26.12.2018, Arslan Ateşbar.

26.7K 1.4K 704
                                    

İntizar, Büyük İnsan.
Ahmet Kaya, Arka Mahalle.


Bir adamı çocukluğu sakat bırakır.

Adam büyür ve büyüdüğü beden, büyüyemediği ruhunu öldürür.

Ve sonra...

Zaman yaşadıklarından, yaşıyor olduğun andan ve yaşayacaklarından ayrı ayrı vururdu.

Öyle bir vururdu ki hiçbir düşüş bu kadar kanlı yazılmamışken bir o kadar da kana susamazdı.

Bu Tanrı'nın en büyük vurgunuydu.

Aralık'ın geçmişin yüzünü giyindiği bir geceydi. Alev mutfakta televizyondan yükselen mızıkanın sesi eşliğinde tahta üzerinde biberleri doğruyordu. Yalnız akşamına en iyi giden şey mızıkaydı. Tüm gün barodaki kazandığı yorgunluğu bu melodiler siliyordu.

Mızıka ona maziyi anımsattı. Küçükken Arslan'ın mızıka çaldığı günler düştü hatırına. Hiçkimseyle konuşmayan çocuk, güneşli bahçede ağacın dalına tırmanıp kurulurdu ve mızıkayla hiç konuşamadıklarını haykırır gibi çalmaya başlardı.

Alev o zamanlar küçük aklıyla o ağacın altında kafasını kaldırıp hayran hayran ona bakar, gülümserdi.

Herkes güneşli havada koştururken Alev o suskun çocuğun gölgesini yakalamak için çırpınırdı.

Gölgesi eviyken güneş de nesi?

Birden parmağındaki acıyla bıçağı lavabonun içine fırlattı. Parmağı ucundan kesilmişti.

"Kahretsin," diye mırıldanıp tezgâhtaki bezi alırken belli belirsiz duyduğu patırtı ile mutfaktan çıkıp salona girdi.

Ardı ardına var gücüyle vurulan kapı ile hızla orta sehpadaki kumandayı alıp ekranı durdururken, "Alev," dediğini duydu yıllardır gölgesinde aşkıyla saklandığı adamın. "Alev..."

Alev'in kalbi aslanın ağzına bırakılan ekmekti sanki. Göğsüne dolan nefes toprak gibi aktı içine. Çelik kapıya kadar gelip önünde durduğunda Arslan'ın her daim dağlarda yankı uyandıracak kadar gür sesi şimdi kendine duyurmaya bile acizdi.

Uyuşuk ve çaresiz...

Bir eli duvara tutunurken yavaşça kapıyı açtı ve aralamaya başladı. O aralığın içine zemheri sızdı, birbirine sırt dönmüş ruhlar göğüs göğüse çarpıştı.

Arslan alnını kapının pervazına yaslamış zorlukla ayakta duruyordu. Tenine sinen alkol, parfümü ve sigara kokusuyla karışmıştı. Bu adam bitikleri oynuyordu...

"Arslan?"

Alev'in yakıcı dudaklarından dökülen ismi ile Arslan içmekten kızarmış ela harelerini kaldırıp yutkunarak ona baktı.

DEHARİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin