YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM: "SAVAŞIN ZEHRİ"

97 1 0
                                    

****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

****

Hulari Krallık Zamanı (K. z.)

Büyühane/Kütüphane
İsyanın Öncesi.

Kohuzan beş adet ninao'yu* karıştırdığı büyü kazanına eklediğinde çıkan kokuya karşın oldukça tatmin oldu. Her şey istediği gibi giderse savaşı galibiyetle bitirmeleri kaçınılmaz olacaktı. Büyü sadece avuçlarının arasından çıkan kıvılcımla sınırlandırılmamalıydı, iksirlerin ve lanetlerin de büyücülük alanında etkili silahlar olarak kullanılabileceğini çok iyi biliyordu. Dostunu çok iyi tanıyordu ve onların zaaflarını kullanabilecek kişi kendisiydi. Autura'nın ipini çekmelilerdi. Her ne kadar yıldızlıların içinde o da varlığını sürdürüyor olsa bile. Bazı şeyler bitmeli, yenilenmeli ve en önemlisi el değiştirmeliydi.

Ninao*: Dağ kökü bitkisi. İksirlere güzel koku getirmesi için kullanılır.

"Büyüyü bitirdin mi?" Gelen Namâ'ydı. Uzun saçları keskin yüz hatlarını sakladığı şapkasından sarkıyordu. Siyahlıklarının aralarından tutam tuman kahverengilikler mevcuttu. Kapıyı kapattıktan sonra yüzünü açığa çıkardı. Her daim katran karası soğuk dudakları sivri burnunun altında korkutucu bir hava katıyordu. Bembeyaz, ölümü çağrıştıran bir tene sahipti. Bir an Kohuzan aynadan kendine baktı. Onun yüzünde, gözlerinin altında biten yara çirkindi, evet. Gözlerinin biri daha küçük diğeri daha büyüktü fakat ona korkutuculuk katmıyordu. Namâ'yaysa gözlerini değdirirlerdi ancak o karşısındakine baktığında ölümü çağırdıklarını hissedebilirlerdi. Kohuzan çoğunlukla ondan korkulmasının sebebini buna yoruyordu.

"Hayır daha bitmedi, alacaklarına ihtiyacım var."

"Daha fazla krallığın kaynaklarını çalarsam fark edebilirler." Bunu Kohuzan biliyordu fakat bu malzemeleri her yerden temin edemezlerdi.

"Sen de biliyorsun, bu kaynakların orijinaline sahip olmazsak büyük faka basarız."

"Biliyorum." Kaynayan kazanın başına geçti. Uzun tırnaklarını havaya kaldırdı. Ninao'nun kokusu bulun deliklerine çalındı. Gözlerini kapattı, eksik neymiş hemen anlamış bulundu.

"Ferp kökü*, jij*, ohut'a* ihtiyacın var."

Ferp kökü*: Kullanıldığı zaman kişiye acı çektirmesi için atılır.

Jij*: Kara büyülerde kullanılan kişi de hayal görmesini sağlar.

Ohut*: Ölüm bitkilerinin en ağır tesir edenidir. Atıldığı büyüyü aydınlık büyüyse bile kara büyüyüye çevirir, kişiyi kan kustara kustura öldürür. Bedende kan kalmayana kadar süregelir.

Kohuzan parmaklarını şıklattı. "Tam olarak onlara ihtiyacım var."

"Kitapta yaza başka bir şeye daha ihtiyacın olacak."

BAYAN MOO: KATİLİN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin