Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım. 🔥
Terrible Thing - AG
Never Surrender - Liv Ash
Fire Meets Fate - Ruelle
43.Bölüm: YALAN SANATI
Sert esen rüzgar yumuşak havayı soğutuyordu. Deniz daha sert dalgalarla vuruyordu üstünde durduğumuz tekneye. Tekne hafif hafif sallanıyor ama rahatsız etmiyordu. Havaysa acı bir sırrın ortaya çıkmasına şahitlik etmek istercesine koyu ve kasvetliydi. Gündüz akşama benziyordu havadaki kara bulutlar yüzünden ancak tek kara olan şey bulutlar değildi. Kaptanın gözleri çok karaydı. Yılların acısı yüzündeki yaşlılık izlerine dolmuştu.
Kaptanın gözlerindeki acı ondaki gücün nedenini anlamama biraz da olsa yardımcı oluyordu. Maalesef ki çok acının çok güç getirdiğini biliyordum. Kaptanın hiçbir zaman normal bir insan olduğunu düşünmemiştim zaten, normal olamayacak kadar sırlarla ve acıyla doluydu. Cüneyt Keskin bu ülkeden geçen başarılı askerlerden biriydi. O sadece başarıyla değil, yaşanmışlıklarıyla Koramiral olmuştu ve bu yaşanmışlıkların ne kadar ağır olduğunu bilmiyordum. Çok sorgulamıştım ama kaptan o kadar zeki ve kurnaz bir adamdı ki hep bir şeyleri örtbas etmeyi başarmıştı.
"Tetiğin ucundaysan iki seçeneğin olur." Dedi ihtiyar boğazını temizleyerek.
"Öl ya da öldür." Diye devam ettirdim onu. "Hangisini seçiyorsun?"
"Kendi üçüncü ihtimalimi yaratıyorum, marifet de budur zaten. Ben hep üçüncü ihtimallerle yaşadığımı sandım."
"Hayır, kurallarda bu yok. Bana böyle öğretmedin."
"Artık sana öğrettiklerim değilsin."
"Yine lafı dolandırarak kaçacaksın yani? İhtiyar, bir ayağın çukurda hala sır küpüsün. Gerçi artık çok da bir sırrın da kalmadı. Dede Alanguva senden sevdiğini çalmış, üstüne Firuze'nin ölümüne neden olmuş. Sen de intikam peşinde koşmuşundur, Alanguvaları bitirmeye falan ant içmişsindir ve hatta beni de o yüzden Ateş'in başına göndermişindir ancak ummadık sonuçlarla karşılaşmışsındır. Çözmüş müyüm olayı?"
"O öldü ve kabullenmek istemesem de bildiğim bir şey var ki benim kadar acı çekerek öldü." Dedi ihtiyar konuşmak istemediğini tavırlarıyla belli ederken. Dede Alanguva'dan bahsediyor, intikam gibi bir düşüncesinin olmadığını ima ediyordu.
"Sen neden yaşıyorsun? Neyi tamamladıktan sonra ölmeyi düşünüyorsun?"
"Firuze'yle yaşadığım yıllar Firuze'siz yaşadığım yılların neredeyse çeyreği." Firuze ismini söylerken zorlandı ve ben onu ilk defa bu kadar çökmüş gördüm. "Ancak kalan tüm hayatımda bir gün olsun unutmadım onu. Çok korktum sesini, kokusunu unuturum diye, ben hatırladıkça o yaşıyor. Ama eğer bir gün unutursam o zaman ölmeyi seçerim." Onun gibi bir adamı aşk acısı içinde görmek beni ürpertti.
"Nasıl oluyor da senin gibi sert bir adam böylesine aşık oluyor?"
"Anlamadığın nokta bu işte, aşk hiçbir insanı ya da duyguyu bastıramaz. İstediğin kadar iyi kuşan, günün sonunda kazanan hep o olur. Ve belki inanmazsın ama ben hep böyle bir adam değildim."
"Benden bir şeyler saklamayı kesmelisin ihtiyar."
"Ben senden bir şeyler saklasam da benden gitmezsin çocuk, seni ben tamamladım. Benden nefret etsen bile içten içe hak verirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞPARE (+18)
ActionKorkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi...