34 - FİNAL

632 32 73
                                    

"Chanyeol önceden böylesine takıntılı, egoist ve her şeyi yakıp yıkmaktan keyif alan birisi değildi. Afganistan'a görev için gönderildiğinde uzun bir süre aramıza geri dönemedi. Bu süre içinde aramızdaki denekler kendilerini geliştirmiş ve sıralamadaki yerlerini değiştirmişlerdi. Genellikle listedeki ilk beşin içinde olurdum ancak sürekli bir şeyleri ezberlemem için beni uykusuz bırakmaları ve geçmişi unutmam için hafızamı silmiş olmaları nedeniyle listedeki adım neredeyse sonlara düşmüştü. Chanyeol ve Kyıngsoo genellikle listenin başında yer alırlardı, sürekli birincilik için kapışırlar ve galibiyet aldıklarında övünürlerdi. Aslında övünecek hiçbir şey yoktu ama bunun farkında değillerdi. İyi olduğumuzda bize herhangi bir ödül vermiyorlar ya da daha iyi davranmıyorlardı. Aksine kötü olduğumuzda cezalandırıyorlardı bizi. Tesisten dışarıya çıkmamız yasaktı. Bazılarımız güneş ışığını yıllardır teninde hissetmediğini söylüyordu aslında onlardan daha şanslıydım. Gücümü kullanıp başka yerlere gittiğimde yaptığım ilk şey derin bir nefes almak oluyordu. Beyaz ampullerle aydınlatılmış kapalı odalardan kurtulduğumda yaptığım ilk şey bu oluyordu Sehun. Ama belirli bir zamanım vardı işimi halledip geri dönmem için. Bu zamanı aştığımda cezalandırılıyordum, tıpkı listenin sonunda adım yazdığında aldığım acı verici cezalar gibi. "

Hafifçe doğrulup, yatağın içine oturdu. Çıplak vücudu pencereden içeri sızan ılık rüzgarla ve Sehun'un her daim sıcak olan parmaklarıyla okşanıyordu. Ensesine dokunan saçlarını parmak uçlarıyla yukarıya kaldırırken Yixing ile yaptığı konuşmayı tamamen boş vermişti.

Sehun'a her şeyden ve herkesten daha fazla güveniyordu.

Onu her şeyden ve herkesten daha fazla seviyordu.

Beyaz tenli adam onun işaret parmağının altında kalan küçük yara benzeri izi gördüğünde başını yastıktan kaldırdı. Jongin'in bütün yaraları, yara izleri, vücudundaki morluklar Yixing sayesinde geçmişti. Bu aralarında oluşan güven sembolü gibiydi ve Sehun bunun altında yatan asıl nedeni çok sorgulamamış sadece 'onu iyileştirdim çünkü grubun bir parçası olmak istiyorum' diyen Yixing'e inanmayı seçmişti. Onun ense kökündeki ize yaklaşırken odayı aydınlatan güneş ışıklarına teşekkür etmişti içinden. İz tenin üzerinde değildi eğer öyle olsaydı Yixing onu iyileştirirdi kolayca. Onun canını acıtmaktan korkarak parmağını Jongin'in parmaklarının dolaştığı yere sürttüğünde bir ürperti hissetti. Küçük halka şeklindeki izin etrafında ve  üstünde yara olduğunu belli edecek hiç kabartı yoktu.

"Bu..." dedi, gergince onun yüzünün sol tarafına bakıyorken. Parmağı bir kez daha aynı yere dokunduğunda Jongin başını çevirdi ve ayaklarına bakmaya başladı.   "Düşündüğüm şey mi?"

"Evet, tam olarak düşündüğüm şey. Her birimizin ense köküne bu çipleri yerleştirdiler ve onların söylediklerini yapmadığımız anda tahmin bile edemeyeceğin kadar acı çekmemizi sağladılar.  Şu an aktif değil ama bir gün yine istemediğim bir anda bana acı çektirir diye korkuyorum. Zarar vermek istemediğim birisine zorla zarar vermek durumunda kalmama  neden olur diye korkuyorum. "

Sehun onun kürek kemiğinin üstüne minik bir öpücük bıraktı. Ardından burnunu ve daha sonra yanağını onun tenine yaslayıp yavaşça onu kendisine doğru çekmeye çalıştı. Jongin onun bacaklarının arasına girerken korkusunun yarısını göstermiş bir haldeydi. Orada gördüğü ve yaşadığı şeylerin hepsini ona anlatmak istemiyordu bu hem Sehun'u kendi türünden korkuturdu hem de dernekleri aciz görmesini sağlardı.

"Sana kötü bir şey olmasına asla izin vermem bunu biliyorsun değil mi? Pişman olacağın ve kendinden nefret etmene neden olacak herhangi bir şey yapmana asla izin vermem. Her şey bu kadar iyi gidiyorken seni kaybedemem Jongin."

NO ONE / SEKAIWhere stories live. Discover now