NO ONE / SEKAI

29

Sehun paketin dibinde kalan çikolatalı sütü içebilmek için pipetin yönünü değiştirirken diğer elinde tuttuğu telefonla seveceği tarza müzikler aramaya devam ediyordu. Jongin diğer yatağa uzanmış bir halde onu izlerken aklında sadece onu ne kadar çok sevdiği gerçeği dolaşıyordu. Sehun'u izlemek dünyanın en güzel olayıydı ona göre. Sehun boş süt kutusunu buruşturup komodinin üzerine bırakırken açtığı şarkıyla birlikte ayaklarını yatağın içine vurarak hareketlendi. Telefonun ekranını Jongin'e doğru çevirmişken yüzünde çocuksu bir mutluluk vardı. Şimdi çalmaya başlayan şarkı sabah kahvesini içerken bomboş dairesinde ses olmasını istediği için öylesine açıp, dinlediği bir şarkıydı ama gün geçtikçe bu şarkıyı sevmeye başlamıştı. Şimdi bu şarkıyı Jongin ile paylaşıyor olmak onu mutlu etmişti.

Yatağından kalktı ve gülünç bir şekilde ellerin havaya kaldırdı. Kötü geçen günlerin ardından artık kendini iyi hissetmeye başlamıştı. Bu, Jongin'in sayesinde olmuştu ama zihninin bir köşesinde onu bu duruma getiren kişinin karşısındaki adam olduğu gerçeği dönüp duruyordu. Geçmişte kalması için birbirlerine söz verdikleri acı şeyler dile getirilmek isteniyordu iç sesi tarafından. Sehun her ne kadar ona iyi davransa, ona karşı kendini açmış ve duygularını belirtmiş olsa da onu suçlamayı bırakamıyordu.

'İyi bir hayatım olabilirdi' düşüncesi onu asla terk etmiyordu.

Jongin'in moralini düzeltmek için şarkıyı söylerken aynı anda ona yaklaşmaya başladı. Uzun bacakları sağa-sola hareket ederek diğer yatağa doğru ilerlerken Jongin gülerek doğruldu. Sehun arabada şarkı söyleyip, hiçbir şeyi umursamadan dans ederken tıpkı böyle görünüyordu ve Jongin o anları mahvettiği için sessizce kendini suçlamaya başladı. Daha dikkatli olsaydı Sehun asla ondan ayrılmamış olurdu. Kötü geçen hayatında onu sevmiş olan tek kişiyi hiç kaybetmemiş olurdu. Onu kaybettiği korkusuyla başa çıkmaya çalışırken yaşadığı şeyler korkunçtu. Sehun bunların hiçbirini bilmiyordu sadece onun mutsuz olduğunda yaşadığı krizleri biliyordu.

Sehun telefonu komodinin üzerine koymadan önce sesi biraz daha açtı. Başkalarını rahatsız etmek istemezdi normalde ama şu an kimse umurunda değildi. Jongin ile anın keyfini çıkarmak istiyordu sadece. Favorisi olan gülümsemeyi görmek istiyor, onun kahkahalarını duymak istiyordu bu gece.

Ona eşlik etmesi için tatlı bir şekilde ellerini Jongin'e uzattığında gözlerini kırpmadan onu izleyen esmer bu daveti anında kabul etti. Parmakları uyumlu bir şekilde birleşirken Sehun onun uyuşukluğundan şikayet etmişti homurdanarak. Jongin kıkırdayarak ayağa kalktı ve Sehun'u yatakların arasından daha fazla boş alan olan yere dek çekiştirdi. Sehun şarkıya daha da coşkulu bir şekilde eşlik etmeye başladığında Jongin onun havada sallanan elleriyle birlikte parmak uçlarında zıplamaya başladı. Onun dans etmeye başladığını gören Sehun küçük bir kahkaha attı ve kendi etrafında dönüp tekrar Jongin'e yaklaştı.

"Böyle dans edebildiğini hiç görmemiştim." Sehun sanki çikolatalı süt yerine alkol almış gibi mutlulukla gülümseyip, ellerini havada sallarken Jongin ellerini onun beline sardı. "Daha önce sadece arabada çılgın şarkılar açar ve güneş gözlüğümü mikrofonun olarak kullanırdın."

"Belki her zaman seninle böyle dans etmek istemişimdir Jongin."

Esmer olan onu etrafında döndürüp tekrar kendine çektiğinde Sehun sarhoş olmuş gibi gülüyordu sadece. Onun bu kadar çok eğleneceğini bilseydi Jongin onunla yüzlerce kez dans ederdi daha önce ama bilmiyordu. Şarkı yavaş yavaş sonlanmaya başladığında Sehun nefes nefese kalmış bir haldeydi ama yine de sevdiği şarkıya eşlik etmekten geri kalmıyordu. Jongin onun gözlerini kapatan saçlarını yavaşça geriye doğru parmak uçlarıyla iterken, Sehun ellerini onun ensesine sardı. Yaramaz bir tavırla sağa - sola hareket etmeye başladıklarında Jongin minik bir kahkaha atarak ona anında uyum sağlamıştı. Vücutlarının arasındaki boşluk sallanmalarla birlikte yavaşça kapanırken Sehun onun gözlerinin içine bakarak şarkının son cümlelerini söylüyordu.