S~24~

164K 5.7K 605
                                    

-Demir Tunalı-

Sinirlerime hakim olmaya çalışarak beklemeye devam ettim. Zor oluyordu ama bu sever fevri davranmayacaktım. Çocuk yüzünü Damlaya dönmüş bir şeyler anlatıyordu; bende burada kuduruyordum. Artık dayanamayıp tam gidecekken çocuğun tekrar içeri dönmesiyle az da olsa sakinleşip beklemeye başladım.

Damla beni gördüğünde yüzünde memnuniyetsiz bir ifade belirmişti. Tabi beni beklemediği kesinde. Zaten beni niye beklesin ki? Demir kim ki?!

Yavaş adımlarla bana doğru gelirken bende gözümü kıpmadan hareketlerini izliyordum. Yanıma ulaştığında şoför koltuğuna geçip onunda oturmasını bekledim. Damlada oturunca arabayı çalıştırdım. Arabayı yavaş sürüyordum. Sonuçta hamileydi ve hızlı sürmem onları tehlikeye sokabilirdi.

Arabayı kullanırken yavaşça başımı Damlaya çevirdim. Cama kafasını yaslamış bir şeyler düşünüyor gibiydi. Aklından geçenleri öğrenmek için her şeyi yapabilirdim. Acaba beni nasıl öldürme planları yapıyordu. Bu düşünce benim sırıtmama neden olurken hemen toparlanıp sormak istediğim şeye yoğunlaştım.

Bakışlarımı tekrar önüme çevirirken “Bir şeyler yedin mi. Aç mısın?” diye sordum. Biraz cevap vermesi için bekledim ama yine beni şaşırtmayıp hiç bir şey dememişti. Bir an önce sinirlerimi kontrol etmeyi öğrensem iyi olacaktı. Yoksa gerçekten daha kötü şeylerin olmasına yol açacak gibi görünüyordum.

Sinirlerime yine yenik düşerek arabayı hızla sağa çekip durdurdum. Hemen Damlaya döndüğümde o da şaşkın bakışlarla bana dönüp yüzüme baktı. Öfkemi kontrol etmek için derin bir nefes alırken Dama “Bir şey mi oldu?” diye sordu. Temin cevap verme zahmetine bile girmiyorken şimdi de soru soruyordu. Tabi ki konuşması karşısında şaşırsam da cevap vermediğini unutmamıştım.

“’Aç mısın?’ diye sormuştum” dedim kendimi frenlemeye çalışarak. “Hayır çıkmadan arada bir şeyler yedim” diyerek önüne döndüğünde temin beni duymamış olabileceğini düşündüm ki yüz ifadesi de bunu doğrular cinsteydi.

Arabayı tekrar çalıştırıp yola koyulurken çocukların dediği ‘tatlıyı çok seviyor’ sözleri aklıma geldiğinde bir kez daha Damlaya dönüp “Peki ya tatlı bir şeyler yemek ister misin? Hem bu arada bende yemek yerim.” diye sordum düz bir sesle.

Başta biraz tereddütlü davrandı. Bunun nedenini çok iyi biliyordum. Belki şuan başkası olsa bu kadar sakin duruyor olamazdı bile. Gerçekten güçlü bir kızdı. Herkesin hayatında isteyebileceği cinsten. Sanırım şanslı biriydim ya da bencil. Ama bu yüzden pişman olduğum söylenemezdi. Her şeyi düzelttikten sonra güzel şeyler olacaktı. Şuana kadar istediğim her şey olmuşken bundan sonrada olmaya devam edecekti.

Ama önce Damlanın soğukluğunun yok olmasını dağlamalıydım. Bunu nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim olmasa da Arasın elime tutuşturduğu dosya ile bana yardımcı olacaklarını göstermişlerdi. Bu içimde kahkaha atmama neden oluyordu. O üçü arasında ne olmuştu bilmiyorum ama sanırım Damlayla yakın olmam için ellerinden gelen her şeyi yapacak gibiydiler.

Vereceği cevabı beklerken hala düşünür gibiydi. Nihayetinde bir cevaba ulaşmış olmalı ki sonunda konuşabilmişti. “Olabilir” o kadar beklemeye bir kelime çıkmıştı ağzından. Ama hiç yoktan iyiydi. Arabayı merkeze doğru sürdüm. Evden biraz uzaktı ama evde bekleyen olmadığından sorun yoktu. Gerçi bekleyende olsa sorun değildi. Her neyse..

--

Merkezde güzel bir yerin önünde arabayı park edip indik. Dışarıdan küçük ve klasik bir yer gibi görünüyordu. Önüne geldiğimizde Damlanın önden geçmesini sağlayıp peşi sıra bende gittim.

SahibimWhere stories live. Discover now