S~25~

185K 6.2K 713
                                    

-Damla Acar-

 

Sabah kalktığımda karnımdaki ağrıyla yüzümü buruşturdum. Daha yeni 1 aylık bebeğin bu kadar ağrıya sebep olması ne derece sağlıklıydı bilemiyordum. Sanırım doktorun verdiği jelden biraz daha fazla sürmeliyim. Tabi o da ne derece sağlıklı olurdu bilemiyordum.

 

Bunu üç gün sonra doktora giderken normal olup olmadığını sormalıydım. Onca şeye rağmen yaşamak için direnen bebeğim birden bire bana bu acıyı neden yaşatıyordu. 
Gözlerimi daha açamadan elim karnıma gittiğinde bir engele çarpmayla gözlerimi açıp karnıma baktım. Demirin eli karnımın üzerinde duruyordu. Elimle elini üzerimden alıp başka yere koyduğumda birkaç saniye sonra bana daha çok sokularak sarıldı.

Onca yaptığından sonra birden ne olmuştu da 180 derece dönmüştü. Gerçi 30 derece de denilebilir. Ve bu hali beni daha da korkutuyordu. En azından eskiden bana nasıl davrandığını bildiğimden her şey daha netti. Şimdiyse sadece korkutucu bir tuhaflık..

Sıkıca saran kollarından bir an önce çıkıp ağrım artmadan baş etmenin yolunu aramalıydım. Elini bir kez daha iterken gözlerini açtı. Ah lanet olsun, uyandırmıştım işte!

Ne yaptığımı anlamak ister gibiydi. Daha sonra başını kaldırıp ben tarafta duran saate baktıktan sonra yine gözlerini bana dikti. Gözlerini kısarak konuştu. Her ne kadar gizlese de sesinden kızgınlığı belli oluyordu.

“Kımıldanıp durma. Saat daha yeni 6 oluyor. Gözlerini kapat ve uyu!” deyip gözlerini kapadı. Sanki keyfimden ayaktayım.  Sarılmamıştı bu sefer, kendi tarafına dönmüş yatmıştı.

Üzerimdeki örtüyü kaldırıp ayaklarımı yere koyup yatakta oturur pozisyona geçtim. Bir süre böyle kaldıktan sonra sıcak bir şeyler içmenin işe yarayacağını düşünerek ayağa kalkıp üzerime bir şeyler alıp banyoya doğru yürüdüm.

Tam banyoya girecekken arkamdan yine aynı sesi duymam bir oldu. “Niye kalktın? Yat, daha erken” sinirle gözümü kapatıp derin bir nefes aldım. ‘Sana ne lanet olasına, kalkarım kalkmam. Sana ne?!’ diye bağırmamak için daha çok derin nefesler alarak kendime hakim olmaya çalıştım. Zaten ağrım vardı birde onunla uğraşmak istemiyordum. Sadece umursamayıp yatıp uyusa olmuyor muydu sanki..!

 

“Ağrım var. Sıcak bir şeyler içeceğim” diyerek içeri girdim. Elimi yüzümü yıkayıp hızlı bir şekilde üzerimi değiştim. Çıkardığım eşofmanı kirli sepetine bırakarak odaya girdiğimde Demirin yatakta olmadığını görmüştüm. Yatağın kenarında bıraktığım terlikleri ayağıma geçirerek odadan çıktım. Mutfağa gitmek için salonun önünden geçerken bir an duraksayıp içeri bakıp utançla gözlerimi kapadım. Dün akşam olanlar gözlerimin önünden film şeridi niteliğinde ağır ağır geçiyordu. Tam anlamıyla rezil olmuştum!

 

..Dün akşam..

Pür dikkat filmi izlerken Demirin birden beni kendine çevirmesiyle paniğe kapılmıştım. Ondan uzaklaşmak adına kımıldanırken ellerinin belimi sarmasıyla çabalarım boşa gitmişti. Bana dokunmasını bu kadar yakın durmasını istemiyordum. Gerçi isteklerim kimsenin umurunda değildi ya boş ver..

Önüme düşen saçları arkaya doğru elleriyle atıp “Çok güzelsin” dediğinde yüreğime de büyük bir korku salıvermişti. Büyük bir titreme dalgası vücuduma yayılmıştı bile. Bu titreme heyecandan değil baştan sona korkudandı. Allahım ne de çok sindirilmişim meğerse.

SahibimWhere stories live. Discover now