YİRMİNCİ BÖLÜM: "AXKAR KALESİ"

111 1 0
                                    

BİRİNCİ KİTABIN FİNALİNE SON ON BÖLÜM!  ^^

(Kimse fotoşop yeteneğimi sorgulamasınadsfdsfsdfdsf)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Kimse fotoşop yeteneğimi sorgulamasınadsfdsfsdfdsf)

****

"Kırk gündür aç  kalmış gibiyim..."

"Teknik olarak kırk gün aç kalamazsın, Minba..."

"Abartıyorum tamam mı?" Minba gözlerini kıstı, Moo'ya gözüm üzerinde der gibiydi. 

Büyük ovaya sonunda gelebilmişlerdi. Minba dudaklarını ıslattı. "Özlemişim," dedi. Moo'yu uzun bir aradan sonra içten bir şekilde gülümsetebildiği için mutluydu. "Ben de özlemişim." Dedi karşılık verircesine Moo." O yaratığın bataklığında nasıl düşünsel çağrı yapabildin?" Midesinin bulandığını ve açlıktan kusabileceğini hissetti. "Bataklığın altı pis olmalı."

"Tam olarak bataklıkta değildik." Moo hızlı hızlı attığı adımlarının arasında şaşkın gözlerini Minba'ya yöneltti.

"Neredeydiniz?"

"Yaratığın ininde."

"Başka bir yere mi gittiniz yani?" Bu büyüydü.

"Evet, yaratık korkutucu ve gerçekten küstahtı. O çamurun altında bir şehir kurmuştu. Her şey kötü kokulu pis çamurdandı. İğrenç." Yüzünü buruşturdu. Demek ki o bataklığın altında kocaman bir evre vardı. 

"Sana kalıcı bir zarar vermediği için mutluyum." Moo korktuğu ve kafasında bir saat gibi kurduğu hiçbir kötü sonlu senaryoyu yaşamadığı için mutluydu. Biraz konudan uzaklaşmak istiyordu.

Onun yaşamını besteleyen yazar biraz yorulmuş olmalı, diye düşündü. Yoksa bu kadar kolay sıyrılamayabilirdi ölüm acısının avucundan.

"Kaptan şimdiki yolumuz nedir?" Minba aslında yolun başında yapacakları bu yolculuk için biraz tereddütlüydü fakat son yaşanılanlardan sonra etrafın beklediğinden çok daha tehlikeli olduğu açıktı. Adım başı tehlikeydi. Zor olacağını bilmek, zorlukları yaşamaktan kolay geliyordu ama o zorlukları yaşamak, korkunun kolaylıkla bünyesine girmesini sağlıyordu. 

"İlk başta ne konuştuysak onu yapacağız Moo."

Moo Minba'nın sesindeki sıkıntıyı hissetmişti. "Bir sorun mu var?" Moo ileride sarmaşıklara sarılı büyük bir ağacın kavuğunu işaret etti. "Biraz daha dinlenelim mi? Pek de iyi görünemiyorsun zaten." Minba bu küçük molayı reddedemezdi. Moo kendini aç hissediyor olmalı diye düşündü. "Olur, güvenli mi değil mi bir baksak iyi olur, gerekirse geceyi de orada geçiririz." Moo başını salladı. "Öyleyse ben bakıyorum, sen oturuyorsun büyücü." İnatlaşmayacaktı. "Pekala, ben kovuğa bakıyorum sonra yiyecek bir şeyler var mı diye etrafta gezineceğim. Umarım güvenlidir."

BAYAN MOO: KATİLİN PEŞİNDEWhere stories live. Discover now