S~34~

199K 5.4K 743
                                    

-Damla Tunalı-

Hâlâ inanmıyordum. Doğan'ın ima ettiği o şey.. Özgür ağabeyim yani.. O nasıl olurda Ela'ya.. Ah cümlenin devamı bile gelmiyordum ki. Aklım bile bunun mantıksızlığını avaz avaz bağırıyordu. Saçma değil miydi Allah aşkına? Benim ağabeyim ne anlar böyle şeylerden..

"Bu kanıya nasıl vardın?" diye sordum tabi ki aklım kabullenemiyor! "Mantığım almıyor" dedim hala inanamıyormuşçasına ağabeyime bakıp. "Özgürü sende biliyorsun" dediğimde kafasıyla onayladı. "Birinin peşinden gidecek biri değil. Hem bunları en az sende benim kadar farkındasın değil mi?"umutsuzca yine bani onaylarken bakışları 'Ama bak maalesef oldu işte' diye haykırıyordu.

Sağ ayağımı hırsla yere vururken "Ama yaa nasıl olur?" diye kendi kendime hayıflandım. Bunca yıllık ağabeyimde, her şeyini bilir, sonra ki adımını bile tahmin edebilirdim. Ama şuan gerçekten inanamıyordum.

Bir kıza karşı yaklaşımını ve düşünce tarzını bunca yıl hiç düşünmeden dile getirmişti. 'Ben esmer severim. Vücudu dolgun olanından', 'Küçük veletlerle işim olmaz. Çocuk bakıcısı mıyım?. Benim yaşıtım olacak', 'Sarışında neymiş -ki biz ailecek sarışındık- esmer olsun da nasıl olursa olsun' ve bunun gibi bir sürüsü..

Doğan ağabeyime döndüm tekrar "Onun busu var, Şunun şuyu var gibi bir sürü bir şeyler söyleyip söylediklerine tezat bir kıza.. İnanasım gelmiyor.." dedim hala şoktaydım.

Gülerek kafasını sağa sola salladı "Bende başta düşünürken kendi kendime 'Saçmalıyorsun böyle bir şey olmaz' diyordum" dedi. Hala gülümsüyordu "Ama hal ve hareketlerindeki değişikliğin sende farkındasın herhalde" dediğinde Özgür ağabeyin Ela geldiğinden beri hal ve hareketlerini gözden geçirdim. Sürekli okuldan ben alırım zaten işim yok deyip okuldan almaları, sürekli benim odama gelip bir şeyler getirmesi-tabi ben de sanıyorum ki ben sevdiğimden geliyor o tatlılar!- Elayla didişeceksen gelme dememe rağmen yine gelip sanki ben onunla konuşmamışım gibi davranışları... Allah'ım gerçekten kör olmuşum, bunları görmediğime göre..!

Doğan ağabeyim "Gerekli olduğunda bile zar zor şirkete getirdiğimiz Özgür her sabah, pardon sizin geleceğiniz her sabah erkenden kalkmış şirkete geliyor." dediğinde bu cümle her şeyi anlatmaya fazlaca yeter ve artardı bile! Kesinlikle Özgür ağabeyimde büyük bir milattı bu..

"Ve ne tesadüftür hepte senin odanın oralarda işi oluyor. Hem bana yaptığı 'Ela dan hoşlanıyor musun?', 'Hoşlanıyorsan da unut o Demirin kuzeni.' 'Elayla gördüm seni ne konuşuyordun?' 'Neden Elayla kahve içtin' içerikli konuşmalarını saymıyorum bile. Bende başta saçmalık deyip konduramasam da sanırım ağabeyimiz farkında olmadan küçük kıza tutulmuş" diyerek sözünü bitirdiğinde, derin bir nefes alıp verdim.

"Sanırım haklısın her fırsatta yanında ve laf çarpmadan duramıyor Elaya.." dedim. Teşhis ortadaydı da tedavi yolu neydi bilemiyordum.

Ela gerçekten mutluluğu hak eden bir kızdı. Ama Özgür ağabeyim onu mutlu eder miydi? İşte bilinmeyenlerle dolu bir denklemdi. Hem daha Ela'nın ne hissettiğini bile bilmiyorduk. Gerçi ona anlattığım Özgür profilinden sonra böyle bir şey imkansız gibiydi herhalde. Gerçi yalan söylememiştim sonuçta. Ağabeyimin karakteri öyleydi. Benim suçum değildi ya!

Masaya doğru gidip yerime otururdum. Elime kağıtları aldığımda Doğan ağabeyimde masada yerini alınca kağıtlardan başımı kaldırıp sırıtarak baktım. "Dediğin gibi o zaman beklemeyelim başlayalım. Elayı getirmeyecek gibi görünüyor"

Gülüyordum evet. Bunun tek nedeni ise Elanın hikayesinde onun üzülmeyeceğine emin olmamdı. Çünkü Ela'ya anlattıklarımdan sonra tedbirsizce davranmayacağından emindim. Her şeye rağmen sağlam bir duruşu vardı. Ve Özgür'e karşı böyle bir şeyler hissedebileceğini düşünmesem de olabilirdi belki de.. Olmaz dediğimiz o kadar şey olurken, elbette buda olabilirdi.

SahibimWhere stories live. Discover now