33.Bölüm: BÜYÜK PATLAMA

561K 25.5K 79K
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım!

MISSIO - Sing To Me 


The Cab - Angel With a Shoutgun


33.Bölüm: BÜYÜK PATLAMA

Saatlerdir eşyalarımı diziyordum, e koca bir tırı boşaltmak kolay iş değildi. Ateş kara kısmında değil de küçük adasında kalıyordu ve ben de eşyalarımı buraya diziyordum. Ben geldiğimde giyinme odasının bir kısmı benim için boşaltılmıştı. Ateş onunla yaşama düşüncesine beklediğimden daha hevesliydi, benim için özel şifreli bir çalışma odası da ayarlamıştı. Ancak bir yatak odası ayarlamamıştı.

Sözde benim evliliğe meraklı olduğumu söylüyordu ancak evli gibi yaşamamız için elinden gelen her şeyi de yapmıştı. 

Tabi işkence aletlerimden de bir süre uzak kalmam gerekecekti, Ateş aletlerimi benim için arazisindeki güvenli bir bölgeye götürtmüştü. Şu sıralar daha dikkatli cinayetler işlemem ve hatta biraz da durulmam gerekiyordu.

Yorgunlukla salona indim, Ateş televizyonun karşısına oturmuş elindeki tableti karıştırıyordu. Varlığımı fark ettiğinde, yandan bir bakış attı. Merdivenleri inip yanına oturdum, bacaklarımı sehpaya uzattım ve bir sigara yaktım.

"Evin içinde içmeni istemiyorum." Dedi ancak onu pek takmadım, gözünün içine baka baka derin bir nefes çektim.

"Ben de çok fazla şey istiyorum ama görüyorsun ya, her istediğimize kavuşamıyoruz." Tabletinin ekranını kapattı ve kucağına bıraktı.

"Öyle mi? Ne istiyormuşsun?"

"Grup deneyimi, Ateş Alanguva'yla evlenme, Cebonaya'a sahip olma... Daha sayayım mı?"

"Sayma Aşkın, sayma." Dedi ters bir tavırla. "Neden birden buraya topladın eşyalarını?"

"İfşa oldum, evimi patlattılar." Dedim onun gibi ciddileşerek, geldiğimden beri doğru düzgün ev işleri dışında konuşmamıştık.

"Nasıl?"

"Çok fazlalar, kurnazlar. Kurbanları genelde karakola yakın yerlere atıyorum ve bunu bildikleri için karakola yakın olan sokakların hepsine gizli kameralar döşemişler, tabi kılık değiştirdiğim ve sahte plakalı araç kullandığım için sadece bir yere kadar bulabildiler, aslında sadece sokağı ve yakınlığı tahmin edebilirlerdi, evi birden bulmaları beni de şaşırttı. Murat denen bir adam var."

Ateş'in yüzü gerildi. "Murat Dağhan mı?"

"Bilmiyorum yakışıklı, uzun, karizmatik, iri bir şey." Kaşları çatıldı.

"Baya güzel incelemişsin."

"Tabi, bir içim suydu." Dedim sigara olmayan elimin parmaklarını birleştirip, çok lezzetli işareti yaparak. "İstihbaratın adamıymış."

"Biliyorum, inanılmaz sinir bozucudur da."

"Evet fark ettim, sen nereden tanıyorsun?"

"Başarılı bir ajan, Cebonayan hakkında onun kadar bilgi ortaya çıkartan olmamıştı. Bir aralar bana da takmıştı, sonra ne olduysa ilgisi koptu birden. Belki de Cebonayan'la baş edemeyeceğini anladığında sessizce çekildi."

"Evet, benim evimi bulan da oydu."

"Dikkatli ol Aşkın, evini bulduysa seni de pekala bulabilir."

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin