Selin
Deniz yanıma gelerek umursamadan uzanıp gözlerini kapattı.
Hande:Uyudun mu Deniz? dedi. Biraz zaman sonra Deniz'den ses gelmeyince uyuduğunu anlamıştık.Ben gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım hissettiğim şey ile gözümü açmam bir olmuştu.
Ben:kızlar bir şey söylemek istiyorum?
Hande:Selin yeter bence söyleme artık yazık kıza!
dedi yine Deniz'e hakaret edeceğimi sanarak
Ben: Öyle değil bu kız varya ?
Buse:Ne olmuş Deniz'e ?
Ben:Bizim sınıfa gelen Ege gibi kokuyor.
Yanımda uzanan Deniz birden gözlerini açtı.Merakla ona bakıp
Ben:Sen uyumuyor muydun ?
Deniz anlamsız bakışlarından sonra yataktan kalkıp,masada duran kağıt ve kalemi alarak yatağa geri döndü.
"Ben,yani Ege en yakın arkadaşımın adıydı.Onu hatırladım biran."
Ona baktım biraz,Egeyle karşılaşsa Ege dönüp yüzüne bakmazdı.Bide en yakın arkadaşı mı olucak ? Hah.
Ben:Sen tanımazsın.Evet o da Mardin'den geldi.Ama senin tanıdığını düşünmüyorumm.
Hande konuşmamızı farklı bir yöne çekerek "O arkadaşınla görüşmeyi kestin mi peki ? "dediğinde Deniz hayır anlamında kafasını salladı ve bize tekrar garip bir şekilde baktı.
Deniz
Nasıl olur ? Yiğit Selinlerin sınıfında mı ? Onlara gerçekten farklı bir şekilde baktım.Çünkü isteseler de istemeselerde artık bizim küçük oyunumuzun içindeydiler.Üzülmüştüm çünkü onlar gerçekten temiz kızlardı.
Parfümümü kaybettiğim için Yiğit'inkini sıkmıştım.Ne zaman işe yaradı ki zaten ?
"Kızlaaar yoklama alınıyor" sesi duyuldu koridorda.Kızlar yoklamaya gitmek için aşağıya indiler.Ben ise hızla lavaboya koşup,tiksinerek lavaboya girdim.Ben hayatımda böyle yer görmemişken,şimdi burada mı yaşıyordum ? Lavabodan sonra elimi yüzümü yıkayıp Yiğit'e mesaj attım.
"Sizin sınıftaki Selinle aynı odadayım." Yiğit'in cevabı pek gecikmemişti.
"Ciddi misin ? O kız yurtta mı kalıyormuş ? O kız varya taşş gibi kız. Öncelik benimdir.Sonra ne olursa olsun."
Bu cümlelere neden sinirlendiğimi bilmiyorum ama bu kızlar gerçekten temizler.
"Bu kızlar temiz kızlar.Aklımdaki şeyi onlara yapayım deme."
"Kafama koyduğum her şeyi yaparım,biliyorsun.Boşuna uğraşma inan o isteyecek,ben değil."
Yiğitle mesajlaşmayı bitirdikten sonra telefona daldım tekrar. Kızlar içeriye girince
Hande:Hiç ders çalışasım yok.
Buse:Öyle deme benimde hevesim kaçıyor.
Selin:Kızlar,ben etüt odasına gidicem.Notlarımı tamamlamam lazım.
Selin eşyalarını toplayıp etüt odasına gitti.Buse ve Hande biraz sessizlikten sonra
Buse:Yarın kahvaltıda ne var acaba ?
Hande:Zıkkım ye Buse.İşin gücün yemek.
Buse:Napayım kızım yemeyi seviyorum.
Bu konuşmayı duyunca hızla mesaj bölümüne girip,yurt müdüresine babam diye tanıttığım,Yiğit'in babasına mesaj yazdım."Hasan abi yarınki kahvaltıyı yiyilebilecek bir hâle getirebilir misin ?"
Hasan abi :
"Tabiki Denizciğim nasıl istersen."diye bir karşılık verdi beni bekletmeden.Onlar olmasaydı belki şuan yaşıyor dahi olmazdım.
Buse:İnşallah simit vardır.
Hande:Simit olursa daha ne isterim kii
Simit ? Başka ne isterim mi ? Burada fakirliğide mi öğrenecektim.Kızlar konudan konuya atlayarak banyo sırasına kadar konuştular.Banyo sırası geldiğinde Hande ayağa kalkıp,"Ben hazırlanayım o zaman" dedi. Buse "Tamam"dedi. Biraz bekledikten sonra "Sen hasta değil miydin ?"
diyerek tamamladı yarım kalan cümlesini.
Hande:Bugün bitti,banyo yapabilirim artık.Sen yapmayacaksın değil mi ? Seninki yeni başladı çünkü.
Buse:Hayır yapacağım.Yeni başladığı için sorun olmaz.
Ben garipçe onları izlerken Buse açıklama yapma gereği duyarak
"Şey anlamında hasta Deniz." Bu belirsiz açıklamaya cevap olarak
Hande:Regli dönemi işte utanacak ne var bunda ?
Kafamı evet anlamında sağladım.Buradakiler gerçekten çok rahat Mardin'de asla hiçbir yerde böyle bir konuşma geçmez.Hande bu sırada kıyafetlerini bir poşede koydu.Sonra ise birden üstündekileri çıkardı.Şaşırmıştım çünkü bizim oralarda kızları iç çamaşırlarıyla gören ilk kişi kocaları olmalıydı.Kızların yanında bile böyle durmaya utanılırdı.
Hande havluyu vücuduna sararken fiziğini inceledim.Harika bir fiziğe sahipti.
Buse:Deniz buna şaşırdıysan birde Selin'i izle. Dedi sırıtarak.Daha ne kadar şaşırabilirim ki diye geçirdim içimden.
