10. Bölüm

249 20 11
                                    

Multimedyadaki Deniz HAZNEDAR'ın gerçek hali. Hikayenin 10. Bölümü. Kitabı okuyan tüm okurlarıma teşekkür ediyorum. Umarım beğenerek okuyorsunuzdur. Güzel  olması için elimden gelen her şeyi yapacağım. İyi okumalar. Sizleri seviyorum.

HANDE

Karşımda duran Deniz' e baktım. Saçları koyu kahverengi, gözlerine daha dikkatli baktım bal rengindeydi gözleri. Yangın merdiveninin kısık ışığında dahi besbelliydi. Yüzü full makyajdı. Yüzüne dikkatli bakınca aslında benlerinin takma olduğu da belliydi. Kızken çok çirkindi. Erkekken nasıl bilmiyorum ama saçları gerçekten harika. Bu saçma düşünceleri kafamdan atıp az önce söylediği ve beni gerçekten şaşırtan sözcüğe odaklandım ve ona cevap verdim.

Ben: Ne ölümü ya? Buraya gelmenin ölümle ne alakası var?

Deniz: Normalde burada susup kalmam lazımdı.

Konuşması ne tuhaftı? Bir aydır onun konuşması için neler çekmiştik biz? Düşündükçe sinirleniyordum. Ama sakin durmalıydım. Gerçekten önemli bir konu olduğunu anlamıştım. Çünkü sesinde ciddiyet vardı.

Ben: Normal bir durum değil ortadaki. Sen buraya gelmiş kız kılığına ...

Deniz: Kızım bir sus anlatacağım her şeyi.

Ben: Tabi anlatacaksın gerizekalı!

Deniz: Artık psikolojisi bozuk kız değilim Hande! Hakaret etme karşılığını alırsın.

Ben: Peki, çıt çıkarmayacağım ne anlatacaksan anlat sonra konuşurum ben.

Deniz: Pekâla başlıyorum kesme sözümü.

Ben 18 yaşındayım ama babam bir yıl küçük yazmış kimliğime. Bildiğin gibi de Mardinli'yim. Babamlar iki erkek kardeş. Mardin'deki diğer ailelere benzemezmiş onların ailesi. Çok bağlılarmış birbirilerine. Ne olduysa babam annemle evlenince olmuş. Amcamlar ona karşı kin besler olmuş. Ben amcamları yazın görürdüm hep. Çok severdim onları. Ben 14-15 yaşlarına gelince ise sevmediler beni, soğudular benden. Büyüdüm ya hani o yüzden herhalde. Onun oğluyla yaşıt olduğum için malları bölünecek herhalde. Onunla çok iyiydi aram. Dedem ölmeden önce iki oğlum yaşadığı müddetçe yarıya bölünecek mirasım demiş. Babam şimdi öldüğü için malı bana kaldı ya 18'ime girmeyi bekliyorum bu yurtta. Annemi 10 yaşında kaybettim.  Babamı ve kardeşimi ise 4 ay önce kaybettim.

Deniz son sözü söylerken sesi neredeyse hiç çıkmamıştı. Ben ise duyduklarım karşısında gerçekten çok üzülerek ne yapacağımı bilemedim.

Ben: Özür dilerim ne diyeceğimi bilemiyorum.

Deniz: Babam gözümün önünde can verdi. Ölmeden önce bana baktı Hande. Gülümsedi. Son sözü neydi biliyor musun? "Doğru olmaktan şaşma oğlum."  Şimdi ise hayatım tamamen yalanlarla dolu. Uçurumun başındaydık bütün bunlar olurken. Babam Mardin'i gezdiriyordu bize. Derya, yani kardeşim de bizimleydi. Amcamın adamları geldiğinde ne olduğunu anlamamıştım. Adamlar hiçbir şey söylememişti. Silahı çekip vurmuşlardı babamı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Derya babamın yanına koştu. Ama yetişemedi, ayağı takıldı ve uçurumdan yuvarlandı. Çığlığı hala kulağımda. Ben ise hiçbir şey yapamadım. Güçsüzün ve acizin tekiyim. Yapmak istedim ama yapamadım.

Deniz'in gözlerinden yuvarlak damlalar düşmeye başlamıştı. Benimki ise çoktan sel olmaya başlamıştı. Ona gerçekten istediğim için sarıldım.

Ben: Sen güçsüz değilsin. O anki şokun etkisiyle bir şey yapamamışsın. Hala ayakta kalman ne kadar güçlü olduğunu belli ediyor Deniz inan bana.

UMUDUN ADIYDIK BİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin