2.Bölüm

247 25 6
                                    

Multimedyadaki Yiğit Ege TUZCU

Biz çok şaşırmış bir şekilde birbirimize baktık.

Hande: Nasıl yani hocam ?

Ayten Hoca: Yani kızlar depresyonda olan bir genç kız,onu siz iyileştireceksiniz. Sizi duyabilir,konuşadabiliyormuş galiba önceden ve kızlar maddi durumu çok iyi görünüşüne aldanıp ezmeyin sakın onu ve size güveniyorum sorun çıkarmayın lütfen. Şimdi çıkabilirsiniz.

Biz şaşkınca merdivenlerden çıkarken

Buse: Bu sefer hakikaten bittik.

Hande: Hem de nasıl.

Ben: Kızlar ben Hazal'ı özledim.

Hande: Sen sus Selin! Hadi gidelim bakalım Denizciğimizin yanına.

İçeriye girdiğimizde Deniz hala aynı yerdeydi.

Ben: Merhaba,biz oda arkadaşların.

Deniz hiçbir tepki vermeden göz ucuyla baktı bana.

Buse: Misafirmişsin, dedi. Deniz evet anlamında kafasını salladı Buse'ye bakarak.

Hande: Eşyalarını toplamana yardım edelim istersen, dedi Deniz'e tebessüm ederek. Deniz birden ayağa kalkıp hayır anlamında kafasını salladı. Üçümüzün aklından geçen tek şey "bencil!" olmuştur herhalde.

Ben: Seninle işaret diliyle mi anlaşacağız? Hande ve Buse beni yine ağzımı tutamadığım için uyarmak maksadıyla hafif öksürdüler. Deniz el hareketleriyle hayır yaptı ve dışarıya çıktı.

Buse: Yuh! Selin söylenir mi bu?

Ben: Ne mala bak. Yeter bu kadar bu bizim kaderimiz mi acaba?

Hande: Tamam tamam hadi üstümüzü değişelim.

Ben: Hadi, dedim. Ve üstümüzü değişip oturduk. 5-10 dakika sonra Deniz içeriye girip bize garip garip baktı.

Ben: Neye bakıyorsun sen? Deniz şaşırmış gibi bakıyordu bize. Acaba üzerimizdeki şort ve ramboya mı takıldı? Dayanamadım;

Ben: Ya Deniz iyi misin?

Buse: Selin, Mardin'den gelmiş belki garip buldu, dedi sessizce o harika açıklamasıyla.

Deniz sakince tekrar Hande'nin yerine oturdu.

Hande: Deniz burada hiç erkek olmadığı için bu kadar rahatız, dedi sakince.

DENİZ

Ben sessizce onlara baktım. Neden konuşmadığıma gelince bilmiyorum belki ailemde kötü olaylar belki de çok kötü olaylar oldu. Ama ben gerçekten konuşmayı seven bir insanım.

Buse: Daldın? İstersen üstümüze bir şeyler alabiliriz.

Selin: Yok artık, dedi sinirle.

Selin rahat bir insandı bunu anlamıştım. Buse ise biraz çekingendi yanımda. İyi anlaşırsak çok rahat olurdu bana karşı. Bunu odaya girdiğimde ve şimidiyi karşılaştırınca anladım. Hande asabi bir kız. Ve benim birkaç hareketimden nefret etti bile bence.

Hande: (Biraz sinirle) Deniz kağıt kalem ister misin konuşalım?

Biraz baktım ona. Onunla anlaşmam zor olacaktı. Kafamı evet anlamında salladım. Kağıt kalemi elime bıraktı ve Selin gülerek ayağa kalktı. 

Selin: Evet söyle bakalım olay anında neredeydin?

Hafif bir tebessüm etmek istedim ama yaşadıklarım o kadar acıydıki bu bile zor geliyordu bana. Selin çok farklıydı diyemem ama bir özelliği vardı ki onu farklı yapan bu beni çok etkilemişti.

Buse: Şimdi ne soracağızki? Kimsin,nerelisin,hangi okula gideceksin,kaç yaşındasın, neden geldin mi?

Ona baktım kim olduğu hakkında bir fikrim yoktu ama topluluktan utanan biriydi ve şimdiden anladığım kadarıyla  meraklı biriydi. Buse'ye karşılık olarak demek öyle dedim içimden ve yazmaya başladım.

Ben: Ben Deniz HAZNEDAR, Mardinliyim,okula gitmiyorum,18 yaşındayım, neden geldiğime gelince ise onu açıklayacak ne gücüm var ne de kalemin ucu yeter...

Bu benim ilk hikayem, elimden geldiğince güzel yazmaya çalışıyorum. Deniz'e yakışır bir fotoğraf bulamadım bu yüzden sizin hayal gücünüze bıraktım. Fazla çirkin ama bir o kadar da havalı bir kız olarak düşünün. İlerleyen bölümlerde fazla şaşırmaya hazır olun.

UMUDUN ADIYDIK BİZWhere stories live. Discover now