BU BÖLÜMÜ YAZARKEN FAZLA HEYECANLI YAZDIM ÇÜNKÜ BAYA AKSİYONLU BİR BÖLÜM VE BAZI ŞEYLERİ DAHA DETAYLI ÖĞRENDİĞİNİZ BİR BÖLÜM HABERİNİZ OLSUN. ÜSTELİK AOT'IN MÜZİKLERİ İLE YAZDIM.
HEYECANLA OKUMALAR. YORUMLARINIZI HEP OKUYORUM VE ÇOK EĞLENİYORUM BUNDAN ARADA NEFES ALIP YORUM YAPIN XİSNXİSKD ❤️
~
"Elimi uzattığımda dokunduğum bu yıldızlar,
İçimizde bir şeylerin kopmasına sebep olan duygular mıydı?
Yoksa bedenlerimizi çürüten bombalar mı?"
•
Yıl 4009
"Hey Rosie!" Kahkaha atarken arkamdan bana seslenen Alaric'e doğru döndüm ve yüzümde büyük bir gülümseme ile cevap verdim.
"Efendim" dedim 'i' harfini uzatırken. Bana bakıp işaret parmağını dudağına götürdü ve 'sus' işareti yaptı.
"Az sessiz gül, mutlu olduğumuzu görürlerse mahvederler bizi." Dudağımı ısırdım ve kafamı salladım. Duygularımızı göstermemiz yasak olsa bile güvendiğim birkaç kişiyle beraber gizlice bu eylemi yapabiliyorduk. Bana eliyle 'gel' işareti yaptı, yanında gittim ve bana bilgisayarda gösterdiği şeye baktım.
"Bak, burası gideceğin yer." Heyecanla oraya baktım. Her ne kadar Ashton ve Harry ile yeniden yolculuk yapacağım için gergin olsam da gideceğim yer için çok heyecanlıydım.
Ekranı incelerken gördüğüm bir işaretle dona kaldım.
Burası... Titanların olduğu, ilk gittiğimiz paralel evrendi!
Ağzım şaşkınlıkla aralanırken Alaric konuştu.
"Bu evrenin hikayesini biliyor musun?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Bu evrendeki ilk titana Ymir Fritz sahip olmuş. Kurucu titan adı verdikleri bir titana sahipmiş, Marley halkı onu Şeytanın Piyonu olarak görürken Eldia halkı onu saygı ile övermiş. Eldia ile Marley halkının arasında olan savaşta Eldia halkının yenilmesiyle Marley'nin boyunduruğu altına girmişler. Eldia halkı Titan olabildiği için savaşlarda piyon olarak kullanıyorlar." Anlattığı hikayeyi ilgiyle dinlerken bir yandan da Paradis Adası dedikleri adayı incelemeye devam ediyordum fakat sonradan dediği şeyle ona doğru döndüm.
"Biliyorsun ki her bir paralel evren birbirinin bir yansıması, farklı olaylar içinde aynı şeyleri yaşıyoruz. Peki, ya karakterlerimiz de birbirinin yansımasıysa?" Kaşlarımı çattım.
"Nasıl yani?"
"Yanisi, ya bizim karakterlerimiz oradaki herhangi kişilerin karakteriyle aynıysa? Düşünce yapısı, hisleri, hareketleri... Mesela, bence sen Ymir'e çok benziyorsun. Ya sen bu Dünya'nın Ymir'i isen?" Şokla ona baktım, daha sonra elimi ağzıma götürüp kıkırdadım.
"Saçmalama yahu! O kadar da değildir." Omuzlarını silkti.
"Teori teoridir. Kanıt ise sadece deneyerek ya da yaşayarak olur. Oraya gittiğinde buna benzer bir durum olursa yeniden geri döndüğünde bana anlatmayı unutma." Omzuna pat pat yaptım ve kafamı salladım.
"Tabii." O sırada kapı açıldı ve içeri o iki kişi girdi. Ashton ile Harry. İkisi de bana kaşlarını çatıp iğrelti ile baktılar.
YOU ARE READING
l o s t i n y o u r m i n d/ levi ackerman
Fanfiction"Gökyüzünü boyayan kızıllık, Kendi irademizin bir parçası mı? Yoksa sadece hayalimizin bir ürünü mü? Kalplerimizi saran bu üzüntü seni yıkabilir, Akıttığımız her bir gözyaşı bu şehri yok edebilir. Bu kader seni paramparça edebilir. En sonunda acıyla...
