S~41~

142K 5.1K 710
                                    

Bölüm sonundaki Demir karakteri ile ilgili küçük açıklamayı okursanız sevinirim ((:

-Damla Tunalı-

Masada derin sessizlik hüküm sürerken herkes köşesinde bir birinden hamle bekliyor gibiydi. Ama kimse beklenen o hamleyi gerçekleştirmek için öne atılmıyordu. Göz hapsine alınan 'gizemli' kadın masadaki herkesi göz süzgecinden geçirdiğinde yüzü garip bir hal almıştı.

Bir şeyler olmuştu, belliydi de kimse bir şey demiyordu. Aklıma gelen ise tek şey Doğan ağabeyimin sevgili! adayı olabileceği ihtimaliydi. Tam da Özgür ağabeyimin bahis ettiği o tür kadınlara benziyordu. Ya da ben ön yargılıydım. Bilemiyordum.

Herkesin yüzü sert bir hal almaya devam ederken bugün masaya 'benliğini' getirmemiş olan Özgür ağabeyim yine farkını ortaya koyarak kendisini göstermişti. Beni de şoke etmişti..!

"Ne işin var lan burada orospu!"

Özgür ağabeyimin böyle bariz bir şekilde sesini yükseltip konuşmasıyla bir anda dikkat çekmiş, birkaç gözü üzerimizde toplamıştık.

Kız her kim olursa olsun, Özgür ağabeyimin bu çıkışı çok yanlıştı. Sonuçta karşısındaki bir kadındı ve onu bu duruma düşürmek çok yanlıştı. Bu yüzden ağabeyime bakarak uyarır tonda "Ağabey!" dedim.

Bakışlarını bana çevirdiğinde ne demek istediğimi anlamış gibiydi. Ama aynı zamanda bu tutumunu değiştirmeyeceğini de bana anlatmıştı bakışlarıyla. Yanı kısaca sen karışma! demek istemişti.. Tabi ki karışacaktım..

Tekrar kadına doğru dönerek "Siz ağabeyimin kusuruna bakmayın.." dedim.

Özgür ağabeyimin bu çıkışından sonra bu kadının Doğan ağabeyimin sevgilisi olduğundan emin olamıyordum. Her ne kadar kötü bir kadın olsa da Özgür ağabeyim Doğan ağabeyime saygı duyarak böyle bir çıkışta bulunmazdı. Kol kırılır yen içinde kalırdı..

Doğan ağabeyime baktığımda hala kadına baktığını gördüm. Ama bakışları hiç de hoş olmayan bakışlardı.. Bu da iyice afallamamı sağlamaktan başka bir şey yapmamıştı..

Bakışlarımı tekrar kadına çevirdiğimde uzun süredir beni incelediğini fark ettim. Yüzünde hiçbir belirti yoktu ama ağabeyime çıkıştıktan sonra bu masadaki yerimi sorguluyor olmalıydı.

Yüzüne yerleştirdiği hiçte içten olmayıp, yapay duran bir şekilde bana gülümseyerek "Önemli değil.." demişti. Biraz daha şaşırmama neden olmuştu. Bunu nasıl böyle karşılıyordu?

Bakışlarımı benim üzerimden alıp kaçamak bakışlarla Doğan ağabeyimi süzüyordu. Yaş olarak ağabeyimden büyük olmasına rağmen bunu yapabilmesi bana garip geliyordu.

Doğan ağabeyimi süzdükten sonra tekrar biz tarafa dönüp dikkatle baktı.
"Demir.." dediğinde kaşlarım çatıldı.
Demire baktığımda ifadesiz bakışlarını gezdirdiği kadına sinirle bakmaya başlamıştı.
Anlık bakışlarını bana çevirdiğinde ona bakarken yakalanmıştım. Yinede gözlerimi kaçırmadım.
Sinirli ifadesi kaybolurken bir an gülümsediğini görür gibi oldum. Tabi yanlış görme ihtimalim çok yüksekti.

Kadının neden masa başında dikildiğini, derdinin ne olduğunu anlamak adına bakışlarımı ona çevirirken onunda, kendisine bakmayan Demire baktığını görmüştüm. Kendi içinde muhasebe yapıyor olmalıydı. Bunu zaman zaman kıpırdanan yüz kaslarından anlayabiliyordum.
Masanın altındaki elimde hissettiğim baskıyla , ne olduğunu anlayamazken, konuşmaların başlamasıyla az çok taşlar yerine oturmaya başlamıştı. Her ne kadar bu durum beni rahatsız etse de sessizce olanları izledim. Yoksa bende film kopabilirdi..

SahibimWhere stories live. Discover now