YİRMİ SEKİZİNCİ BÖLÜM: "DÜNYA'DA BİR GÜN"

71 1 0
                                    

Dünya, 2055 Yılı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dünya, 2055 Yılı.

Sıradan bir gündü. Merlin işe gitmek için yeni güne uyandı. Yatakta sağa döndü, eşini bulmayı umuyordu ama son bir aydır olduğu gibi bulamadı. Eşi Marvin ile severek evlenmişti. Evlilikleri iyi gidiyordu. Ne olduğunu bilmediği sebepten dolayı eşini evde göremez olmuştu. Kendini yiyip bitirmesine az kalmıştı. Üstünü değiştirmek için giyim odasına gitti. Aynada dibi gelmiş kızıl saçlarını, gerginlikten alnında çıkardığı sivilceyi inceledi.

Acaba bakımsız gördüğü için mi eşi ondan uzaklaşıyordu?

Gergin bir fırtınayı kalbiyle göğüslüyor gibiydi. Sonunun yıkım getireceği belli bir fırtınaydı.

Üzerine resmi üniformayı geçirirken bile gözleri hâlâ aynadaki bedenindeydi. Pijamasını çıkardı, göbeğine baktı. Biraz kilo mu almışım diye düşündü. Yana döndü, bir değişiklik sezemedi. Hafif çıkıntı vardı, Marvin bu görüntüden hoşlandığını söylemişti, bunu hatırladı. O zaman bu adamın derdi neydi? Formasını giydikten sonra saate bakındı, kahvaltı etmek için çok zamanı kalmamıştı. Evden dışarı çıktığında havanın karanlık oluşuna sinirle küfretti, uyuyacağı yerde işe gidiyordu. Ne aptal bir düzendi!

Arabaya bindiğinde üzerindeki siniri atamamıştı. Biraz daha negatif yüklenmeye devam ederse iş yerini havaya uçuracaktı!

Merlin polis merkezine doğru yaklaştığında eşini telefonla aradı.

Aradığınız kişiye şu an da ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar...

"Götüne tekmeyi basmama gerçekten çok az kaldı, Marvin..." Dedi.

Derin nefesler aldı, telefonu yanındaki koltuğa fırlattı. O sırada iş yerinin personel otoparkına doğru direksiyonu kırıyordu.

Otoparkta görmek istemediği simaları görmüştü bile. İş arkadaşlarının yüzde doksan dokuzu kansız pisliklerden oluşuyordu. Yüzde birindeki kişileri tükenmesini istemediği umuduyla aramaya devam ediyordu.

"Günaydın, canım!" Arabanın kapısını Marvin'in suratına çarpıyormuş gibi çarptı.

"Hey, hey sakin ol güzellik!" Yujin evli olduğunu bile bile kendisine her gün yazan götün tekiydi. İş arkadaşım demeye dili varmıyordu.

"Beni bugün rahat bırak Yujin..."

"Ama tatlım bunu her gün söylüyorsun..."

"Çünkü beni her gün rahat bırakmanı istiyorum." Yujin avucunu kalbine yasladı ve kırılıyormuş numarası yaptı.

"Dilinle kalbin çok farklı konuşuyor, güzellik."

Acaba bir polis başka bir polisi komalık etse ne kadar yatardı? Bir an gerçekten denemek istedi ama Yujin'in aptal yüzüne bakınca vazgeçti, o göt herif için değmezdi.

BAYAN MOO: KATİLİN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin