S~21~

174K 5.9K 536
                                    

2011

İş çıkışı her zaman yemek yedikleri yere gitmişlerdi yine dört kardeş. Günün yorgunluğu üstüne eve gidip uğraşmak yerine dışarıyı tercih etmişlerdi. Her zamanki yerlerine gidip oturmuş, her zamanki yemeklerinden sipariş vermişlerdi..

Yemekler gelene kadar dört kardeş sıkı bir muhabbete girmiş arada kahkaha sesleri yeri göğü inletmişti. Bu mekândakiler için pek yabancı bir sohbet sesleri değildi. Her zaman böyleydi kardeşler. Kahkahaları, gülümsemeleri hiç eksilmezdi ki o masadan.

En ağır başlıları Demir en haylazları ise Arastı bu kardeşlerin. Aralarında yaş uçurumları da yoktu. En büyüğü 27 en küçüğü 20 sinde delikanlılardı. Onlar bir birinin kardeşi, en yakın arkadaşı, en yakın dostları oluvermişlerdi. Eh kanları da bir akınca daha ne isterdiler ki.

Gelen yemeklerini hoş sohbet içerisinde yemeye başlamışlardı. Hepsi Allaha şükrediyorlardı birbirleri için. Biri olmasa diğerleri de yapamazdı ki.

Demir içinden ‘İyi ki’ dedi.. ‘İyi ki onlar benim canım kardeşleri.. İyi ki varlar’.. O kadar emindi ki aralarına birinin girip bu kardeşleri ayrı düşüncelere iteceğine. ‘Onlar benim canım’ derdi. ‘Kimse giremez aramıza, kimse uzaklaştıramaz bizi birbirimizden’.. Zaten bunca yılda öyle olmamış mıydı? Kimse girememişti aralarına. Hiçbir arkadaşı 5. olarak almamışlardı aralarına..

Yemek yerken bir an kaldırdı başını Demir ve karşı masada yeşil gözlü o kadını gördü. Bilemezdi ki o kadının hayatına getireceği şeyleri. İlk defa kardeşiyle arasına soğukluğun gireceğini. Bilseydi yapar mıydı; bakar mıydı o gözleri. Belki de yine ve yeniden bakardı, gözleri bu denli kör değil miydi zaten. Kardeşini görmemişti ya o gözler; duymamış mıydı o kulaklar..

Ayırmadı o yeşil gözlerden kendini. Korkmadan cesurca baktı. Hiçbir kadın etkilememişti ki onu bu kadar. Doğru ya bir bakışta etkisi altına almıştı yeşil gözlü ahusu..

Kardeşleri baktı meraklı gözlerle ağabeyine. Nereye bakıyordu duygusuz adam hayran hayran diye. Gördükleri kadın ile hepsi sırıttı ağabeyine. Ne kadarda güzel bir kadındı o öyle? Tamda ağabeylerine yakışacak bir kadın.

Kardeşlerinden aldığı gazla gece sonunda gidip konuştu o kadınla. Ne kadarda heyecanlanmıştı. Demirin telaşına kıkırdamıştı kadın.


‘Ne kadarda güzel gülüyor’ diye geçirdi içerisinden. ‘Keşke hep gülse.. Yalnızca bana! gülse ömrü boyunca’ Şimdiden uzun yıllar bu kadınla olmak istiyordu. Biliyordu gün geçtikçe bağlanacaktı bu ahu gözlüye.

Adının Sedef olduğunu öğrenmişti. Yarın buluşmaya karar verip birbirlerinin numarasını almayı ihmal etmemişler.

Şehir merkezindeki büyük evlerine gittiklerinde dalga konusu olmuştu Demir kardeşlerine. Bunca yılın ardından bir kadına ilk görüşte kapılmıştı eyvallah da kardeşlerinin diline düşmekten pek memnun değildi.

Günlerce kardeşlerine eğlence konusu olmuştu ama artık pekte umurunda değildi çünkü yeşil gözlü ahusu vardı artık. Günler sonra bir ilişkiye başlama kararı almışlardı. Kız başta biraz naz yapsa da Demir hemen kandırı vermişti. Hiç kimsesi olmayan öksüz bir kızdı Sedefi.. Ne kadarda sıkıntılı günler geçirmişti. Ama artık her şeyi arkasında bırakmıştı. Artık onun için kendisi vardı. Sahip olmadığı her şeyi altın tepsiyle sunacaktı ona.

SahibimWhere stories live. Discover now