Kızılı, Kızıla Boyamak [HyunLix]

6. Bölüm

"Hey Kızıl!"

Hyunjin kızıl saçlar görüş alanına girer girmez kendini tutamamıştı. Bir haftadır tanışıyorlardı ve ilk kez derse girmeden önce onunla karşılaşıyordu. Elbette ilk seferlerini saymazsa.

"Ah Hyunjin, günaydın" Felix'in yorgun çıkan sesi ile yüzü asıldı.

"Bir sorun mu var?"

"Yaklaşık 18 dakika sonra gireceğim sınavı sorun olarak görebiliyorsam evet. Sanırım var."

"Doğru sınavlar... Ama eminim sen elinden gelenin en iyisini yaparsın"dedi kızıl saçlara nazikçe dokunurken.

Sonra ne yaptığını fark edince aniden elini çekti. "Affedersin ö...öylece dokundum."

Felix gülümserken "Önemli değil. Hatta hoşuma bile gitti, rahatladım. Sağ ol Hyunjin."

Hyunjin, Felix'in aklına geleni hemen söylemesine bayılıyordu.

"Sınavında başarılar kızıl, güzel geçeceğine eminim. Ah bu arada bugün beni çıkışta bekler misin? Teyzem ile konuştum. Bugün stajın için konuşmaya gidebiliriz."

"Gerçekten mi? Sen benim kurtarıcımsın, teşekkürler."

"Öyleyse anlaştık, görüşürüz."

İkili birbirine el sallayıp uzaklaşırken, Hyunjin sırıtmaktan yanaklarının ağrımaya başladığını düşünmüştü. Felix ile karşılaşması güne güzel başlaması için yeterli olmuştu.

Bu... Sanırım giderek daha da fazla kaptırıyorum kendimi...dedi içinden. O sıra sınıfa girmiş ve Jisung'un yanındaki yerini almıştı.

_____________

"Sonundaaaaaaaaaa bitti! " Jisung kollarını gere gere söylediği sözcüklerle daha da rahatlamış hissediyordu.

"Moralini bozmak istemem dostum ama sırada 5 tane daha var artı proje ödevi."

"İki dakika mutlu olmama izin vermiyorsun Hyunjin ya. Ne var sanki evet bitti hadi kutlayalım, falan desen."

"Kutlamayı geri kalanları da hallettikten sonra yaparız, söz veriyorum."

Jisung gözlerini devirdi ve "Tamam inandım" dedi. Biliyordu kutlama yapmak ve Hyunjin iki uzak kelimeydi.

"Bu arada kime mesaj atıyorsun sen?"diye terar söze girdi Jisung kendini tutamayarak. Hyunjin dakikalardır telefona bakıyordu.

"Ah şey Felix'e.."

"Numaralarınızı mı verdiniz birbirinize?"

"Evet, bir hafta oldu sanırım."

"Hımm... Bana söylemedin."

"Üzügünüm, söylemem gerektiğini düşünmemiştim."

Bunu Jisung da biliyordu. Söylemesini gerektirecek hiçbir nokta yoktu bu konuda. Lâkin yine de bilmek isterdi. Onu böyle görmek tuhaf hissettiriyordu. Üstelik gülümsüyordu.

"Ne diyor?"

"Çıkışta beni beklemesini söylemiştim de kampüsün dışındaymış onu haber veriyor."

"Neden beklemesini söyledin?" Hyunjin bir kaşı havada, Jisung'a baktı. Garip davranıyordu.

"Felix'e staj yeri ayarlayacağız..." O sıra başı yerde yürüyen arkadaşına baktı Hyunjin.

"Sende gelmek ister misin?" Planlarında Jisung'u dahil etmek yoktu ama içinden bir ses ona bu soruyu sorması gerektiğini söylemişti.

"Ben... Gelmesem daha iyi. Engel olmak istemiyorum."