9.Bölüm

332 20 9
                                    

Deniz

Yaklaşık bir aydır Uludağ Yurdu'ndaydım.Alışmıştım buradaki her;şeye.Dışarıya pek çıkmıyordum yakalanabilirim düşüncesiyle.Hasan abi her istediğimi yapıyor zaten ama bu yurtta tıkılıp kalmaktan sıkıldım.nÇok az kaldı biraz zamana ihtiyacım var o kadar ya da çok iyi bir plana ailemi yok ettiler bunun bedelini herkes ödeyecek o küçük aptal Deniz yok artık Yiğit ise İstanbul'daki Yiğit olmuştu geceler ve her gün bir başka kız. Selin'le konuşmamış Selin'in attığı tokat fazla kızdırmış ve şimdi onu kendine bağlamaya çalıştığından eminim yani oyunu çok daha büyük bir oyuna çevirmişti bu süreçte .

Kızlara gelince normaldi aram ne yapsamda o üçlü gruba giremezdim zaten onlarda fazlasıyla belli etmişlerdi ama alışmışlardı bana, hareketlerime. Sessizliğime garipliğime konuşmam için beni zorlamışlardı ama konuşamazdım eğer bir yalanım ortaya çıkarsa devamıda gelirdi biliyorum. Brnim için çok değerliydiler hatta bazen handeyle tatlı tartışmalarım dahı oluyordu

Buse çok değişik bir kızdı gerçekten çok boş konuşuyordu birşeyler anlatmak istiyordu ama anlayamıyordum işte ona fazla bakamıyordum kardeşime bu kadar benzemesi beni etkilemişti.

Selin'i ise tam çözdüğüm söylenemez. Hareketleri ve karakteri çok değişikti. Mesela Yiğit'e değer veriyor. Ama ona tam olarak aşık olup olmadığını bilmiyorum.

Hande, haftada en az üç gece kalkar olmuştuk. Genelde sessizce otururduk. Bana bur şeyler anlatırdı. Bazen ise zorla bana bir şeyler yazdırırdı. Hepsine ayrı ayrı alışmıştım yani.

Berk gün pazar. Kızlar yoktu. Yalnızdım odada. Tek başımaydım iki gündür. Ama bugün bir ayrı hissettim eksikliklerini. Hatta özlemiştim onları. Onlar beni sevse de sevmese de sevmiştim onları. Artık geceleri tek kalkmak istemiyordum. Hande'ye alışmıştım. Selin ve Buse olmadan eğlence mi olur diye düşünür olmuştum. Sonra ise ranzadan aşağıya inip odadaki camı açıp biraz hava aldım. Hande' nin yatağına attım kendimi. Alarmın sesi ile gözlerimi açtım. 07.30 a kurmuştum saati. Hazırlandım ve dışarıya çıktım yaklaşık bir aydır dışarıya çıkmıyordum nefes almalıydım biraz.

YİĞİT EGE

Reddedilmekten hoşlanmıyordum daha doğrusu hoşlanmıyormuşum. Bu ilk oldu evet birkaç kız ilkinde hayır demişti ama ikincisinde hayırın kelime anlamını dahi unutmuştu. Uzun süredir konuşmamıştım onunla. Gelmemişti yanıma. Sormamıştı hatta. Elimden çekecekti hem de fazlasıyla. Madem benimle konuşmuyordu ben de konuştururdum. Rehbrlik dersinöğretmeniyle konuştum bir yalan buldum ve Selin'le çok kötü tartıştığımızı söyledim. Selin'in benimle konuşmadığını bana yardım etmedini istedim. Öğretmen beni kırmamış ve sınıfta halledeceğini söylemişti. Öğfetmen dersin son dakikasında söylemişti bunu "Çocuklar sizden bir konu hakkında araştırma yapmanızı istiyorum. Yani araştırmadan çok hayatınızla ilgili bir deneme yazmanızı istiyorum. Konu başlığı Kırgınlık. Bu ödevi yapacakları listeden seçeceğim." dedi ve listeye ilerleyip listeye elini koyup bir isim seçti. "Selin DENGİZ" Selin öğretmene bakıp kafasını olumlu anlamda salladı. "Ve ikinci kişi" diye devam etti öğretmen. "Yiğit Ege TUZCU" dediğinde gülmemek için zor tuttum kendimi. Selin'in eli aniden havaya kalktı. "Evet Selin." dedi öğretmen Selin' e söz hakkı vererek.

Selin: Hocam, ben yapmasam.

Öğretmen: Neden?

Selin: Öylesine hocam istemiyorum.

Öğretmen: Ama az önce rahat bir şekilde kabul etmiştin. Neden kararını değiştirdin şimdi?

Selin: Lütfen. İstemiyorum sadece.

Öğretmen: Kızım mantıklı bir nedenin olsaydı yapmamana izin verirdim ama mantıklı bir nedenin yok. Zaten ödevi almanın isteyip istememenle hiçbir alakası olamaz değil mi?

UMUDUN ADIYDIK BİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin