ON DOKUZUNCU BÖLÜM: "MİNBA'NIN KURTULUŞU"

89 1 0
                                    

****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

****

Tam karşısındaydı. 

Gözlerine ondan vazgeçmek istemezmiş gibi bakıyordu, değişikti. Böyle olması yanlıştı. 

"Burada ne işiniz var?" Lider Hoayo'nun sesi son derece katıydı. Odada bulunan herkesi inceliyor, gözünden herhangi bir şeyin kaçıp kaçmadığına dikkat kesiliyordu. "Lider Hoayo," Rorab önünde saygıyla eğildi. "Sevgili arkadaşım Jaya'nın yanına bir uğramak istemiştik." Moo'yu işaret ederek cümlelerinin devamını getirdi. "Moo ile de tanıştırmak istemiştim. Dua esnasında tanışamadılar..." Halbuki Jaya yabancılara karşı hiç de dost canlısı bir piyakkalı değildi. Yine de o an için aklına başka mantıklı bir yalan gelmemişti.

Lider Hoayo başını salladı, Jaya'ya döndü. Jaya'nın gözlerinin içinde parlayan bir yıldız kümesi vardı, çok geçmeden göz bebeklerinin içinde kayarak yok oldu. "Beni niye çağırdın Jaya?" Dedi Hoayo. Tam odasına çekilmişi dinlenecekken Jaya'nın düşünsel çağrısını* duymuştu. Rorab o an için Jaya'ya öyle bir bakış atmıştı ki Moo gergin bir ortamda olmasalar saatlerce gülebilirdi.

*Düşünsel Çağrı: Zihnen birini aramak.

"Lider Hoayo," dedi sesini hoş tutmaya çalışarak. O an Moo ve Rorab'ın olmasını umursamadan geçmişi gözlerinden akıtmak istiyordu. Karşısında ağlamak, susmak, gülümsemek gerekirse sonsuz bir döngüde acılar çekmek.

"Sadece sizi özledim efendim." Demekle yetinmişti. Dilinin kemiği ne söylerse söylesin gözlerinde yanan yıldızların ve kalbinde sönen o meşalenin yüzünde parladığını biliyordu. Ona bakarken daima parlayacaktı. Hoayo'nun hiç kimsesi olsa bile. Lider uzun zaman sonra yutkundu. Bir şey söylemek istemedi. Aralarında geçmişte yara kalan ve hâlâ bitmeyen bazı derin meseleler vardı. Sırf bu yüzden tek bir çağırmasıyla Jaya'nın yanına varmıştı.

Moo sessizliğin içinde Rorab ile aynı düşünceleri düşünüyordu. 

Geçmiş yaşayanların kalbindeydi. Lider Hoayo herkesin üzerinde gözlerini son kez gezdirdi. Moo'yu başıyla nazikçe selamladı. Bu kısa bir hürmet senfonisi olmuştu. Kapı Jaya'nın kalbinden yere cam misali dağılan umutları gibi kapandı ve yere hayali umut kırıkları serpildi.

Rorab Jaya'ya baktı, en ütkütücü olduğunu düşündüğü bakışlarıyla. "Sen ne zaman böyle biri oldun Ja?" Dedi, adını kısaltarak. Büyük hayal kırıklığına uğramıştı. "Biz ne zamandan beri misafirlerimize böyle davranır olduk?" Moo'yu parmağıyla işaret etti. Jaya sadece iç geçiriyor ve boş gözlerle Rorab'a bakıyordu.

"Bunu şimdilik rafa kaldırıyorum fakat sonra konuşacağız," düzeltti. "Detaylıca konuşacağız."

"Beni artık rahat bırakın." Jaya'nın son sözü bu olmuştu. Rorab Moo'nun koluna girdi ve adeta kapıya doğru sürüklemeye başladı. "Artık buradan çıkmak istiyorum," Moo dişlerinin arasından konuşmuştu. Bu iş çocuk oyuncağına dönüşüyordu.

BAYAN MOO: KATİLİN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin