serildiğinde nereden çıktığını bilmediğim ağabeyim "İşte benim kardeşim be!" diye bağırıp yanaklarımı sıkmaya başladı.

Abimin yanaklarımdaki ellerine vurdum ve "Geçin içeri hadi." dedim. Bu sırada yere düşmüş olan Jungkook homurdanarak bana bakıyordu.

"Ödeyeceksin bunu kızını klonlayan cani kadın."

"Hadi oradan." dedim ve ona dil çıkarttım.

Jungkook yerden kalktığında Chaeyoung bana ters bir bakış attı. "Ya çocuğun bacağı falan kırılsaydı?"

"Ne güzel doktor-hasta fantezisi yaparsınız işte." dedi Lisa ve yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra Chaeyoung'un kalçasına bir şaplak attı. Chaeyoung ona bağırmak yerine kalçasını salladığında Lisa gülerek geriye çekildi. Bu sırada içeriye giren Jisoo, Chaeyoung'un sallanan kalçasına okkalı bir şaplak attı. "Bir daha o popoyu sallarsan keserim seni."

"Geldi belalım." dedi Chaeyoung ve Jisoo'ya sırnaşarak içeriye girdi.

Arka odadan gelen Jimin salondakileri gördüğünde "Hoş geldiniz." dedi ve gülümseyerek tokalaşmaya başladı. Jungkook, Jimin'e beni şikâyet etmeye başladığında abim Jungkook'un ensesine bir tane patlattı. "Sen kimin kardeşini kime şikâyet ediyorsun?"

"Kime falan ayıp oluyor hyung." dedi Jungkook sanki abim ona laf atmış gibi. "Jimin hyungum yakında kızını klonlayan cani kadının kocası olacak."

Jungkook büyük bir gevşeklikle her zamanki patavatsızlığı ile konuştu. Jimin ile bakıştığımızda ikimiz de buna yavaş yavaş alışmaya başlamıştık. Yakında evlenecektik. Geçen gün annem yanıma gelmiş ve gün konusunu bir an önce kararlaştırmamız gerektiğini söylemişti. Abim de geldiğine göre fikir paylaşımları yapmak için bu akşam Jimin'in ailesiyle bir yemek yiyecektik. Eh, geçen seferki gibi her şeyi yalnızca onların düşünemeyeceğini fark etmişlerdi.

"Ben daha hiçbir şeye karar vermedim." Abim, Jungkook'a ters bir bakış atıp kendini koltuğa bıraktı.

Ben şaşkınlıkla ona baktığımda böyle bakanın yalnızca ben olmadığımı fark ettim.

Joohyun unni abime "Ne diyorsun Seok Jin?" dedi şaşkınlıkla.

Abim omuz silkti. "Ben Jennie'nin abisiyim."